10.07.2015 Views

49-50

49-50

49-50

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

türk tabipleri birliðim e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k d e r g i s imanın belirgin derecede yüksekliğine dikkat çekmektedir.Şahinli ve Şahbaz’ın “Tarımda Kadın İstihdamı:Sosyal Güvenlik Kurumuna KayıtlılıkDurumu” adlı makalesinde TR63 Bölgesinde 2011yılında tarımda istihdam edilen 2000 kayıtlı,160000 kayıt dışı kadın olduğu bildirilmiştir (16).Sonuç olarak; araştırma grubumuzdakilerin sosyalgüvencesiz kayıt dışı istihdamı ve buna bağlı sağlıkrisklerinin kadınlarda daha belirgin olmak üzereyüksek olduğu söylenebilir.Hatay’da birinci basamak sağlık hizmetlerinde“Aile Hekimliği Modeli” Aralık 2010 tarihinde uygulanmayagirmiştir. Bizim çalışmamızda; araştırmagrubunun Şubat 2012 tarihinde aile hekimine başvurusıklığı %44 olarak bulunmuştur. Başvuru sıklığındacinsiyete ya da kronik hastalığın varlığınagöre farklılık saptanmazken, kentsel bölgede yaşayanlardakırsal bölgede yaşayanlara göre daha fazlabaşvuru saptanmıştır. Ayrıca aile hekimlerinin araştırmagrubundakileri ziyaret etmesi ya da ASB’yedavet etmesi oldukça düşük (%19.4) bulunmuşolup, hem cinsiyete hem kronik hastalığın varlığınahem de yaşam bölgesine (kır-kent) göre farklılıklargöstermemiştir. Oysa “Aile Hekimliği UygulamaYönetmeliği” nin 4. Maddesi “c” bendine göre; AileHekiminin kendisine kayıtlı kişilerin ilk değerlendirmesiniyapmak için 6 ay içinde ev ziyaretlerindebulunması veya kişilerle iletişime geçmesi gerekmektedir(17). Aynı Yönetmeliğin 6. maddesinegöre de gezici sağlık hizmeti veren aile hekimlerininbölgelerindeki gezici hizmet bölgelerine bir plandahilinde ulaşarak hizmet sunmaları esastır. Dolayısıylaaraştırma grubunun birinci basamak sağlıkhizmetlerini yeterli düzeyde alamadığı ve sağlık risklerininarttığı söylenebilir.Araştırmaya katılanların %25’inde en az birolmak üzere solunum ve/veya kardiyovasküler sistemleilgili kronik hastalığı olduğu saptanmış ve budurum cinsiyete göre farklılık göstermemiştir. Çalışmamızdaerkeklerde kronik solunum ve/veya kardiyovaskülersistem hastalığıyla yaş ve sigaraarasında ilişki bulunmazken, kadınlarda yaş ilişkilibulunmuş, ancak sigara ilişkili bulunmamıştır. Hiçsigara içmemiş kadınlarda bu kronik hastalıklarıolanların yaş ortancası, olmayanlara göre daha yüksektir.Dolayısıyla erkeklerden farklı olarak yaş faktörüsigaradan bağımsız olarak tek başına veyabaşka bir faktör/faktörlerle birlikte kadınlarda bukronik hastalıklara etken olmuştur.Yapılan farklı çalışmalarda tarım işçilerinde kronikbronşit ve solunum sistemi hastalıkları prevalansıoldukça yüksektir (18,19). Son dönemlerdeönemli bir halk sağlığı sorunu olan bu hastalıklarlailgili kapsamlı çalışmalar artmıştır (20).Bitki ve hayvan kökenli biyolojik ürünler çiftçilerde“Toksik Organik Toz Sendromu”na (TOTS)ya da IgE aracılı reaksiyon oluşturarak mesleksel astımaneden olabilir (18,21). Örneğin “Hipersensitivitepnömonisi” organik tozların inhalasyonunabağlı olarak ortaya çıkan, immün mekanizmalarlagelişen diffüz parankimal bir akciğer hastalığıdır(18). Çoğunlukla tarım sektöründe çalışanlar buhastalık için yüksek risk altındadır. En sık belirtilenetiyolojik faktörler hayvan partikülleri ve saman,talaş gibi bitkisel ürünleri kirleten mikroorganizmalardır(bakteri ve fungus vb) (18). Bizim araştırmagrubumuzdakiler de uzun yıllar gerek bahçetarımında gerekse hayvancılıkla ve hayvansal ürünlerleuğraşmış ve uğraşmaktadır.Mesleki irritan toza maruziyetten hemen ya dasaatler sonrasında “Akut Solunum Yolları İrritasyonu”olabildiği gibi, daha düşük dozlu maruziyetlerdede irritasyon meydana gelebilir. Suda daha azeriyen gazlar hemen irritasyona neden olmazlar vesemptomları hemen oluşturmazlar. Suda eriyebilirliğiaz olan gazlar arasında gübre yapımında kullanılan“nitrojen oksitleri” de bulunur ve alt solunumyolları hastalığına neden olur (22). Yine gübre yapımındakullanılan “amonyak” da solunum sistemimorbiditesine en sık yol açan irritan gazlardandır(18). Çalışma grubumuzun %66.7’si bahçe bitkileriyetiştirmekte, bu kişilerin %91.2’si gübre kullanmakta,büyük çoğunluğu bilinçsiz uygulama gerçekleştirmektedir.Bunun yanı sıra gübrekullananlarda kullanmayanlara göre kronik hastalıkve akut fiziksel şikayetlerin daha fazla olduğu saptanmıştır.Tarım alanlarında pestisit uygulayan işçiler ilacıuygularken koruyucu önlem almadıkları için pestisidlerinakut ve kronik toksik etkilerine daha fazlamaruz kalmaktadır (23). Pestisit teması sonrası topikalya da sistemik etkilenmeye bağlı rapor edilenakut şikayetler içinde en sık görülenler dermatit,öksürme, hapşırma, hırıldama, gözlerin, burun mukozasının,ağzın ve dilin arka kısmının kuruması vekaşınması gibi alerjik belirtiler ile bulantı, kusma,halsizlik, baş dönmesi ve barsak sorunlarıdır (24).Bizim çalışmamızda da tarımsal faaliyet sırasında84Temmuz-Aralık 2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!