28.01.2017 Views

BURSA’DA ZAMAN

Bursada-Zaman-s21

Bursada-Zaman-s21

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Özellikle İspanyollar kendi tarihi eserlerini<br />

gözleri gibi korumuşlar. Sahip çıkmışlar.<br />

Bunun bereketini de dumansız sanayi olan<br />

turizmden çok para kazanarak görüyorlar.<br />

Yaklaşık 800 yıl hüküm süren Endülüs<br />

medeniyetini yıkmışlar, yakmışlar, taş<br />

üstünde taş omuz üstünde baş bırakmamışlar.<br />

Tarumar etmişler. İzlerini silip yok<br />

etmişler. Fakat yıkamadıkları eserler bütün<br />

haşmetiyle ayakta duruyor.<br />

Endülüs o dönemin ilim, bilim diyarı. Şehirler<br />

üniversitelerle dolu. İslam dünyasının<br />

şu anda bile ismi anılan Muhiddin İbn Arabi<br />

bilim ve tasavvuf dünyasına katkılarını<br />

bu topraklardan sunmuş. Astronomi alimi<br />

Zerkali rasathane kurmuş.<br />

İbn Rüşd kadılık yaptı, Aristo’nun eserlerini<br />

tercüme etti.<br />

İbn Cübeyr dönemin ünlü şair ve yazarıdır.<br />

İbn Tüfeyl, İslam filozofudur.<br />

Bu topraklarda sayısız İslam alimi yetişmiştir.<br />

Katarak ameliyatı o dönemlerde<br />

yapılmıştır. Şu anda bile kullanılan ameliyat<br />

aletleri o dönemde yapılmıştır.<br />

Üniversitede seçmeli dersim kütüphanecilikti.<br />

Dünyanın en büyük kütüphaneleri ve<br />

önemli eserleri bu kütüphanelerde bulunuyordu.<br />

Hocam şöyle bir kıssa anlatmıştı;<br />

Bir ilim adamı çok önemli bir kitabı arıyor.<br />

Sonra onun müzayedede satıldığını öğreniyor.<br />

Açık artırmada kitabı bölgenin varlıklı<br />

bir insanı alıyor. Alim, kitabın kendisi için<br />

önemini anlatıyor. Kitabı satın alan kişi<br />

böyle bir kitaba sahip olmanın onuru bana<br />

ait olacak diyor. Amma, sen benim evime<br />

gelip bu kitapla ilgili çalışmayı yapabilirsin<br />

diye müsaade ediyor.<br />

Endülüs, dünyaya medeniyeti, mimariyi,<br />

şehirleşmeyi beraber yaşamayı öğretiyor.<br />

Endülüs’teki üniversitelerden diploma<br />

almak büyük bir şeref sayılıyor.<br />

Tarık Bin Ziyad’la başlayan, gelişen, büyüyen,<br />

koca bir medeniyet kuran ülke, kısa<br />

süre sonra cihad ruhunu terk ediyor. İlim,<br />

bilim ve cihad ruhunun yerine saltanat,<br />

lüks, debdebe, israf, kısır çekişmeler,<br />

saltanat için baba oğul, kardeş kardeşe savaşlar<br />

başlıyor. Mikro milliyetçilik başlıyor.<br />

Aşiretçilik başlıyor. Bundan sonra bölünme,<br />

parçalanma, küçülme ve içe dönük mücadele<br />

başlıyor.<br />

Kirli İsabel ve Fernando, Papa ve papazlar,<br />

şövalyeler, eşkıyalar el ele veriyor. Beraber<br />

hareket ediyorlar. Güçleniyorlar, organize<br />

oluyorlar. İçe dönük mücadele eden Müslüman<br />

padişahlar, beyler, hiç savaşmadan<br />

şehirleri teslim ediyorlar.<br />

Kirli İsabel ve Fernando’nun önünde diz<br />

çöküyorlar. Sekiz yüz yıllık İslam medeniyeti<br />

teslim oluyor.<br />

Sonra yavaş yavaş bütün eserleri yıkılıyor,<br />

yok ediliyor. Teslim olan halk ya din<br />

değiştiriyor ya da kaçıyor. Yakalananlar<br />

öldürülüyor.<br />

Camilerin yerine kocaman kocaman katedraller<br />

ve kiliseler yapılıyor. Ezan okunan<br />

minareler çan kulelerine dönüyor. Kirli<br />

İsabel ve Papa kilise ve katedral yaparken<br />

yine Müslüman mimari, mühendis, kalfa,<br />

usta ve işçileri çalıştırıyor. Bugün bile İspanya’nın<br />

bütün tarihi eserlerinde Müslüman<br />

mimarların izini görmekteyiz.<br />

İstanbul’u fetheden atamız Fatih Sultan<br />

Mehmet Han, kiliseye, havraya, sinagoga<br />

hiç dokunmamıştır. Buraya sığınanlara<br />

kılıç vurmamıştır. Biz torunları da 21. yüzyılda<br />

buralarda ibadete müsaade ediyoruz.<br />

Bin ikiyüz direği olan Kurtuba Camiinde<br />

21. yüzyılda iki rekat namaza müsaade<br />

edilmiyor. El Hamra Sarayı’nda bir mescit<br />

bile yok!<br />

Bizlere barbar diyen dünya, 800 yıl medeniyet<br />

süren Endülüs’te bir tek Müslüman<br />

bırakmamış, acı ama gerçek!<br />

İspanya’yı gezerken iki gözlükle baktım, Birincisi<br />

bir ülkeyi geziyorsunuz. Tarihi yarım<br />

adada şehirler güzel, planlı, yeşilin her tonu<br />

var. Her yer park bahçelerle ve görkemli<br />

meydanlarla dolu. Ulaşım düzenli, tarih<br />

ve tarihi eserler canlı ve bakımlı, insanlar<br />

yardımsever ve güler yüzlü.<br />

İkinci gözle baktığımızda; en acımasız<br />

soykırımın yaşandığı, İslam medeniyetinin<br />

bütün izlerinin silindiği bir ülke.<br />

Gidelim, görelim, gezelim, ibret alalım.<br />

Ülkemize ve birbirimize sahip çıkalım. Çok<br />

küçük dünyevi menfaatler için kimseyi<br />

kırmayalım, küstürmeyelim, dışlamayalım.<br />

İkinci bir Türkiye yok, ikinci bir Bursa yok.<br />

<strong>BURSA’DA</strong> <strong>ZAMAN</strong><br />

| Ocak 2017 | Sayı 21<br />

53

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!