08.03.2014 Views

diyabetes mellitus'lu hastalarda, hastalığın süresi, hastaların ...

diyabetes mellitus'lu hastalarda, hastalığın süresi, hastaların ...

diyabetes mellitus'lu hastalarda, hastalığın süresi, hastaların ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olarak dünya tarihine geçmiştir. Daha sonra 1926 yılında kristalize insülin, 1946’da NPH,<br />

1950’de Lente, 1982’de insan insülinleri elde edilmiştir. 1990’lı yıllarda analog insülinleri<br />

kullanıma girmiştir. Halen oral, nazal ve aeresol insülin üzerinde çalışmalar<br />

sürmektedir(2,10,13,17).<br />

İnsülinin özellikleri: İnsan insülini 51 aminoasitten oluşan heterodimerik yapıda<br />

bir hormondur. Üç disülfid bağı ile birbirine bağlanmış olan A ve B zincirleri bulunmakta,<br />

A zinciri 21, B zinciri 30 aminoasid içermektedir. İnsülin pankreası beta hücrelerinde<br />

proinsülin olarak sentezlenir. A ve B zinciri bir araprotein olan C-peptid aracılığı ile<br />

bağlanmış durumdur. Proinsülin molekülü sekresyon granüllerinde insülin ve C-peptide<br />

parçalanır. Granülerden insülin salınırken eşit molar miktarda C-peptid salınımıda<br />

gerçekleşir. İnsülin periferik kanda monomer şeklinde bulunur. Açken ve herhangibir<br />

ekzogen uyaran olmadan süregelen insülin bazal insülin sekresyonu olarak tanımlanır.<br />

Her 9-14 dakikada bir dalgalar halinde salınır. Gıda alımı olmadığı koşullarda<br />

yaklaşık 1Ü/saat düzeyinde sabit olarak devam eder(17).<br />

Postprandiyal insülin salınımı ise 2 fazdan oluşur. Gıda alınımını izleyen dönemde<br />

glukoz düzeyinin hızla yükselmesi insülinde de ani artışa sebep olur. İlk 10 dakikada orta<br />

ya çıkan bu artış 1. faz ya da akut faz insülin sekresyonu olarak adlandırılır. 1. faz insülin<br />

sekresyonu, plazma glukozunun erken postprandiyal yükselmesini engellemektedir.2. faz<br />

insülin sekresyonu ise glukoz düzeylerinin yavaş ve progresif artışına cevap olarak ortaya<br />

çıkar. Diyabetli bir hastada insülin tedavisinin amacı bu fizyolojik insülin sekresyonunu en<br />

iyi taklit eden plazma insülin düzeylerini sağlamak olmalıdır(2,6,17).<br />

Tip1 diyabette fizyolojik insülin dinamiğini taklit etmeye çalışmanın en iyi yöntemi<br />

dört kez insülin enjeksiyonunun kullanıldığı intensif insülin tedavisidir. Bu protokolde<br />

öğünlerden önce kısa etkili insülin (en uygunu hızlı etkili analog) ve gece yatarken NPH<br />

veya uzun etkili insülin (en uygunu uzun etkili analoglar) kullanılmaktadır. Tip1 DM<br />

hastalar ile oral antidiyabetik ilaçlara ve diyet tedavisine cevap vermeyen tip2 DM’lu<br />

<strong>hastalarda</strong> insülin kullanılmalıdır(1,2,6,17).<br />

İnsülinin etkiler:-Glukozun kas hücresine girişini, kullanımını ve depolanmasını<br />

arttırır, kas hücresinde glukoz taşıyıcılarının hücre membranının translokasyonunu arttırır.<br />

-Karaciğerde glukojenoliz ve glukoneogenesisi inhibe ederek glukoz salınımını ve<br />

yapımını engeller.<br />

-Yağ dokusunda lipolizi baskılar.<br />

53

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!