10.07.2015 Views

49-50

49-50

49-50

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

türk tabipleri birliðim e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k d e r g i s iGEZİ AYNASINDATÜRKİYE İŞÇİ SINIFININ YENİ PROFİLİNuh ASLANWilhelm Wolff Toplum Araştırmaları Derneği VE GÖREVLERGezi ayaklanmasının üzerinden 16 ay geçmesinerağmen ülkemizde ve dünyada pek çok kesimceçeşitli yönleriyle tartışılmaya devam ediyor. Herkeskendi açısından eylemleri anlamaya, ders çıkarmayave yeni bir pozisyon belirlemeye çalışıyor.Çünkü toplumun harekete geçtiği böylesi anlartoplumun anatomisinin, fizyolojisinin ve bunlarınyanı sıra sistemin patolojisinin verilerini sunar.Gezi eylemcilerini “çapulcu” olarak niteleyen AKPhükümeti, kendi iktidarının hedef alınmış olmasınedeniyle Gezi olaylarını “vandallık, barbarlık,profesyonelce hazırlanmış bir tezgah” olarak niteliyor.Bu değerlendirmenin ne kadarının AKP'ningerçek bakış açısını yansıttığı ne kadarının kitlelereolaylara nasıl bakması gerektiği yönlü telkinolduğu çok açık değil. İktidarın uygulamaları gözönüne alındığında sürecin analizinin yapılıp yapılamadığıkuşkuludur. Benzer biçimde iktidar dışıöznelerin kamuoyuna yansıyan değerlendirmelerininde neredeyse tamamı gerçeklikle ilişki kurmaktayetersiz kalmaktadır. Bu tip çoğu yorum veanaliz değerlendirmeyi yapanın süreçle ilişkilenmebiçimine bağlı olarak biçim almaktadır. Kimizaman bütünün bir kesiti değerlendirmeye tabitutulmakta, kimi zaman da istem ve arzular süreceyüklenen anlamlara giydirilmeye çalışılmaktadır.Bu tespit “bilimsel araştırmalar” için dahi geçerlidir.Her çevre gerek olayları ve olayların öznelerinitanımlarken, gerek eylemcilerin taleplerini, yöntemve araçlarını değerlendirirken kendi argümanlarınımerkeze alarak tanımlama ve değerlendirmeyapmaktadır. Elbette bu eşyanın doğası gereğidir.Bu nedenle kapitalist sistemle sorunu olmayan,ancak, mevcut iktidarın “çağdaş hak ve özgürlükleri”kısıtladığına inanan düzen içi muhalif çevreleregöre Gezi eylemcileri, yaşam tarzlarına müdahaleedilmesinden hoşlanmayan modern kesimlerdenoluşmaktadır. Onlara göre eylemciler dahaçok “orta sınıflar”dan oluşmakta ve AKP’nin iktidardangitmesini istemektedir.Yine bu nedenle kapitalizmin artık postmodernparadigmalarla işlediğini savunan, kapitalizmealternatif bir sistem önermeyen ikinci bir kesim,eylemleri “soğuk savaşın bitmesiyle bütün dünyayısaran küreselleşme dalgası ve bu dalgaya karşı toplumungösterdiği farklı tepkiler” olarak nitelemektedir.Bu bakış açısı Gezi olaylarını ‘farklı toplumsalkesimlerden gelen ve birbirini ötekileştirmeyen,aşırı bireyselleşmiş insanlardan oluşan örgütsüz veortak bir akıldan yoksun kitlelerin iktidara meydanokuması’ olarak yorumlamaktadır. Eylemciler‘alternatif bir dünya önermemekte, yalnızca varolanı eleştirmektedir’. İçlerinde sosyalistinden burjuvasınaçok geniş bir kesimi barındıran ve olayları“kimlik” kavramı ekseninde değerlendiren buçevrelere göre sınıf savaşı bitmiştir. Olan bitenkimliklere özgürlük savaşından ibarettir.Aynı nedenle Marksist çevrelerden oluşanüçüncü grupta ise değerlendirmeler epey bir farklılıkgöstermektedir. Sorunu felsefe içerisinde tartışanlardaha çok “ekoloji”, “çokluk” ve “zamanmekan”kavramlarını merkeze alarak; sosyolojiyiön plana çıkaranlar, “kimlik” “farklılık”, “grup”kavramlarını merkeze alarak; ekonomi politiğinyöntemini kullanan kesimler ise “sınıf” kavramınımerkeze alarak Gezi olaylarını değerlendiriyorlar.Bu yazı, Marksist çevrelerin değerlendirmelerineilişkin kuşbakışı bir eleştirinin yanı sıra özellikle“sınıf” kavramını merkeze alarak değerlendirmeyapan kesimleri incelemeyi ve eğer becerebilirsekdaha nesnel bir değerlendirme yapmayı amaçlamaktadır.Bu değerlendirmeler önemlidir, çünkü2013 Haziran'ından sonra ortaya çıkan her toplumsalsüreç Gezi eylemlerinin devamı olarak nitelenmekte,17 Aralık gibi iktidar içi çatışmaların enkirli suretleri dahi Gezi eylemlerinin meşruiyetörtüsüne sarılıp sarmalanmaktadır. Başkaldırankitlelerin sınıfsal karakteri ve talepleri ile bu taleplerinegemenlerin iktidar mücadelesine eklemlenmebiçimlerini ayırt etmek, işçi sınıfının sermaye-35Temmuz-Aralık 2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!