02.11.2018 Views

yozgat

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kayseri, Nevşehir in the south, Kırşehir and Kırıkkale in the west. Yozgat province located between 34º<br />

05'-36º 10' eastern meridians and 38º 40'-40º 18' northern paralels, also called the Bozok Plateau has been<br />

an important settlement of Anatolia since the early ages. It is one of the important cultural landscapes of<br />

Turkey with its landscape features such as archeological sites, unique architectural identity and traditional<br />

houses and monumental buildings, Yozgat Çamlığı National Park, Akdağ Forests, Şebekpınarı<br />

Promenade, Kazankaya Valley and Gelingüllü Dam. However, with the influence of urbanization cultural<br />

values of the area are destroyed with unconscious uses. Within this scope, the conservation of the cultural<br />

identity of the city and transfer it to future generations, and to minimize the negative effects of tourism<br />

activities gains importance.<br />

Ecotourism is a type of tourism that preserves cultural landscapes as well as all environmental<br />

components and is based on ecological sustainability. Ecotourism, whose main goal is to evaluate local<br />

values as a tourism component by using environmental resources effectively, and to protect cultural<br />

values is a responsible tourism approach that counteracts mass use, promotes local public participation,<br />

balancing tourism activities with the natural environment. In this declaration, the cultural landscape<br />

features of Yozgat Province will be introduced; then, the possibilities of the evaluation of the area in the<br />

frame of ecotourism and conservation issues will be discussed for the conservation of Yozgat cultural<br />

landscape characteristics.<br />

Keywords: Yozgat, cultural landscape, ecotourism, cultural heritage, conservation<br />

1. GiriĢ<br />

Doğa ile insanın birlikte oluşturduğu ve güncel yaşamın gereği olan her türlü fiziksel ve görsel değer,<br />

kültürel ve simgesel boyut içeren sosyal, ekonomik, kültürel ve doğal ögeler bütünü kültürel peyzajları<br />

oluşturmaktadır. Kültürel peyzajlar toplumların yaşam biçimini, gelenek ve göreneklerini yansıtan, süreç<br />

içinde yerleşimsel gelişim, değişim ve dönüşümleri bünyesinde barındıran ve aynı zamanda evrimsel<br />

niteliğe de sahip oluşumlardır. UNESCO tarafından kültürel peyzaj alanları; insan ve doğa tarafından<br />

ortaklaşa oluşturulmuş alanlardır. Yani doğa ve insanın ortak eserleri; doğa ve insanın birlikte<br />

oluşturduğu çevrelerdir. UNESCO’nun tanımına göre kültürel peyzaj alanları; “bilinçli olarak belli bir<br />

amaç ve iĢlev doğrultusunda insanlar tarafından tasarlanan”, “organik olarak geliĢim göstermiĢ”<br />

(jeolojik miras ve sürekliliği olan peyzaj alanları) ve “birleĢik kültürel peyzaj elemanlarını içeren<br />

peyzaj alanları” olarak üç kategoriye ayrılmaktadır. Bilinçli olarak belli bir amaç ve işlev doğrultusunda<br />

insanlar tarafından tasarlanan peyzaj alanları; daha önce hiç dokunulmamış bir alanın tasarlanmış olan<br />

alanlar çevresinde gerçekleştirilmiş olan peyzaj tasarımlarını içermektedir. Organik olarak gelişmiş<br />

peyzaj alanları; evrimini tamamlamış; daha önce bir gelişimin söz konusu olduğu alanlarda yani zaten<br />

biçimlendirilmiş doğada gerçekleştirilen peyzaj düzenleme ve tasarımlarının gerçekleştirildiği alanlar ile<br />

eski uygarlıkların da izlerini taşıyan alanlardır. Birleşik kültürel peyzaj elemanlarını içeren peyzaj alanları<br />

ise; doğal elemanlar ile dini, geleneksel, sosyal, kültürel, sanatsal nitelik taşıyan; yardımcı kültürel<br />

elemanları içeren insanın doğaya atıfta bulunduğu alanlar olarak tanımlanmaktadır (Erdoğan, 2011).<br />

Kültürel peyzajı biçimlendiren doğal ve kültürel değerler ise; topografya, jeoloji, jeomorfoloji, su<br />

varlığı, iklim, toprak, bitki örtüsü ve yapısal elemanlardır. Ancak yoğun yapılaşma ve kentleşmenin de<br />

etkisi ile bakımsız kalmış kültürel peyzaj alanları bilinçsiz kullanımlar ile birlikte tahrip olmakta, doğal<br />

kaynaklar ise yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır. Kentlerin, kültürel kimliğinin<br />

korunmasının yanısıra taşıdıkları anısal ve sembolik değerlerin korunarak, gelecek kuşaklara<br />

424

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!