Proceedings Book / Bildiri Kitabı - Orman Fakültesi - Süleyman ...
Proceedings Book / Bildiri Kitabı - Orman Fakültesi - Süleyman ...
Proceedings Book / Bildiri Kitabı - Orman Fakültesi - Süleyman ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
2 nd International Non-Wood Products Symposium 8-10 September 2011 - Isparta/TURKEY<br />
aromatik bitkimizin varlığı hem iç tüketim ve hem<br />
de ihraç ürünü olarak ülkemiz ekonomisi<br />
açısından önemli bir kaynaktır.<br />
Halkımızın önemli bir kısmının kırsal bölgelerde<br />
yaşaması nedeniyle, bitkilerden faydalanma<br />
şekilleri çoğunlukla yaşlılardan genç nesillere<br />
aktarılmakta ve bu sayede geleneksel kullanımlar<br />
geçmişten günümüze değin ulaşabilmektedir.<br />
Doğal bitkilerin ilaç olarak kullanımı Anadolu’da<br />
çok eski devirlere uzanır. Ayrıca Hitit ve Bizans<br />
döneminde bazı drogların dış ülkelere satıldığı<br />
bilinmektedir. Tıbbi bitkilerin bazıları belirli bir<br />
miktarın üzerinde kullanıldığı zaman zehir etkisi<br />
yapmaktadır. Aşırı zehirli bitkilerin özellikle gıda<br />
olarak kullanılması ciddi tehlike oluşturmaktadır<br />
(Özkan vd., 2002). Bu konuda çok dikkatli<br />
davranılmalıdır. Oysa bu tür bitkilerin içerdiği<br />
toksin maddeler tıp ve eczacılık alanlarında<br />
gerçekleştirilen çalışmalarda en önemli etken<br />
maddeleri oluştururlar. (Palabaş Uzun vd., 2006).<br />
Odun dışı orman ürünlerinden sayılan tıbbi ve<br />
aromatik bitkilerin büyük çoğunluğunun halen<br />
daha doğal habitatlarından toplanarak uluslararası<br />
ticaretinin yapılması günümüzün en önemli sorunu<br />
olarak değerlendirilmektedir. Örneğin,<br />
Almanya’ya dış ülkeler tarafından ihraç edilen<br />
1543 tıbbi bitki türünün % 93-98’i doğadan hasat<br />
edilerek elde edilmiştir. Benzer şekilde,<br />
Hindistan’da bitkisel ilaç ürünleri endüstrisinde<br />
kullanılan 400 bitki türünün %95’den fazlası doğal<br />
popülasyonlardan elde edilmektedir (Ticktin,<br />
2004). Ayrıca bu ticaretin sürdürülebilir olmayan<br />
yöntemlerle geleceğe aktarılması durumunda<br />
biyolojik çeşitliliğin çok daha fazla tehdit altına<br />
gireceği aşikârdır. Bu faaliyetler, türlerin<br />
yaşamlarını tehlikeye atmaları yanında genetik<br />
çeşitliliği de aşındırıcı etki yaratırlar. Aynı<br />
zamanda doğal ekosistemlerin yok olmasına veya<br />
parçalanmasına neden olabilirler (Uzun vd., 2006).<br />
1.1. Araştırma Alanının Tanıtımı<br />
Araştırma alanını barındıran Trabzon ili 4.685<br />
km 2’ lik yüzölçümü ile ülke topraklarının % 6'sını<br />
kaplamaktadır. Bu alanın % 30'u dağlık karakterde<br />
olup % 60'ı güneye doğru % 25-30 eğimli alanlar<br />
ve ancak % 10'luk bir kısmı düz alanlardan<br />
oluşmaktadır. Deniz seviyesinden başlayarak<br />
güneye doğru artan yükseklik, ilin güney<br />
sınırlarında 3.000 m.'yi bulur (Anonim, 2004).<br />
Trabzon, diğer Doğu Karadeniz Bölgesi illerinde<br />
olduğu gibi oldukça dağlık bir yöredir ve tıbbi<br />
bitkiler için uygun pek çok habitata sahiptir.<br />
Altındere Vadisi, Maçka ilçe sınırları içerisinde<br />
kalmaktadır. Vadinin güneyinde ise Gümüşhane ili<br />
yer alır. Doğu ve batı sınırları yüksek dağlık ve<br />
kayalık habitatlara ev sahipliği yapar. Tarihi<br />
Sumela Manastırı'da bu vadi içerisinde dik bir<br />
kayalık alanın cephesine kurulmuştur.<br />
Meryemana Deresinin iki ana yamacını<br />
(Kuzeydoğu ve Güneybatı) sınırları içine alan<br />
araştırma alanı kuzeyde Coşandere Köyü, güneyde<br />
Zigana Dağlarının bir uzantısı olan Deveboynu<br />
sırtından Çakırgöl Dağı’na kadar uzanmaktadır.<br />
Dağın eteğinde aynı adla anılan ve Meryemana<br />
Deresi’nin kaynağını oluşturan bir krater gölü yer<br />
almaktadır. Araştırma alanının genel bakısı<br />
kuzeydir ve denizden yüksekliği 500 metre’den<br />
başlamakta ve 3063 metre’ye kadar çıkmaktadır.<br />
Araştırma alanının orta kısmından geçen<br />
Meryemana Deresi sahayı kuzeyden güneye ikiye<br />
bölmektedir.<br />
Şekil 1. Altındere Vadisi<br />
Araştırmaya konu olan Altındere Vadisi, Davis<br />
(1965)’in karelaj sistemine göre A7 (Trabzon)<br />
karesinde ve Maçka ilçesi idari sınırları içerisinde<br />
kalmaktadır (Şekil 1).<br />
1.2. Araştırma Alanının Bitki Coğrafyası<br />
Bakımından Durumu<br />
Altındere Vadisi, dünya flora bölgelerinden<br />
Holarktik Bölge içerisindeki Avrupa-Sibirya<br />
(Euro-Siberian) Floristik Bölgesi’nin Kolşik<br />
sektöründe yer almaktadır. Avrupa-Sibirya flora<br />
alanı İzlanda’dan başlar, ülkemizin Karadeniz<br />
sahillerini içine alarak Kamçatya’ya değin uzanır,<br />
Orta ve Batı Karadeniz’de Öksin (Karadeniz)<br />
provense ve Trakya’nın iç kesimlerinde de Balkan<br />
provensine ayrılır. Öksin provensin Ordu<br />
yakınlarındaki Melet ırmağından doğuda kalan<br />
kısmı Kolşik sektör olarak ayrılır (Davis et al,<br />
1971). Kolşik sektör, bölge iklimine bağlı olarak<br />
yağışın bol olması sonucunda, sub-tropik nemli<br />
orman özelliği gösteren ve yapraklı tür ağaçlardan<br />
270