11.07.2015 Views

van gölü hidrolojisi ve kirliliği konferansı bildiri kitabı

van gölü hidrolojisi ve kirliliği konferansı bildiri kitabı

van gölü hidrolojisi ve kirliliği konferansı bildiri kitabı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Van Gölü Hidrolojisi <strong>ve</strong> Kirliliği Konferansı, 21-22 Ağustos 2008, DSİ XVII. Bölge Müdürlüğü, Van.problemlere müdahalede geç kalınmasına sebep olmaktadır. Yetki kullanımının tek eldetoplanması için gerekli yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır.Afetlere yönelik alınabilecek tedbirler sadece ilgili kurumlar tarafından alınacak tedbirlerolmayıp diğer kurumlar <strong>ve</strong> vatandaşlarla işbirliği de gerekli görülmektedir. Bu maksatla hemplanlama hem de uygulama safhasında mahalli halkın <strong>ve</strong> değişik sosyal gurupların erozyon,sel <strong>ve</strong> taşkın yönetimine katılması gerekmektedir. Taşkınlar doğal bir afet olarak görülmeklebirlikte sadece şehirler içinde insan hayatını etkilemesi nedeniyle önem kazanmakta <strong>ve</strong>sonuçları bakımından sadece can <strong>ve</strong> mal kayıpları dikkate alınmaktadır. Oysa can <strong>ve</strong> malkayıplarının yanında doğal yapıya da zarar <strong>ve</strong>ren taşkınlar toprağın yok oluş sürecinihızlandırmakta flora <strong>ve</strong> faunaya da zarar <strong>ve</strong>rmektedir. Bu da ülkemizin kaynakları ile doğalzenginliklerinin yok olması anlamına gelmektedir.Ülkemizde yaşanan taşkınlar incelendiğinde özel <strong>ve</strong> tüzel kişi <strong>ve</strong> kuruluşlarca; DSİ tarafındaninşa edilen Taşkın Koruma Tesislerine zarar <strong>ve</strong>rilmesi, DSİ görüşü alınmadan dere <strong>ve</strong> çayyatakları içinden yatak stabilitesini bozacak, kıyı oyulmalarına sebep olacak şekilde kum,çakıl stabilize ocağı açılması <strong>ve</strong>ya bu tür malzemenin izinsiz <strong>ve</strong> rastgele şekilde alınması,Yerleşim yerleri içinden geçen dere yatakları <strong>ve</strong> taşkından koruma maksatlı yapılarınkesitlerinin içine çeşitli kurum <strong>ve</strong> kişilerce; Kanalizasyon şebekesi döşenmesi, bent <strong>ve</strong> dolguyapılması, inşaat atıkları, çöp <strong>ve</strong> moloz dökülmesi evsel <strong>ve</strong> endüstri atıklarının boşaltılması,ağaç dikilmesi yada yapılaşma gibi sebeplerle daraltılması, hatalı köprü inşaatlarısıralanabilir. Taşkın Koruma Tesislerinin üstlerinin kapatılarak konut, hizmet binası, sosyaltesis, motel, fabrika, ahır, okul, pazaryeri, lokanta, otopark alanına dönüştürülmesi gibihususlar yatak içinde suyun kabarmasına <strong>ve</strong> akım rejiminin değişmesine, gelen malzemeninbir yerde birikerek <strong>ve</strong>ya takılarak suyun akışına engel olmaktadır.Akarsu havzalarında gerçekleştirilen Taşkın Koruma Tesisleri yukarı havzalarda erozyondankoruma, orman, bitki örtüsü <strong>ve</strong> arazi kullanımı iyileştirilmesi faaliyetleri ile birlikteyürütülmelidir. Erozyon yönünden aktif olan havzalarda su yapıları kısa zamanda rüsubat iledolmakta <strong>ve</strong> fonksiyonlarını kaybetmektedirler. Bu nedenle yukarı havzalarda fiziki yapılar <strong>ve</strong>ağaçlandırmaya <strong>ve</strong>ya uygun bitkilendirmeye önem <strong>ve</strong>rilmesi gerekir.Her tesis gibi Taşkın Koruma Tesislerinin de temizlik bakım <strong>ve</strong> onarım ihtiyaçları vardır.Ancak bazı Taşkın Koruma Tesislerinde söz konusu temizlik, bakım <strong>ve</strong> onarımın yeterinceyapılmadığı görülmektedir. Buda tesisin fonksiyonunu yitirmesine <strong>ve</strong>ya yok olmasına sebepolmakta sonuçta taşkın zararlarının artması kaçınılmaz olmaktadır.Son zamanlarda dünyanın gündeminde olan <strong>ve</strong> her geçen gün etkisini daha da belirgin olarakhissettiğimiz “Küresel İklim Değişikliği”nden dolayı bölgemizde görülen yağış rejiminindeğişimi ani yaz yağışları ile kendisini göstermektedir. Ani yaz yağışlarına karşı yazın erkenkurumayan <strong>ve</strong> odunsu yapısı ile yağış hızını azaltan, erozyon <strong>ve</strong> selleri engelleyen ge<strong>ve</strong>nlermutlaka koruma altına alınmalıdır.Ülkemizin en önemli çevre sorunları arasında bulunan erozyon üzerine bir kamuoyuoluşmasına rağmen, etkin önlemlerin kısa <strong>ve</strong> uzun vadede alındığını söylemek güçtür.Biyolojik onarım çalışmalarının temelini ekolojik faktörler ile tabii bitki örtüsünün iyi analizedilmesi oluşturmalıdır. Bu yönde yapılan çalışmalar ışığında erozyon alanlarının hızlarehabilitasyonu gerçekleştirilmelidir. Bu onarım çalışmaları sırasında alanın gerek iklimözelliklerine, gerekse toprak yapısına uyum göstermiş <strong>ve</strong> 3 ila 5 metrelik kökleri ile ana kayaüzerinde toprağı tutan, kış yağışlarının yeraltına sızmasında görev alan <strong>ve</strong> ani yaz yağışlarında134

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!