28.01.2017 Views

BURSA’DA ZAMAN

Bursada-Zaman-s21

Bursada-Zaman-s21

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Osmanlı’nın ilk başkenti<br />

olan Bursa, yeni bir müzeye<br />

daha kavuşuyor. Bursa Vakıf<br />

Kültürü Müzesi. Çalışmaları<br />

bir yıldır devam eden müze<br />

tamamlandı. Osmanlı’da<br />

vakıfların ne kadar önemli<br />

olduğunu bu müzede daha iyi<br />

anlayacağız. Gerek düzenlemesi,<br />

gerekse koleksiyonlarının<br />

zenginliği ile Vakıf<br />

Kültürü Müzesi’nin Türkiye’nin<br />

konusunda önemli müzeleri<br />

arasına girmeye aday olduğunu düşünüyorum.<br />

Şimdi sizlere Bursa Vakıf Kültürü<br />

Müzesi’nin içeriğini anlatmak istiyorum.<br />

Vakıf: Allah rızasını kazanmak amacıyla<br />

zengin kimseler tarafından. sadece ihtiyaç<br />

sahibi kimselerin istifade etmeleri için<br />

kurulan hayır kurumlarıdır.<br />

Kış günlerinde abdest almak için sıcak su<br />

sağlayan vakıf, yaz günlerinde sıcaktan bunalanlar<br />

için gölgelik yapan vakıf, oyuncağı<br />

olmadığı için arkadaşları ile oynayamayan<br />

çocuklar için oyuncak vermek için vakıf<br />

kurulmuştur. İnsan hayatında ne varsa bir<br />

güzellik çıkarmak için vakıf kurulmuştur.<br />

Sosyal yardımlaşma ve dayanışmaya büyük<br />

önem veren İslam dini, bunu vakıf kurumu<br />

ile en yüksek düzeye çıkarmıştır. Vakfın nasıl<br />

işletileceğini belirleyen belgeye “vakfiye”<br />

veya “vakıfname” denir. Vakfiyeler, milletin<br />

iktisadî ve sosyal hayatlarında önemli bir<br />

rol oynamış olan vakıf kurumunun nasıl<br />

çalıştığını, kimlerin idare ettiğini, kimlerin<br />

kendisinden istifade ettiğini vb. hususları<br />

öğrenmemize yardımcı olmaktadırlar.<br />

İslam medeniyeti bir vakıf medeniyetidir.<br />

İslam tarihinde vakıf kuran ilk kişi Hz.<br />

Muhammed (S.A.V.)’dir. Hz. Peygamber, bir<br />

taraftan ashabını vakıf yapmaya teşvik<br />

ederken, bir yandan da bizzat kendisi vakıf<br />

yaparak Müslümanlara bu konuda da örnek<br />

olmuştur. Hz. Muhammed (S.A.V.), Fedek ve<br />

Hayber’deki arazilerini sağlığında fakirler<br />

yararına vakfetmiştir.<br />

Osmanlı Dönemi’ndeki en eski vakıfların ise<br />

beyliğin kurucusu Osman Bey tarafından<br />

tesis edildiği, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki<br />

resmî kayıtlardan<br />

anlaşılmaktadır. Ne yazık ki<br />

orijinal vakfiyeler günümüze<br />

ulaşamamıştır. Osmanlı Beyliği’nden<br />

günümüze ulaşan en<br />

erken tarihli vakfiye, Orhan<br />

.<br />

Bey’in eşi Asporça Hatun’un<br />

1-10 Ramazan 723 (3-12 Eylül<br />

1323) tarihli vakfiyesidir.<br />

Asporça Hatun, Bizans İmparatoru<br />

III. Andronikos’un kızı<br />

olup sandukası oğlu İbrahim<br />

ile birlikte Osman Gazi’nin<br />

türbesindedir. Vakfiyeye göre Bursa’ya<br />

bağlı Narlı, Kapaklı, Frenkli, Çepni, Yörükler,<br />

Samanlı, Balıklı Çiftlik, Burun Hisar Köyleri<br />

ve Eğerce Mezra’sı Asporça Hatun’un Bursa’daki<br />

kabrinde Kur’ân okumaya vakfedilmiştir.<br />

Bursa’yı bilmek bir açıdan Osmanlıyı<br />

bilmek anlamına gelmektedir. Selâtin<br />

(Sultanlar) Vakıfları ile inşa edilmiş ilk Osmanlı<br />

başkenti külliyeler şehri Bursa, vakıf<br />

kültürünün şekillendiği ilk şehir olmuştur.<br />

Osmanlı İmparatorluğu “Vakıf Cenneti” ya<br />

da “Vakıf Devleti” olarak tanımlanmıştır.<br />

Osmanlı’nın fethi öncesi bugünkü Hisar<br />

içinde yer alan Bursa, 1326 yılından sonra<br />

Hisar dışında gelişmeye başlamıştır. Kentin<br />

gelişmesinde ve genişlemesinde külliyeler<br />

yönlendirici unsur olmuştur. Sultan<br />

Külliyeleri; bir büyük caminin etrafında<br />

kümelenen medrese, zâviye, dârüşşifâ,<br />

imaret, çeşme, han, türbe, mezarlık gibi<br />

pek çok birimden oluşan yapılar bütünüdür.<br />

Külliyesi ile “selatin vakıfları” geleneğini<br />

başlatan Orhan Gazi Bursa’yı Hisar dışına<br />

taşırken, Murad Hüdavendigar ve Yıldırım<br />

Bayezid şehrin doğu ve batı yönünde genişlemesini<br />

sağlamıştır. Bursa vakıf eserinin<br />

büyük bir bölümünü II. Bayezid dönemine<br />

kadar kazanmıştı demek mümkündür.<br />

Sultan Külliyeleri’nde ve Hanlar Bölgesi’nde<br />

olduğu gibi Cumalıkızık Köyü’nün de 700 yıl<br />

sonrasında dahi kimliğini kaybetmeden özgün<br />

değerleriyle günümüze kadar ulaşmayı<br />

başarabilmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nda<br />

özümsenmiş vakıf sisteminin yansımasıdır.<br />

Tüm bu değerleri ile 2014 yılında Unesco<br />

Dünya Mirası olarak kabul edilen Bursa;<br />

Sultan Külliyeleri, Hanlar Bölgesi ve Orhan<br />

Gazi Vakfı’nın gelirleri arasında yer alan<br />

Cumalıkızık Köyü ile dünya kültür mirasıdır.<br />

CAMİLER<br />

Osmanlı Devletinde Camiler Vakıfların yüzde<br />

40’lık büyük bir bölümünü oluşturmaktadır.<br />

Osmanlı döneminde dini ibadetlerin<br />

yerine getirilebilmesi için yapılan cami,<br />

mescit, namazgah, türbelerin yanında,<br />

geliri cami ve görevlilerine tahsis edilmiş<br />

vakıflar bulunmaktaydı. Arapça bir kelime<br />

olan cami, toplayan veya bir araya getiren<br />

anlamına gelmektedir. İslam toplumunun<br />

OSMANLILAR VE VAKIF<br />

<strong>BURSA’DA</strong> <strong>ZAMAN</strong><br />

| Ocak 2017 | Sayı 21<br />

27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!