28.01.2017 Views

BURSA’DA ZAMAN

Bursada-Zaman-s21

Bursada-Zaman-s21

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sahip çıkması onun için mühim bir özellik<br />

olmuştur.<br />

Tam burada Münevver Okur Meriç’ten<br />

bahsetmemek olmaz. Cem’in izinde yarım<br />

asır geçiren bu hanımefendi, tarihin güçlü<br />

mahkemelerinde yargılanan Cem’i yeniden<br />

tanımlar. Tarihe farklı bir Cem okuması<br />

sunar. Ortaya koyduğu muhteşem eserde,<br />

Şehzade Cem’i beraat ettirmenin yanı sıra<br />

bir anne şefkati ile bağrına da basmıştır.<br />

Meriç, Fatih Sultan Mehmed’in Şehzade<br />

Cem’i imparatorluk idaresine hazırlamak<br />

arzusunda olduğunu, bunun da<br />

ona verdiği yüksek görevlerde<br />

açıkça görüldüğünü kaydeder.<br />

‘SÜLEYMANÎ<br />

MÜLKÜN VARİSİ…’<br />

Nitekim Fatih Kanunnamesi’nde<br />

bu teveccüh ayan beyan<br />

ortadadır. Kanunname-i Âl-i<br />

Osman’da yer alan ifadelere<br />

dikkat lütfen: “Ve oğlum<br />

şehzade –edâmallâhu umrehûya-<br />

hüküm yazılmak lazım<br />

gelse böyle yazıla: Ferzend-i<br />

ercmend es’ad ü emced<br />

vâris-i müşlk-i Süleymanî<br />

nûr-ı hadaka-i sultanî tâcu<br />

ru’ûsi’s-selâtîn sâhibü’l- ‘izzi<br />

ve’t-temkîn mahzu lûtfi’llâhi’l-ekrem<br />

oğlum Sultân Cem<br />

–edâmâllâhu bekâhû- yazıla.<br />

(Ve oğlum şehzadeye –Allah<br />

ömrünü devamlı kılsın- hüküm<br />

yazılmak lazım gelse böyle<br />

yazıla: Seçkin oğul, saadetli,<br />

şerefli, Süleymanî mülkün varisi,<br />

sultanî gözbebeğinin nuru,<br />

sultanların baş tacı, izzet ve<br />

temkin sahibi, keremli Allah’ın<br />

lütfu oğlum Sultan Cem – Allah<br />

bekasını daim kılsın- yazıla)<br />

Fatih Sultan Mehmed, yeni bir<br />

sefer hazırlığı içindeyken 1481<br />

senesinde Gebze Ovası’nda Hakk’ın rahmetine<br />

kavuşur. Dünya tarihinin gördüğü<br />

nadide devlet adamlarından, kumandanlardan<br />

biri daha göçüp gitmiştir. Şehzade<br />

Mustafa, 1473’te vefat ettiğinden saltanatta<br />

iki kardeşin hakkı vardır. Tez elden<br />

Amasya’da bulunan Bayezid’e ve Konya’da<br />

bulunan Cem’e haber uçurulur. Fatih’in vezirlerinden<br />

Karamanî Mehmed Paşa, Cem’in<br />

Cem’in Rodos’a gelişi.<br />

saraya gelmesini arzu ediyordur. Lakin<br />

İstanbul muhafızı İshak Paşa, kendi taraftarlarıyla<br />

beraber Yeniçerileri isyana teşvik<br />

eder. Hem Karamanî Mehmed Paşa’nın<br />

hem Cem’in yoldaşlarının başlarını kestirir.<br />

Hatta Paşa’nın kesik başını bir sırığa takıp<br />

‘Yaşasın Bayezid’ diye dolaşırlar. Yeniçeriler,<br />

sadrazamı öldürüp parçaladıktan sonra<br />

şehirdeki bilhassa Türk devlet adamlarının<br />

konaklarını, Yahudi, Venedikli ve Floransalı<br />

tüccarların mallarını yağma ederler.<br />

BURSA, İKİNCİ KEZ BAŞKENT OLUYOR<br />

Sonuçta, taht’a Bayezid gelir ve oturur.<br />

Haliyle Cem, durumu kabullenmez. Fatih’in<br />

İstanbul’u fethettiği yaştan bir fazladır.<br />

Babası gibidir: İnançlıdır, hırslıdır, isteklidir.<br />

Çünkü Bouhours’un da dediği gibi, ‘Biri<br />

sadece Mehmed’in, diğeri ise imparatorun<br />

oğludur.’ Bayezid, İstanbul’a gelir, şehirdeki<br />

kargaşa nihayet bulur. Lakin Cem’in<br />

ruhundaki dalgalanma süt liman olmaz,<br />

hakkının ağabeyi tarafından gasp edildiğini<br />

düşünüyordur çünkü. İmparatorun oğlu, II.<br />

Bayezid’in tahta çıkışından bir hafta sonra<br />

4 bin kişilik ordusu ile Bursa’ya gelir. 2 bin<br />

kişiden müteşekkil ağabeyinin askerlerini<br />

hizaya sokar. Ve Bursa’ya halkın sevinç,<br />

mutluluk çığlıkları ile girer. Bursalılar,<br />

yeniden payitaht olmanın vermiş olduğu<br />

gururu yaşamaktadır şimdi. Cem, Bursa’da<br />

padişahlığını ilan eder, adına hutbe okutup,<br />

para kestirir. Bir sultana ait olan tüm işleri<br />

hemencecik yapar. Ve hayatının bundan<br />

sonra şiire dönüşeceği ilk<br />

ve son saltanatını, Osmanlı’nın<br />

birinci başkentinde<br />

geçirir. Kaynaklara göre 18<br />

gün (İsmail Hami Danişmend<br />

23 gün olduğunu söylüyor)<br />

hüküm sürer. Bursa, Cem’in bu<br />

şehre gelmesiyle Anadolu’nun<br />

sözcülüğü rolünü üstlenecektir.<br />

Ancak, Bayezid-Cem<br />

çekişmesini, Bizans entrikaları<br />

neticesinde Bayezid kazanır.<br />

Cem için taht, artık uğruna<br />

şiir yazılacak bir imaj olacaktır.<br />

Yolu, gurbete düşer.<br />

ELVEDA VATAN!<br />

Cem, yeniden Rodos yollarındadır.<br />

On gün süren yolculuğun<br />

ardından Rodos’a inen<br />

Şehzade’yi halk merak ve<br />

mutlulukla karşılar. Bizans’ı<br />

tarihe gömen Fatih’in oğlunu<br />

görecek olmak bir fani için<br />

bulunmaz bir andır çünkü.<br />

Pierre d’Aubusson, Şehzade ile<br />

dostluk anlaşması imza eder.<br />

Rodos’ta otuz üç gün kalan<br />

Cem, Fransa’ya yollanır. Cem<br />

için dönüşü olmayan bir gidiştir<br />

bu artık. Osmanlı’yı yönetmeyi<br />

hayal ederken Osmanlı’ya<br />

karşı bir koz olacaktır.<br />

Tarih bize anlattıkları ve bağrında barındırdıklarıyla<br />

bir şeyler fısıldar şüphesiz. Bazı<br />

hadiseler karşısında ise keşke olmasaydı<br />

diyebiliriz sadece, solmuş bir çiçek demeti<br />

gibi kalır söylediklerimiz elimizde.<br />

Bu arada Kanunî, 1522’de Rodos Adası’nı<br />

fethe gider. Türk askerinin adaya çıkarma<br />

yaptığı yerin adı, Avrupalıların ‘Cem Bahçesi’<br />

dedikleri noktadır. Bu da tarihin aslında<br />

<strong>BURSA’DA</strong> <strong>ZAMAN</strong><br />

| Ocak 2017 | Sayı 21<br />

59

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!