28.01.2017 Views

BURSA’DA ZAMAN

Bursada-Zaman-s21

Bursada-Zaman-s21

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

araştırma / Değerli Hocam Halil İnalcık ve Bursa / Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu<br />

Bu arada tarihteki önemli depremlerden<br />

biri 2 Mart 1354 yılında meydana gelir.<br />

Deprem sonrası yapısal olarak zayıflayan<br />

çevredeki kaleler ise birer hedef haline<br />

gelir. Bunu fırsata çeviren Osmanlılar,<br />

Süleyman Paşa komutasındaki Çimbi kalesinde<br />

konuşlu kuvvetler yardımıyla kısa<br />

sürede fethedilir. Böylelikle Gelibolu’dan<br />

başlayan ve Tekirdağ’a kadar olan kıyılar<br />

Osmanlıların egemenliğine geçer. 1354 yılını<br />

gösteren bu önemli tarihle söz konusu<br />

kaleler kısa sürede Anadolu’dan getirtilen<br />

Müslümanların yerleştirildiği mekanlar<br />

olur.<br />

Yaptığı anlaşmanın aleyhine işlemeye başladığını<br />

gören Kantakuzenos depremden<br />

sonra alınan kaleleri parayla da olsa geri<br />

almak isteyerek bu arzuyla Orhan Gazi’ye<br />

başvurur, oğlu Süleyman Paşa ile değerlendirilen<br />

teklif karşısında Süleyman Paşa’nın<br />

tutumu belirleyici olur ve karşılık olarak<br />

alınan Çimbi kalesinin geri verilebileceği<br />

ancak, diğer fethedilen kalelerin verilemeyeceği<br />

görüşünü bildirir.<br />

Kantakuzenos’un saltanat iddialarından<br />

çekilmesiyle aradaki anlaşmada kendiliğinden<br />

sona erer. Bu tarihten itibaren<br />

Osmanlılar bölgede fütühat için mücadele<br />

etmeye başlarlar ki bu tarih 1355-1357<br />

tarihlerini gösterir.<br />

Bu gelişmeler karşısında önce Bursa’da babası<br />

Orhan Gazi ile ardından daha önce de<br />

birlikte hareket ettiği akıncı beyleri Gazi<br />

Evrenos Bey, Hacı İlbey, Ece Bey ve Gazi<br />

Fazıl beylerle görüşerek Karesi Beyliğinin<br />

ilhakından sonra elde edilen deniz tecrübesiyle<br />

birlikte Kapıdağ Yarımadası civarından<br />

o günün şartlarında iyi bir donanma<br />

ile Çanakkale boğazı geçilerek daha önce<br />

yardım karşılığı alınan ancak geri verilen<br />

Çimbi kalesi bu sefer geri verilmemek<br />

üzere 1357 yılında fethedilir.<br />

Osmanlı ve Türk tarihi açısında önemli ve<br />

yeni bir mihenk taşı niteliği taşıyan bu fetihle<br />

birlikte adım adım başta doğu Trakya<br />

başta olmak üzere diğer bölgeler kuşatılarak<br />

akıncı beylerin komutasında fethedilmeye<br />

başlanmıştır. Gelibolu, Ece Ovası ve<br />

Bolayır ve Keşan bunlardan bazılarıdır. Süleyman<br />

Paşa tarafından fethedilen Bolayır<br />

harekat üssü olarak kullanılmıştır. Ardından<br />

Malkara, İpsala ve burada Dimetokaya<br />

yapılan akınlar meyvesini vermeye başlar.<br />

Ferecik Kalesi fethedilir, Gelibolu teslim<br />

alınır. Fethedilen yerler Karesi bölgesinden<br />

daha önce getirilerek kalelere yerleştirilen<br />

halk ve yeni getirilen halkla yeniden<br />

şenlendirilerek imar edilir. Böylelikle gaza<br />

askerlerinin sayıları da hiç durmadan<br />

artmaktadır. Oldukça önemli başarılara<br />

imza atan Süleyman Paşa güveni tam olan<br />

Orhan Gazi gaza ve ordu işlerini tamamıyla<br />

kendisine bırakır.<br />

Süleyman Paşa, Osmanlının geleceği açısından<br />

oldukça önemsediği Rumeli topraklarının<br />

kalıcı olduğunu göstermek amacıyla<br />

Gelibolu’ya bir idare merkezi niteliğindeki<br />

sarayı yaptırır.<br />

Süleyman Paşa’nın komutasındaki akıncı<br />

birliklerinin, gaza erlerinin müslim gayrimüslim<br />

ayrımı gütmeksizin halka adalet ve<br />

hakkaniyetle davranışları, merhametin en<br />

güzel örneklerini göstermeleri bölge halklarının<br />

sevgisini ve saygısını kazanmalarına<br />

sebep olmuştur.<br />

Bu adaletli muamele Süleyman Paşa’nın,<br />

bölge halkları tarafından güvenilir bir<br />

şahsiyet olarak görülerek anılmasına ve bu<br />

özelliğiyle dilden dile dolaşmasına sebep<br />

olur.<br />

Süleyman Paşa her daim saygısını eksik<br />

etmediği ve sözlerine değer verdiği Lala<br />

Şahin Paşa ile Hacı İlbeyi, Evrenos Gazi,<br />

Gazi Fazıl ve Yakup Ece Bey gibi Osmanlının<br />

Balkanlara gelişip güçlenmesinde oldukça<br />

önemli katkıları bulunan beyler ile birlik ve<br />

beraberliğin en güzel örneğini verir.<br />

Süleyman Paşa’nın Rumeli’de gösterdiği<br />

başarışlar Hristiyanlık dünyasında endişelerin<br />

oluşmasına sebep olurken başta<br />

Anadolu olmak üzere İslam coğrafyalarında<br />

sevinç ve ümitle karşılanır. Öyle ki<br />

Gelibolu fethi Mısır’da duyulduğunda Mısır<br />

Emiri Nâsır Nâsıreddin Hasan (1354–1361)<br />

halka bunu bir zafer olarak duyurup Orhan<br />

Gazi’ye bir elçi gönderir.<br />

İslam coğrafyalarında bunlar yaşanırken<br />

Hristiyan Batı dünyası derin endişelere<br />

gark olarak Bizans’a uyarı niteliğinde elçi-<br />

64 <strong>BURSA’DA</strong> <strong>ZAMAN</strong> | Ocak 2017 | Sayı 21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!