02.11.2018 Views

yozgat

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

turizm, yeşil turizm ve kırsal turizm gibi turizm türleri yaratılmıştır. Böylece turizme en<br />

azından söylemde çevrecilik boyutu yerleştirilmiştir. Bu çevreci turizm söylemine göre<br />

doğayı değiştirmeden, bozmadan ve kaynakları tüketmeden kullanan yeni turizm türleri ortaya<br />

çıkmıştır. Ancak kullanım, dönüştürmek, değiştirmek, etkilemek demektir. Dolayısı ile bu<br />

çevreci söylemin gerisinde turizm sektörü için kırsal ve doğal alanlarda yeni yatırım, mal ve<br />

hizmet satışı yaparak pazarı genişletmek ve nihayetinde yeni gelir alanlarına ulaşmak gerçeği<br />

bulunmaktadır (Erdoğan, 2010).<br />

Kentlerden, yoğun üretim ve tüketim merkezlerinden uzaklaşıp kırsal alanlarda tatilini<br />

geçirmek isteyen insanların en önemli beklentisi yöresel ürünlerin yapılışını ve yapıldığı<br />

yerleri görmek ve organik ürünleri tatma özlemidir. Kırsal alanda yaşayanlar teknoloji ve<br />

yoğun üretim metotlarını kullanmada kısıtlıdır. Yaşam biçimleri kültür ve geleneklerini<br />

koruma ve devam ettirme eğilimindedirler. Küçükbaş ve büyükbaş yetiştiriciliğinde meraya<br />

dayalı beslenmenin yapılması, yöreye adapte olmuş yerli ırk ve melezlerinin kullanılması<br />

yaygındır. Meralarda çeşitli doğal otları yiyen hayvanlar doğal süt vermekte ve eşsiz kalitede<br />

et üretmektedirler. Bölge koşullarına uygun yerli ve melez hayvanların verimlerinin düşük<br />

olmasına rağmen bu hayvanlardan elde edilen et ve süt ürünlerinin daha aromatik ve lezzetli<br />

olması bu ürünlere talebi artırmaktadır. Aynı şekilde bitkisel ürünlerde genellikle<br />

kimyasalların kullanılmaması da bitkisel ürünlerin doğal olması yanında arıcılık ürünlerinin<br />

de (bal, polen, propolis, arı sütü gibi) kokusu, lezzeti, aroması ve besleyici değeri çok daha<br />

fazla olmaktadır. Kırsalda, kimyasallarla kirletilmemiş ve yoğun üretim girdileri (suni<br />

gübreler, pestisitler, kimyasallar vb) kullanmadan üretilen ürünlerin organik tarıma geçişleri<br />

çok daha kolay olabilmektedir.<br />

Organik hayvancılığa yönelme nedenlerini çevre dostu üretim yoluyla çevreye olan<br />

zararı en aza indirgemek, sürdürülebilir hayvancılığı geliştirmek, hayvan hastalıklarıyla<br />

mücadele ve sürü sağlığını korumak, hayvan refah standartlarını geliştirmek, tüketici talebine<br />

yönelik yüksek kaliteli, sağlıklı ürünler üretmek, verilen yüksek fiyatlarla, üreticilerin gelir<br />

düzeyini yükseltmek olarak sıralamak mümkündür (Malaga, 2000; Sundrum, 2001; Saner ve<br />

Engindeniz, 2001)<br />

Organik hayvancılıkta, hayvanların bakım, beslenme, barınma ve hastalıklarla<br />

mücadele gibi tüm faktörler organik tarım mevzuatlarına uygun olarak yapılmalıdır.<br />

Hayvanlar genetik yapısı değiştirilmemiş, çevreye, iklim koşullarına ve hastalıklara dayanıklı<br />

olan türler ve ırklar seçilmelidir. Bu hayvanlar, organik işletmelerden getirilen ve tamamen<br />

organik organik usullerle beslenip, Organik Tarım Yönetmelik hükümlerine göre<br />

yetiştirilmelidir. 2004 tarih ve 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu ve 2010 tarih 27676 Sayılı<br />

519

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!