05.06.2013 Views

Anlatı Bilimi Açısından Roman-Sinema Etkileşimi ... - Bilkent University

Anlatı Bilimi Açısından Roman-Sinema Etkileşimi ... - Bilkent University

Anlatı Bilimi Açısından Roman-Sinema Etkileşimi ... - Bilkent University

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sahnelerle işlevsel olarak bağlantılıdır. Bir tür bilgilendirici çerçeve<br />

ya da zemin sağlarlar. Bu noktada yinelemeci anlatının klasik işlevi<br />

betimlemeninkine oldukça yakındır: her ikisi de tekilci anlatının<br />

hizmetindedir. (11)<br />

Bunlara ek olarak Henderson, sinemadaki yinelemelerin de aynı işleve sahip<br />

olduğunu belirtir (12). Anayurt Oteli’nde Zebercet’in psikolojik özellikleri göz<br />

önüne alındığında buradaki yinelemelerin farklı bir işlevi olduğu ortaya çıkar.<br />

Zebercet’in takıntılı, hastalıklı kişiliği ve düzenli yaşantısı böyle bir anlatımla<br />

desteklenmektedir.<br />

Bu sınıflandırmanın dışında Genette’in ortaya attığı “sahte yineleme”<br />

(pseudo-iterative) kavramı vardır. Genette, aynı sahnelerin, ayrıntılarında bile hiçbir<br />

farklılık oluşmadan tekrar tekrar oluşabileceğine hiçbir okuyucunun inanmayacağını<br />

belirtir (121). Bu durumda aslında sahte bir yineleme oluşmaktadır. Örneğin,<br />

Anayurt Oteli filminde Zebercet masanın solunda oturarak yemek yerken ortalıkçı<br />

kadın da sağ tarafta ayakta durarak Zebercet’e dayısını sorar (11.40). Bu yemek<br />

sahnesi daha sonra bir kere daha tekrar edilir (19.50). Fakat iki sahnede de Zebercet<br />

ve ortalıkçı kadının hareketleri, mekândaki ayrıntılar farklıdır. Görüntünün<br />

doğasında ayrıntı zenginliğini barındırmak olduğu için Henderson, sinemada<br />

yinelemenin olanaksız kılındığını, görüntünün ve sesin daima tekilci olduğunu<br />

belirtir (14). Fakat hemen ardından da sinemanın karmaşık bir sistem olduğunu<br />

vurgular:<br />

<strong>Sinema</strong>, görüntülerin, dışsesi de içeren seslerin ve sinemada anlamı<br />

yaratan yineleme yapılarını da içeren yazılı sözcüklerin ‘uyumlu<br />

eylemi’dir. Ve, Metz’in bir kez öne sürdüğü gibi, anlaşılması gereken<br />

gerçek, filmlerin, sinemasal yinelemeyle birlikte anlaşılacağıdır. (14)<br />

44

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!