You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
"Baz eyler Var ki zah Çok Zor"<br />
“Bize hat maceranz anlatr msnz” dediimizde cevap<br />
bir reeks gibi geliyor: “Baz eyler var ki izah çok<br />
zor.” Bilhassa kadim sanatlarmzn icraclar için baz<br />
eylerin izah gerçekten çok zordur. Çünkü sanat, bir<br />
yönüyle de eyann hakikatini görebilme ura oldu-<br />
undan, bu uran makbul olan izah deil, bizzat uran<br />
kendisidir. Fakat “Hattn Çelebisi” bizi krmyor<br />
ve hat macerasnn zahirini anlatyor. in batnn ise<br />
Çelebi’nin talebeleri, yani iin ehilleri dinliyor ve yayorlar.<br />
“1937 ylnda Erzurum’un bir köyünde dodum. Bu iin<br />
malzemesine olan akmsa sebâvet çalarmda balad.<br />
Fakat bu akn beni nerelere götüreceini bilmiyordum.<br />
zah o yüzden zor.” diyerek söze balayan Çelebi,<br />
çocukluk dönemlerinin Türkiye’sine dikkatleri çekiyor.<br />
“kinci Cihan Harbi’nin her taraf kavurduu dönem.<br />
O yllardaki köy hayatn düünün, yol dahi yok.<br />
Okumak için Mushaf bulamyorduk. Fakr u zaruret içinde<br />
yaayan insanlardk. Sadece Erzurum’a deil ülkenin<br />
tamamna yokluk hâkim. Bir de yasaklar var ki, yokluklardan<br />
beter skntlar dourdu bizler için.”<br />
Bu yllarda okul olmad için hafzla devam etmi Hasan<br />
Çelebi. Çünkü her insann bir eylerle megul olmas,<br />
doduu durumdan farkl niteliklere yolculuk etmesi<br />
gerektiini “Hayvanlarn ayaklar yuvarlaktr, olduu<br />
yerde kalrlar. Fakat insann aya ileriye doru<br />
uzundur, bu hep ilerlemesi gerektiine iarettir.” sözüyle<br />
ifade ediyor.<br />
Bu düünceler çerçevesinde kât-kalem sevdasyla bu yola<br />
girer Çelebi. Okul olmadndan köy camisinin yannda,<br />
medrese dedikleri bir odada örenirler birçok eyi. ‘Nadir<br />
olan, çou zaman deerlidir’ bak açsyla, “Birçoumuzda<br />
elif-ba cüzü yoktu. Tevafuktur, hafzla baladm zaman<br />
pederim Erzurum’a gitmi ve bir Mushaf getirmiti. Yapraklar<br />
yrtk, dütü düecek. imdi o Mushaf’, Sakal- erif gibi<br />
önemsiyorum.” diyerek duygularn ifade ediyor.<br />
Yaz sanat gönlüne dütüünde ailesinden hat sanatyla ilgilenen<br />
büyüklerinin olup olmadn da merak eder ve dedelerini<br />
tespite balar Çelebi. Ulaabildii kadaryla sülalesinde<br />
hat sanatyla ilgilenen kimse yokmu, fakat ilim her zaman<br />
baköelerinde: “Dedelerimden dört-be tanesini tespit<br />
ettik, onlar da ilmiye snfndan. Büyük dedem müfessir<br />
olacak seviyede bir ilme sahipmi. Babamn babas ise kinci<br />
Cihan Harbi zamanlarna denk geldii için çok fazla okuyamam.<br />
Onlardan kalan bir Mushaf kardeimin elinde mevcut.<br />
Fakat altnda bir imza yok, kim yazm bilmiyorum.”<br />
Sanat Yolu Dersaadet’ten Geçer<br />
Yokluun maddi-manevi her türlüsü o dönemlerde<br />
Anadolu’ya sirayet ettiinden, hafzl tamamlaynca<br />
Kur’an tedrisi ve Arapça örenmek için stanbul’a<br />
gelir Hasan Çelebi. Kendi ifadesiyle o dönemlerde<br />
Anadolu’da yol da yoktur, ilmî irad edecek kimse de.<br />
Hatta durum o kadar vahimdir ki, hafzln bir ksmn<br />
dada çobanlk yaparken tamamlar. stanbul’a geldiinde<br />
ilim ve sanat çevreleriyle temasa balamtr, fakat bu<br />
dairenin içine girmek biraz zamann alr. “stanbul’da<br />
bir sene Üçba Medresesi’nde kaldm. Sk sk Fatih<br />
Besmele-i erîf, Celî Ta'lik<br />
7