02.07.2016 Views

A

sayi2

sayi2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Türkoloji e-dergisi A Ğ I R L I K Sayfa 6<br />

vermek için saraya geldiği zaman, onu karşılayıp, elçiye ziyafet verirler ve bu ziyafet<br />

esnasında musiki çalınır, rakslar ve eğlenceler yapılırdı.<br />

Uygurlarda fikir hayatı da yüksek bir seviyeye ulaşmıştı. Çin kaynaklarına göre<br />

Uygur hükümdarlarının saraylarında, yerli ve yabancı tarihçiler, şairler, alimler,<br />

sanatkarlar, musikişinaslar sempatik bir himayete mazhar olmuşlardır. Uygur ülkesine<br />

seyahat etmiş olan Çin gezginlerden, şehzade ve yüksek zümre çocuklarına çok iyi bir<br />

eğitim verildiğini, Uygur ülkesinde kütüphanelere rastlandığını da öğreniyoruz. Hatta bir<br />

Uygur elyazmasına göre, Uygur şehzadesinin fevkalade güzel kopuz çalıp şarkı<br />

söylediğini de öğreniyoruz. 3<br />

Çin kaynağı Tang-Şu, ‘’Tang hazineleri bomboş iken ve saray memurları maaş<br />

alamazken’’ Uygurlara 100 000 parça ipek verildiğini kaydeder. Bu da bize, Uygurların<br />

Çin üzerindeki hakimiyetini gösteriyor. Görülüyor ki Çin devleti, Uygurlara verilen vergi<br />

ve hediyelerden dolayı maddī olarak çöküşün eşiğine gelmiştir. Bunun yanı sıra<br />

Uygurların Çin pazarına da hakim olduklarını biliyoruz. 758 yılından itibaren her yıl<br />

Uygurlar, alışveriş yapmak üzere atlarıyla Çin’e geliyorlar, bir ata karşılık 40 top ipek<br />

kumaş alıyorlardı. Çinliler için bu zoraki bir alışverişti; fakat başka çareleri yoktu. 4<br />

Buradan, Eski Uygurların 745 yılında bağımsızlıklarını kazandıklarına göre, devletlerinin<br />

henüz 12-13. yılından itibaren Çin gibi bir rakip devlet karşısında ciddi anlamda maddi<br />

bir baskı uygulamayı başardıklarını görüyoruz. Öyle ki bu baskının, Çin devletinin<br />

hazinelerini boşaltacak kadar büyük bir etki oluşturduğunu da öğrenmiş oluyoruz.<br />

Medeniyet seviyeleri böylesine yüksek olan Uygurlar arasında Maniheizm,<br />

Budizm, İslamiyet ve Hristiyanlık dinleri de yer edinmişti . Diğer dinlere nazaran<br />

Maniheizm, Uygurları Orta Asya kılavuzluğuna hazırlayan din olmuştur. Uygurların bu<br />

dine daha fazla sempati göstermelerinde, Soğdların etkisi olduğu düşünülebilir. Zamanla<br />

Türk idaresi altına giren Soğdların, komşu milletler için siyasi ve kültürel bir önem<br />

taşıdığı kuvvetle muhtemeldir.<br />

Maniheizm, İran ve Roma İmparatorluğu içerisinde sıkı bir takibata uğrayan<br />

dualist mezheplerin, Maveraünnehir’e hicrete mecbur kalmaları sebebiyle Eski Uygur<br />

Türklerine ve onların da çevresine kadar yayılmıştı. Maniheistler,kesif bir ekseriyet teşkil<br />

ediyorlardı. Ayrıca belirli bir teşkilata da sahiptiler. Bu sebeple, diğerlerine nisbetle, daha<br />

hızlı yayıldılar ve hakimiyeti yavaş yavaş ele geçirdiler.<br />

Budizm açısından bakacak olursak, bu din de birtakım bölgelerde etkili olmuştur.<br />

Özellikle Maveraünnehir’in birçok yerinde iz bırakmıştır. Arap fütuhatı esnasında<br />

buralarda altın ve gümüşten yapılmış birçok put bulunmuştur. 5 Bu da, Budizm’in bu<br />

bölgedeki yaşamışlığını gösterir.<br />

3<br />

Ahmet Caferoğlu, Türk Dili Tarihi I - II, Enderun Kitabevi, 3. Baskı: İstanbul, 1984, s. 151.<br />

4<br />

Ahmet Bican Ercilasun, age, s. 221.<br />

5<br />

Ahmet Caferoğlu, age, s. 154.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!