BURSA’DA ZAMAN
Bursada-Zaman-s21
Bursada-Zaman-s21
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Düşündüm!.. İngiltere’de meşhur şairlerden<br />
Shakespeare’in, Tennyson’ın, Ruskin’in,<br />
Wordsworth’un mezarlarını, hânelerini ziyaret<br />
etmiştim. Avrupa’dan, Hindistan’dan,<br />
hâsılı dünyanın her köşesinden gelen bir<br />
sürü ziyaretçiler, o kapıda nöbet beklerdi.<br />
Kapıcı da hayli para kazanırdı. Yazık bize!..<br />
Yazık o viran ve ıssız evde mahbus kalan<br />
koca Yunus Emre’ye! Ne olurdu türbedar<br />
-her kim ise- vazifesini bilseydi!.. Ne büyük<br />
bir adamın kapıcısı olduğunu idrak etseydi!..<br />
Eşiğinden ayrılmazdı.<br />
Pencere üzerindeki kitâbeyi dikkatle okuyup<br />
defterime istinsah ettim. Orada, Yunus<br />
Emre ve Âşık Yunus’tan mâadâ, bir de Abdürrezzak<br />
ismi zikrolunuyor ki, o mahalleye<br />
ismin veren Kara Abdürrezak bu zattır.<br />
Kitâbeyi işte aynen arzediyorum:<br />
Aslı sütûde-gevher el-hak Yedekçizâde,<br />
Cûd u keremle yektâ zât-ı cihân-pesendi;<br />
Rağbet idüp bu câyı ihyâya kıldı himmet<br />
Üçler makâmın icrâ etti; gören beğendi.<br />
Evvelki Yûnus Emre, Âşık Yûnus ikinci,<br />
Üçüncü Abdürrezzak, uşşâk ser-bülendi.<br />
Hayrât-ı pâki olsun makbûl-i kurb-ı Bârî;<br />
Ola şefâatiyle bânîsi behre-mendi,<br />
İlhâm olundu geldi bir zât dedi târih:<br />
Üç kabri kıldı ma’mûr billâh Ali Efendi.<br />
Sarahaten anlaşılıyor ki Yedekçizâde Ali<br />
Efendi nâmında bir hayır sahibi bu üç<br />
muhterem adamın kabirlerini tamir ve ihya<br />
eylemiş imiş. Bu tam tarihin hesâb-ı ebced<br />
üzere yekûnu 1252 gösteriyor. Bir de ta’miyesi<br />
var ki 1253 (m. 1837-38) senesinde<br />
yani bundan yetmiş yedi sene evvel tamir<br />
olunmuş demek oluyor. 9<br />
Tahkikatıma göre Yunus Emre’nin mezarı<br />
bir zamanlar bütün bütün harâb olmuş ve<br />
yeri belli olmayacak surette dümdüz kalmış<br />
imiş! Meşhur Niyâzî-i Mısrî bilhassa takayyüd<br />
etmiş ve mezarın mevki-i hakikisini<br />
tâyin eylemiş imiş. Avrupa müsteşrîkini<br />
indinde pek ma’ruf olan Niyâzî-i Mısrî Cezâyir-i<br />
Bahr-ı Sefîd’e nefyolunmazdan evvel<br />
Bursa’da hankâh tesis etmişti. Âsitânesi<br />
Ulu Cami karşısında kahveler arasında bir<br />
dar sokak içinde kâin ve hayli viran bir hâldedir.<br />
Ben ziyaret ettim ve o dergâhın fâzıl<br />
postnişîni Şeyh Şemsî Efendî’den bir hayli<br />
âsâr-ı nâdire iktitâf eyledim.<br />
Vaktiyle -zannederim- Büyük Duygu risâlesinin<br />
nüsha-i mümtâzesinde Yunus Emre<br />
hakkında mufassal bir makale yazmış<br />
ve eserlerinde mündemic olan hikmet-i<br />
sûfiyenin Nev-Eflâtunî mezheb-i işrâkiyesiyle<br />
ne kadar samimi bir râbıtası olduğunu<br />
arzetmiştim. Burada yeninden tafsilât<br />
vermekten ise ne kadar samimi bir râbıtası<br />
olduğunu arzetmiştim. Burada yeniden tafsilât<br />
vermekten ise, nâdîde eş’ârından bazı<br />
mühim şeyler arzetmek evlâdır sanıyorum.<br />
Çünkü Yunus’un bende bugün mükemmel<br />
9 Yunus Emre’ye izafe edilen bu mezar hakkında daha geniş bilgi için bk. Yunus Emre, Risâlat el Nushiyye ve Divan (haz. Abdülbâki Gölpınarlı), İstanbul 1965, s. XXII-XXIII. Abdülbaki Gölpınarlı başka bir yerde, Rıza<br />
Tevfik’in bu yazısından da söz ederek “Rıza Tevfik, tarih mısraını yanlış hesaplamış, 1253 çıkarmıştır. “Kıldı” kelimesinde “k”dan sonra “y” yoktur ve mısra bir tâmiyelidir, tam 1143 (1730-1731) yılını gösterir.” demektedir<br />
(bk. Yunus Emre ve Tasavvuf, İstanbul 1961, s. 74, dipnot 80).<br />
<strong>BURSA’DA</strong> <strong>ZAMAN</strong><br />
| Ocak 2017 | Sayı 21<br />
75