BURSA’DA ZAMAN
Bursada-Zaman-s21
Bursada-Zaman-s21
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
fetlerle dolaşma isteği Bursa’da da emniyet<br />
güçlerinin tepkisini çeker. Bu arada<br />
eylem hazırlığı içindedir. Tartışmalı kabul<br />
edilen Tahrir el Vesile’yi Bursa’da yazmaya<br />
başlar. Şah’ın yakın çevresinin önerisi ile<br />
Bursa’dan uzaklaştırılıp Şiiler’in çoğunlukta<br />
olduğu Irak’ın Necef şehrine gönderilir.<br />
Şahın devrilmesi ve İran’da bir İslam cumhuriyeti<br />
kurulması yönündeki çağrılarını<br />
oradan da sürdürür. Şah rejiminin halkta<br />
uyandırdığı hoşnutsuzluğun tırmanmasıyla<br />
1970’lerin ortalarında, İmam Humeyni’nin<br />
İran içindeki etkisi gitgide artmaya başlar.<br />
6 Ekim 1978’de Şah’ın baskısıyla, Irak lideri<br />
Saddam Hüseyin Irak’ı terk etmesini isteyince,<br />
Fransa’ya gider ve Paris’e yerleşir.<br />
Şah yönetiminin yıkılması ve bir İslam<br />
cumhuriyetinin kurulması yolunda yoğun<br />
propagandaya yeniden girişir. 1978 sonlarında<br />
kitle gösterilerinin, grevlerin ve halk<br />
arasındaki hoşnutsuzluğun bütün ülkeye<br />
yayılması ile Şah Muhammed Rıza Pehlevi<br />
16 Ocak 1979’da İran’ı terk etmek zorunda<br />
kalır. 1 Şubat 1979 günü Humeyni ülkesine<br />
döner ve bir dönem kapanmış olur.<br />
Sürgün yaşamının ilk yıllarında Türkiye’yi<br />
tercih eden Humeyni ile Bursa bu kez devrilen<br />
değil, deviren bir lidere ev sahipliği<br />
yapmış olur.<br />
EMİR ABDÜLKADİR VE<br />
ARAPLAR CAMİİ<br />
19. yüzyılda Afrika kıtası, sömürgeci güçlere<br />
kabuslar gösteren bir sürü irili ufaklı<br />
direnişe şahit olur ve bilhassa Müslüman<br />
toprakları düşman sultasına karşı şiddetle<br />
karşı koyar. Özellikle Kuzey Afrika’daki<br />
bu direniş, yaklaşık 150 sene devam eder.<br />
Bunların arasında Cezayirli Emir Abdülkadir<br />
de vardır. O dönemde Osmanlı, bu topraklarda<br />
giderek zayıflar. Bu durum, sanayi<br />
devrimi ile gitgide iştahları kabaran Avrupa<br />
devletleri için biçilmiş kaftandır.<br />
1808 yılında doğan Emir Abdülkadir, 1830<br />
yılında Fransızların ülkesini işgaline karşı<br />
ilk bağımsızlık mücadelesini başlatan<br />
halk kahramanıdır. Cezayir halkı, Fransız<br />
işgalinin ardından, babası Şeyh Muhyiddin’in<br />
çok yaşlı olması sebebiyle Abdülkadir’i<br />
tercih eder ve 22 Kasım 1832’de emir<br />
olarak seçilir.<br />
Emir seçilir seçilmez Fransız güçlerini ağır<br />
bir yenilgiye uğratır. Bu başarısı Berberi<br />
aşiretleri arasında nüfuzunu artırır.<br />
1834’de varılan anlaşmaya göre Fransızlar<br />
Abdülkadir’in emirliğini tanırlar. Fransızlar<br />
Emir Abdülkadir’in gücünü kırabilmek<br />
için kabileler arasına nifak sokarak ayrılık<br />
çıkarır ve kaybettikleri bazı toprakları<br />
Emir Abdülkadir’in yüzüncü<br />
doğum yılı için basılan pul<br />
geri alırlar. Bu durum Abdülkadir’ın prestij<br />
kaybına yol açsa da, Emir’in toparlanan<br />
güçleri ile yine masaya oturur. 1837’de imzalanan<br />
anlaşmayla Emir Abdülkadir Cezayir’in<br />
üçte ikisine hakim olur. Fransızlar iyi<br />
bir hazırlık ile 1839 yılında başlayan savaşı<br />
kazanarak Cezayir’i tamamen işgal eder.<br />
Emir Abdülkadir de küçük bir kuvvetle<br />
Fas’a sığınır. Fransızlar bu kez Fas’a saldırır.<br />
Uzun süren savaşlar ve Fas’ın desteğini<br />
çekmesi üzerine Abdülkadir 1847’de teslim<br />
olur. 5 yıl Fransa’da esir kalır. Fransız<br />
uyruğuna geçme önerisini reddeder ve 3.<br />
Napolyon zamanında Osmanlı topraklarına<br />
gitmesine izin verilir.<br />
<strong>BURSA’DA</strong> BİR EMİR…<br />
Cezayir halk<br />
kahramanı<br />
Emir<br />
Abdülkadir’e<br />
ait bir afiş<br />
Sultan Abdülmecit’in himayesinde Bursa’ya<br />
yerleştirilen Emir Abdülkadir, 1852-1855<br />
yılları arasında Bursa’da yaşar ve Araplar<br />
Camii’nde halka vaaz verir. Halk kahramanı<br />
oluşundan çok din bilgini gibi kabul<br />
görür. 1855 Bursa depreminin ardından<br />
Emir Abdülkadir Şam’a yerleşir ve Fransız<br />
Araplar Camii’nde, Emir Abdülkadir’in vaaz verdiği biliniyor<br />
Cezayir Başbakanı Bouteflika’nın da katıldığı bir törenle<br />
Emir Abdülkadir’in ismi Kükürtlü’de bir caddeye verilmişti.<br />
hükümetince maaş bağlanır. Bundan sonraki<br />
hayatını tamamıyla İslami çalışmalara<br />
ve ilme verir ama halk kahramanı oluşu<br />
unutulmaz. 1860’da Cebel-i Lübnan’da<br />
patlak veren Dürzi isyanına müdahale ederek<br />
Fransız konsolosu ve bin beşyüz kadar<br />
Hıristiyan’ı katliamdan kurtarır. Bunun<br />
üzerine Fransız hükümeti kendisine Legion<br />
d’honneur (Lejyon Dönor) nişanı verir.<br />
Cezayir’in halk kahramanı Emir Abdülkadir,<br />
1883 yılında Şam’da vefat eder.<br />
Bu bilgi ve iddialara karşın, Emir Abdülkadir’i,<br />
Osmanlı’yı Cezayir’den çıkaran lider<br />
olarak tanımlayan görüşlere de rastlanır.<br />
Buna karşın bir döneme imza atmış, emperyalizme<br />
karşı gelmiş bir savaşçı olması<br />
ve Bursa’da 3 yıl yaşaması açısından anımsanacak<br />
ünlü bir Bursa konuğudur.<br />
Cezayir halk kahramanı olarak bilinen<br />
Emir Abdülkadir isminin Kükürtlü semtindeki<br />
bir caddeye, 2005 yılında ve Cezayir<br />
Cumhurbaşkanı Bouteflika’nın da katıldığı<br />
bir törenle verilmesi o günlerde tepki ile<br />
karşılanır. Gerekçe, cadde sakinlerinin bile<br />
bu değişimden haberi olmamasıdır. Oysa<br />
törende, Cezayir Dışişleri, Maden ve Enerji<br />
bakanlarının da bulunuşu, bu isim değişikliğine,<br />
vefanın yanı sıra, iki ülke arasındaki<br />
ticari ilişkilerin de neden olduğu izlenimini<br />
verir.<br />
SONUÇ<br />
Yaklaşık 110 yıllık bir süre içinde üç önemli<br />
halk kahramanı ya da liderin Türkiye’de ve<br />
özellikle Bursa’da bulunuşu, Osmanlı’nın<br />
son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında<br />
Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ile<br />
kurulan dostlukların geçmişe dayandığını<br />
görebiliriz. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk<br />
başkenti oluşu Bursa’ya simgesel bir anlam<br />
yükselmiş olsa da, bu ülkelere yakınlığın<br />
temel nedeninin, dostluk ve barışın<br />
sürekliliği şeklinde ortaya çıkıyor. Günümüzde<br />
Türkiye’nin, Cezayir, Libya ve İran<br />
ile ilişkilerine baktığımızda bunu daha iyi<br />
anlıyoruz.<br />
<strong>BURSA’DA</strong> <strong>ZAMAN</strong><br />
| Ocak 2017 | Sayı 21<br />
91