02.07.2016 Views

A

sayi2

sayi2

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Türkoloji e-dergisi A Ğ I R L I K Sayfa 74<br />

ilgi kurularak anlatılır. Bu tür kasidelerin Duâ bölümlerinde Ramazan, Kadir Gecesi ve<br />

Ramazan Bayramıyla ilgili çeşitli kavramların çağrışımlarından faydalanılır.<br />

Kaside nazım şekliyle yazılan Ramazâniye'lerin en tanınmışı Öziçeli Sâbit<br />

(v.1712)'in Baltacı Mehmed Paşa'ya sunduğu kasîdedir. Bundan başka Sürûrî (v. 1814),<br />

Kâmî (v.1724), Nedîm (v. 1730), Arpa Emîni-zâde Sâmî (v. 1732), Seyyid Vehbî (v.<br />

1736), Süleyman Nahîfî, Sünbülzâde Vehbî (v. 1809), Koca Râğıb Paşa (v. 1763),<br />

Haşmet (v. 1768), Vâsıf (v. 1824), Leylâ Hanım (v. 1936) ve edebiyatımızda en çok<br />

Ramazâniye yazan Enderunlu Fâzıl (v. 1810)'ın kasîdeleri, türün kasîde şekliyle verilmiş<br />

önemli örnekleridir.<br />

Kaside tarzında yazılmış olan Ramazâniye'lerin dışında, diğer nazım şekilleriyle<br />

yazılan Ramazan konulu şiirlerin de mevcut olduğunu biliyoruz. Tâcîzâde Ca'fer Çelebi<br />

(ö. 1514), Fuzûlî (ö. 1556), Zâtî (ö. 1546) ve Bağdadlı Rûhî (ö.1605)'in yazdıkları<br />

Ramazan konulu gazelleri bulunmaktadır. Zâtî'nin, aynı çerçeveye dâhil edebileceğimiz,<br />

bir de Kadir Gecesi'ne âit gazeli vardır. Gazel olarak doğrudan Ramazanla ilgili tek örnek<br />

diyebileceğimiz Koca Râğıb Paşa'nın İftâriyesi'dir.<br />

Eski edebiyatın hakim olduğu Osmanlı toplumunda oruç, şairin dilinde kimi<br />

zaman bir güzele, kimi zaman da zâbıta memûruna, gece bekçisine benzetirler.<br />

Bilindiği gibi, Ramazan ayı, hilâlin görünmesiyle başlar. Eskiden Şaban ayının<br />

son günlerinde Kadı tarafından görevlendirilen kişiler, özellikle yerleşim birimlerinde<br />

yüksek yerlerden hilâli gözetler, hilâli görünce de Kadıya haber verir. Kadı da hilâlin<br />

görüldüğünü, dolayısıyla Ramazan'ın başlayacağını halka ilân ederdi. Bunun için de<br />

toplar atılır, kandiller ve mahyalar yakılırdı. Hava şartlarından dolayı hilâlin görülmediği<br />

zamanlarda Şaban ayı 30 gün olarak hesap edilmesi gerektiğinden, otuzuncu güne şüpheli<br />

gün anlamına (yevm-i şek) denilir. Bu şüpheli günde tiryakilerin, sadece oruç tutan<br />

Ramazan sofularının ve diğer insanların tutum ve davranışları Divan şâirlerinin<br />

vazgeçemedikleri bir alay unsuru olarak Ramazâniyelere yansımıştır. Kâmî bir beytinde<br />

“Yevm-i şektir diyerek yemeğe yumulmaktayken kafadarlar, Ramazan ayının zafer<br />

sancağı birden ortaya çıktı” ifadelerini kullanır:<br />

Yevm-i şek deyü boğaz cengin ederken yârân<br />

Zâhir oldu 'alem-i nusret-i şehr-i ramazân (Kâmî)<br />

Ramazaniyelerde üzerinde en çok durulan konu yevm-i şektir:<br />

Yevm-i şek sohbetine şîre sıkarken yârân<br />

Sık boğaz itdi şahne-i şehr-i ramazân<br />

(Sâbit)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!