02.11.2018 Views

yozgat

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1. GiriĢ<br />

Dünya turizm örgütü (UNTWO) turizmi, gelir getirici hiçbir uğraşta bulunmamak ve sürekli<br />

kalışa dönüşmemek şartı ile bireylerin geçici konaklamalarından doğan olaylar bütünü olarak<br />

tanımlamaktadır (Dale vd.,2006). Önceleri çok az sayıdaki seyyah veya meraklının kısıtlı imkanlarla<br />

yaptığı bu faaliyet, teknoloji ve ulaşım olanaklarının da gelişmesi ile, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde<br />

de 1950’li yıllardan itibaren artış göstermiştir. Özellikle kıyı bölgelerinde yoğunlaşan kitle turizminin<br />

olumsuz etkilerinin ortaya çıkması ile birlikte, gelişen, değişen ve dönüşen istek – gereksinmeler;<br />

alternatif turizm türlerine ilginin artmasına sebebiyet vermiştir. Bu bağlamda koruma – sürdürülebilirlik<br />

ilkeleri de önem kazanmış, eko-turizm türleri devlet eliyle desteklenir, bilinçli turist tarafından talep edilir<br />

hale gelmiştir. Doğal ve kültürel dengenin korunmasını sağlamanın yanı sıra, alternatif eğlenmedinlenme<br />

– çalışma- öğrenme olanakları sunan bu turizm türleri arasında son yıllarda önemli artış<br />

gösterenlerden biri de inanç turizmidir.<br />

İnanç turizmi, insanların inandıkları dinin gereğini yapmak (hac), manevi tatmin duymak veya<br />

ibadet etmek amacı ile dini açıdan kutsal – önemli bölge veya yerlere yaptıkları kısa süreli ziyaretleri<br />

kapsamaktadır. Ülkemiz, geçmiş güçlü medeniyetlere vatan olması sebebi ile pek çok inancın merkezi<br />

konumunda bulunmuştur. Bu medeniyetlerin bıraktıkları mimari eserler de günümüzde farklı din<br />

mensupları tarafından ziyaret edilmektedir. Bu bağlamda İznik, Akhisar (Manisa), Antakya, Tarsus<br />

(Mersin), Efes (İzmir), Kapadokya (Nevşehir), İstanbul ve Demre (Antalya) Hristiyanlık dininin<br />

mensupları tarafından sürekli ziyaret edilen kutsal mekanları barındırırken; Konya, Bursa, İstanbul,<br />

Hacıbektaş (Nevşehir), Şanlıurfa ve Edirne gibi kentler de Müslümanlar tarafından dini sebeplerle ziyaret<br />

edilen yerleri oluşturmuştur. Artan talep neticesinde bu turizm türüne yönelik organizasyonlar<br />

düzenlenmiş; bu organizasyonlar, yılın belli zamanlarında yapılan toplu ibadet ve ritüelleri de kapsar hale<br />

getirilmiş; talep doğrultusunda genişletilerek daha çok inanç sahibine ulaşılması sağlanmıştır. Bu<br />

bağlamda yılda bir kez Konya ilinde düzenlenen Şeb-i Arus töreni örnek olarak verilebilir. Artan talep<br />

sebebi ile 1 gecelik etkinlik, yerel yönetim tarafından Hz. Mevlana’yı anma ve anlama etkinlikleri,<br />

Tasavvuf müziği dinletileri, sergi, çalıştay, kurs gibi 150’ye yakın etkinlikle 1 aylık süre zarfına yayılarak<br />

60.000 turistin katılımına olanak sağlanmıştır (Sabah Gaz., 2014; Haberler.com,2016).<br />

Bu bildiri kapsamında, son yıllarda artan talep neticesinde önemli bir turizm türü haline gelen<br />

inanç turizminin Yozgat ilinde yapılabilirliği araştırılmıştır. Araştırma kapsamında Yozgat il<br />

merkezindeki camiler çalışılmış, merkez dışında, köylerde bulunan camiler kapsam dışı tutulmuştur.<br />

Camilerin inanç turizmi bağlamında kullanılabilirliği; günümüzdeki yapısal durumları, genel özellikleri,<br />

malzeme özellikleri ve süslemeleri yanı sıra özgünlükleri bağlamında da araştırılmıştır. Araştırma<br />

kapsamında, il merkezinde olan ve Osmanlı İmparatorluğunun geç döneminde yapılan 12 adet camiye<br />

ulaşılmıştır.<br />

YOZGAT ĠL MERKEZĠNDEKĠ TARĠHĠ CAMĠLER VE ÖZELLĠKLERĠ<br />

YOZGAT ÇAPANOĞLU CAMĠ VE KÜLLĠYESĠ<br />

Cami, türbe, çifte Hamam, mektep, Çeşme ve dükkanlardan oluşmaktadır. Mektep kısmı<br />

günümüze ulaşmamıştır. Yapı, farklı zamanlarda yapılan iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Beyaz kesme<br />

taştan yapılmış olan ilk bölüm, kitabesinde yazdığı üzere Kapucubaşı Çapanoğlu Mustafa Bey (? - 1782)<br />

tarafından 1779 yılında yaptırılmıştır. Boyuna dikdörtgen planlı olan bu kısım kuzeyde köşeleri<br />

pahlanmış iki kare ayak ve bunun üzerine oturan mahfille sınırlandırılmıştır. Bu kısmın altında sivri<br />

kemerlerle sınırlandırılmış 3 bölümlü, iki katlı bir mekân oluşturulmuştur. Kalan kare şeklindeki<br />

harim mekanı ise15 x 15 m ölçüsünde bir kubbe ile örtülmüş, beden duvarlarından kubbeye geçiş<br />

tromplarla sağlanmıştır (Acun,2005:17).<br />

543

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!