19.07.2013 Views

situ hibridizasyon yöntemi i - Çukurova Üniversitesi

situ hibridizasyon yöntemi i - Çukurova Üniversitesi

situ hibridizasyon yöntemi i - Çukurova Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Melanositik tümörlerin erken ve doğru tanısı; hastaların doğru klinik yönetimi<br />

ve etkin tedavi açısından önemlidir. Melanositik lezyonların tanısı için histopatolojik<br />

inceleme altın standarttır. İyi tanımlanmış histopatolojik kriterlerle melanositik<br />

tümörlerin çoğu benign ve malign olarak ayırt edilebilirse de 152 bir kısmında rutin<br />

histopatolojik muayene ile kesin olarak benign-malign ayırımı yapılamamaktadır.<br />

Tanısal güçlüğe neden olabilen bu melanositik lezyonlar uzman dermatopatologlar<br />

arasında tanısal uyumsuzluğa neden olabilmektedir. Bu tümör grubunda atipik spitzoid<br />

tümörler en sık karşılaşılan grubu oluşturmaktadır. 152 Çoğu zaman Melan A veya<br />

HMB45 gibi immünohistokimyasal incelemeler de bu gibi lezyonların tanısında yetersiz<br />

kalabilmektedir. Çok sayıda çalışmada rutin yöntemlerle değerlendirilen “ambigus<br />

melanositik lezyonlarda” %14-%38 oranında tanısal uyumsuzluk gösterilmiştir. 153,154<br />

Bu tür lezyonlarda, hem tanıya katkı sağlayıcı, hem de hastaların klinik takibinde<br />

prognoz ve tedavide yol gösterici moleküler çalışmalar giderek önem kazanmaktadır.<br />

Son yıllarda yapılan çalışmalarda, benign ve malign melanositik tümörlerin<br />

farklı genetik profilleri olduğuna işaret edilmektedir. 3 Bastian ve ark.’nın 2003 yılında<br />

yaptığı çalışmada melanomların % 96,2’sinde kromozomal anomaliler (1q,6p, 7p, 7q,<br />

8q,17q ve 20q’da sık kazanımlar ve 6q, 9p, 9q, 10p, 10q, 11q’da sık kayıplar)<br />

saptanmıştır. 4 Kopya sayısı farklılıkları hedef alınarak yapılan bir başka çalışmada<br />

kromozom 6p25 (RREB), 6q23 (MYB), 11q13 (CCND1) ve sentromer 6’yı hedefleyen<br />

kombinasyonun bu iki grup arasında en yüksek ayırt ediciliği (sensitivite %86,7;<br />

spesivite %95,4) sağladığı gösterilmiştir. 7 Daha sonra yapılan az sayıdaki çalışmada<br />

özellikle tanı güçlüğü oluşturan melanositik lezyonlarda testin geçerliliği denenmiş ve<br />

benzer sonuçlar elde edilmiştir. Bu çalışmalarda testin sensitivitesinin %60-100;<br />

spesivitesinin %50-100 arasında değiştiği gözlenmiştir. 8,155,156,157,158,159,160,161,162<br />

Çalışmamızda, FISH <strong>yöntemi</strong>nin özellikle tanı güçlüğü oluşturan melanositik<br />

lezyonlar ve borderline melanositik lezyonlardaki tanısal değerini belirlemek amacıyla<br />

bu gruptaki olgular özellikle klinik takipleri olan hastalardan seçildi. Bizim<br />

olgularımızda, FISH testi 17 nevüsün tamamında ve borderline gruptaki tanısal güçlük<br />

oluşturmayan 9 olguda histopatolojik tanılarıyla uyumlu olarak negatif, non-metastatik<br />

melanom grubundaki 11 olgunun 10’unda pozitif, 1’inde negatif ve metastatik melanom<br />

grubunda yer alan 18 olgunun tamamında pozitif sonuçlandı. Bu gruplarda testin yüksek<br />

ayırdediciliği (sensitive %97,7; spesivite %100) daha önce yapılan çalışmalardakine<br />

82

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!