28.01.2017 Views

BURSA’DA ZAMAN

Bursada-Zaman-s21

Bursada-Zaman-s21

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

vardır. Sözgelimi “Otobüs tutan (yolculukta<br />

midesi bulunan) kişi bir miktar benzin içerse,<br />

tutmaz” hurafesi bu türdendir.<br />

BİDAT-HURAFE AYRIMI<br />

Benzerlikler dolayısıyla bidat ile hurafe<br />

zaman zaman birbiri ile karıştırıldığı görülür.<br />

Aynılık ve ayrılık noktasından bidat ve<br />

hurafeyi üç kısımda değerlendirebiliriz:<br />

1. Bid’atlerin tamamı dini görünümlü<br />

iken hurafelerin bir kısmı dinden<br />

bağımsız günlük yaşantılarla ilgilidir.<br />

Örneğin yatırlara çaput bağlamak dini<br />

görünümlü bir bid’at ve hurafedir.<br />

Buna karşın “yedi aylık doğan çocuk<br />

yaşar sekiz aylık doğan yaşamaz” hurafesi<br />

dinî değildir.<br />

2. Hurafe kapsamına giren bidatler olduğu<br />

gibi girmeyenler de vardır. Güzel<br />

(hasen) bid’atler hurafe sayılmazken<br />

kötü (seyyie) bidatler hurafedir. Minare<br />

yapılması ve oradan ezan okunması,<br />

teravih namazının cemaatle yirmi<br />

rekat kılınması güzel bidatlerden sayılmıştır,<br />

dolayısıyla hurafe kapsamına<br />

girmezler. Buna karşılık mezarlardan<br />

hortlak çıkmasına inanma ve ölen kişilerin<br />

ruhunu çağırma hem bidat hem<br />

de hurafedir.<br />

3. Bidatler Hz. Peygamber’in sünnetine<br />

aykırı uygulamalardır. Dolayısıyla<br />

bidatlerin ortaya çıkışı İslam geldikten<br />

sonradır. Buna karşın hurafelerin<br />

ortaya çıkış tarihi çok daha eskilere<br />

gider. Hurafeler batıl inançlar olduğuna<br />

göre ilk insan ve ilk peygamber Hz.<br />

Adem’den sonra hak dinin bozulması<br />

ile birlikte hurafeler ortaya çıkmaya<br />

başlamıştır.<br />

HURAFE VE DİN<br />

Geçmişten günümüze bazı insanlar din ve<br />

dinî olan birçok konunun hurafe olduğunu<br />

iddia etmişlerdir. Sözgelimi müşrikler<br />

“Kur’an kendilerine okunduğunda ‘işittik’<br />

derler ve ardından ‘istesek biz bunun gibi<br />

söyleriz, bu öncekilerin masallarından<br />

başkası değildir” (el-Enfâl 8/31) şeklinde<br />

Kur’an’ın haber verdiği hususları ‘eskilerin<br />

masalları’ adı altında hurafe olarak<br />

nitelemişlerdir. Aynı şekilde peygamberler<br />

tarafından gösterilen mucizelere de eskilerin<br />

masalları demişlerdir (el-En’âm 6/25).<br />

Günümüzde de deney ve gözlemi yegane<br />

bilgi kaynağı olarak gören bazı materyalist<br />

ve pozitivistler, başta Allah inancı olmak<br />

üzere dinî inançların tamamını hurafe<br />

kapsamına sokmak isterler. Gözle görmediklerinden<br />

dolayı, melek, cin ve şeytan<br />

gibi Kur’an ve sünnet’te haber verilen<br />

varlıkları gerçek dışı sayarlar. Beş duyu ile<br />

algılanan varlıkların dışındakileri kabul<br />

etmedikleri için insanın bedeninin ötesinde<br />

bir ruh bulunduğunu bile reddederler.<br />

Bunlara göre, ibadet edilmesi, Allah’tan<br />

yardım istenmesi, ahlakî kuralların sevap<br />

ve günaha bağlanması hurafeden ibarettir.<br />

Dinin bu şekilde bütünüyle hurafe sayılması<br />

anlayışına karşı, dindarın pozisyonunu<br />

güçlendirmesi bir zarurettir. Bunun için de<br />

dinin aslı ile hurafeyi birbirinden ayıracak<br />

bir bilgi donanımına ihtiyaç vardır. Aksi<br />

takdirde dinin bütünüyle hurafe sayılması<br />

ile hurafelerin din haline getirilmesi arasında<br />

git gel durumu sürekli hale gelir. Din ve<br />

hurafe konusunda dört ayrı görüş sahibinden<br />

bahsetmek mümkündür:<br />

1. Halk arasında geleneksel her uygulamayı<br />

dinden sayanlar. Bunlara göre hurafe<br />

diye bir şey yoktur. Bu kesim dinin<br />

alanını genişletme hususunda aşırıya<br />

gitmekte ve her tür dinî görünümlü<br />

uygulamayı dinden sayan ve savunan<br />

bir anlayışı ortaya koymaktadır. Dine<br />

karşı çıkanların da aynı yaklaşımla<br />

dinden olmayan bir takım hususları<br />

göstererek dine saldırdıkları gözlenir.<br />

Bu tür insanlar, örneğin töre cinayetleri<br />

ve kadın dövmek gibi hususları dine<br />

mal etmek suretiyle onlar üzerinden<br />

din aleyhine kampanya yürütürler.<br />

Bunların bu davranışları büyük ölçüde<br />

cehaletten kaynaklanır.<br />

2. İslam’ı akıl dini olarak tanımlayıp,<br />

kendilerine göre dinde akla uymayan<br />

hususları hurafe sayanlar. Özelikle<br />

İslam’ı modern çağın anlayışına adapte<br />

etme çabaları, bazı aşırı görüş ve uygulamaları<br />

da beraberinde getirmiştir.<br />

Sözgelimi, mucize, keramet gibi hususların<br />

inkarı, şefaatin inkarı, insanın<br />

çalışmasını engellediği gerekçesiyle<br />

namaz gibi ibadetlerin günümüzde<br />

gereksiz görülmesi, çalışma gücünü<br />

düşürdüğüne inandıkları orucun zararlı<br />

sayılması, akıl almaz buldukları Hz.<br />

Peygamber’in miracının inkarı bu tür<br />

düşüncenin bir sonucudur.<br />

3. Dini bütünüyle hurafe sayanlar.<br />

Din karşıtı, ateist ve pozitivist bazı<br />

çevreler dinî inanç ve uygulamaları<br />

tamamen hurafe olarak niteleme<br />

eğilimindedir. Bunlara göre, din geçmiş<br />

çağların insanlarına has bir takım<br />

uygulamalardır. İnsanın kendisi dışındaki<br />

bir takım varlıklara dayanması<br />

kendisini inkardır. İnsan kendi aklı ve<br />

imkanları ile her zorluğun üstesinden<br />

gelebilir. Dolayısıyla Allah, melek ve<br />

cin hurafeden ibarettir. Çünkü bu tür<br />

Selahattin Buhari’ye ait olduğu bilinen yatırın içinde adeta türbenin “Kült Eşyası” olarak kullanılan yılan şeklinde bir sunak ve üzerinde mermerden yuvarlak bir masa tablası bulunmaktadır.<br />

Yatır halen, çeşitli konularda sağlık bulmak isteyen vatandaşlar tarafından ziyaret edilmektedir. Burada antik çağın sağlık tanrısı Asklepios’a ait bir sunağın bulunması da<br />

aslında bu geleneğin İslam öncesi dönemlerde de olduğuna bir işarettir. Diğer yandan, yatırı rahatsız etmemek için köyde davul çalınmıyor; düğünlerde, Ramazan ayında ve sahurda bile.<br />

Fotoğraflar: Fatih Özenbaş<br />

<strong>BURSA’DA</strong> <strong>ZAMAN</strong><br />

| Ocak 2017 | Sayı 21<br />

9

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!