10.07.2015 Views

49-50

49-50

49-50

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

türk tabipleri birliðim e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k d e r g i s iinşa üretimi bu iş cinayetlerinin nedeni olarak gösterilmektedir(20).Ercan bir işçinin gazete yazısında “8 saat çalışıyoruzama 16 saat yorgunluğu ile eve gidiyoruz.”sözlerine yer vererek işin yoğunluğunun ve hızınınartışı ile ortaya çıkan iş kazası ve meslek hastalıklarıile ilişkisini ortaya koymaktadır. Ercan, tersaneişçilerinin çarpıcı ifadeleri ile tersanelerdeki kayıtsızişçilerin yaygınlığına, işçi sağlığı ve güvenliğiönlemlerinin alınmadığına dikkat çekmektedir(“İşçilerin anlattıkları patronların cinayet filmlerindegörülen cinsten entrikalar peşinde koştuklarınıgösteriyor. İşçiler hemen her gün yaşadıklarıbu tür olaylardan bazılarını şöyle aktarıyorlar:“Ölen birçok arkadaşımızın cesetlerine kask,kemer ve çelik uçlu ayakkabı giydirildikten sonratutanak için savcılığa haber verildi. Bir arkadaşımızgemiden denize düştü, dalgıçlar düşen arkadaşımızıararken altı ay önce aynı gemiden düşüpölen bir başka işçinin cesedini çıkardılar. Bu işçinin6 ay önce düştüğünden kimsenin haberi yok.Çünkü yüzde 80′imizin kaydı yok. 15-20 bin işçinin2 bini kadrolu, geri kalanlar taşerona bağlıkayıt dışı ve yevmiyeli olarak çalıştırılıyor.”) (21).Ercan’ın bir röportajında tersanelerindeki işcinayetleri ile Türkiye kapitalizminin ulaştığıaşama arasında ilişkiye şu sözlerle açıklık getiriyor:“Sektörün daha fazla gelişmesi, yani dünyadandaha fazla pay kapması daha az maliyetle daha hızlıve daha çok üretim mantığını destekleyecektir.Yani bakanın sektörün gelişmesine sevindiği ölçüde,kan ve gözyaşları da artacaktır. Tersane ölümleriTürkiye’de kapitalizmin ulaştığı aşamayı açığaçıkarıyor. Ama bunun yanı sıra egemen düzeninkullandığı ideolojiyi de deşifre ediyor. Bakana göreölüm haberlerini duyan ve canı yanan insanlarınbu acılarını dillendirmemeleri gerekir. Ölümlerikonuşmak yabancıların ekmeğine yağ sürer olarakdile getiriliyor. Yani o bildik vatan hainliği suçlamasıile karşı karşıyayız. … Burada Tuzla tersanelerindekiölümlere ilişkin bir diğer sorunlu analizise hep tersanelerdeki taşeronların gösterilmesi.Suç kapitalizmin işleyişinde değil de sanki ondanbağımsız “taşeronlara” bağlanıyor. Taşeronlaşmakapitalizmin ve dolayısıyla küreselleşmenin ulaştığıyeni aşamada açığa çıkan yeni üretim organizasyontekniklerinin bir parçasıdır. TaşeronlaşmaDünya ölçeğinde sermayelerin maliyeti aşağı çekmesininyollarından biri. Üretim süreci çok parçalanıpher biri de bir taşerona verildiği zaman sadecesağlık sorunu değil, o insanların örgütlenmesibir araya gelmesi gibi sorunları da açığa çıkarıyor.Çünkü taşeronlaşma kendi içinde hiyerarşik yapılaroluşturuyor. Taşeron bir yerde çalışanla, oradabilfiil çalışan arasında hiyerarşik yapılar kuruyor.”(22)Tuzla tersaneleri örneği iki temel nokta üzerindetaşeronlaşma politikalarını ifşa etmektedir.Birincisi, işçi ücretlerinin düşürülmesi ve iş güvenliğimasraflarının taşeronlara yıkılması ile kârlarınmaksimize edilmesi açısından işlevsel olarak kullanılması.İkincisi ise geleneksel toplumsal ağlar aracılığıyla(hemşehrilik, etnisite ve ailevi bağlar üzerinden)bir iş örgütlenmesi kurarak emeğin örgütlenmesini,yani işçi sınıfı mücadelesini bölme. Buminvalde etnik/ulusal kimlik ile taşeronluk sistemininkurmuş olduğu ilişki de önem kazanmaktadır(7).Kot Kumlamacılar“Kot kumlama işçilerinin hikâyesi, aslında Türkiye’ninaynadaki sureti. Bu hikâyede, Türkiye’ninuluslararası kapitalist iş bölümündeki rolünü, hızlatırmanan yoksulluğu, yoksulluğun daha da tetiklediğiiç göçü, “söz konusu sermaye birikimiyse gerisiteferruattır” ilkesini ve daha nicelerini görmekmümkün… Taşlanmış/kumlanmış/beyazlatılmışkotların 1990’ların sonlarında küresel ölçektemoda haline gelmesi ile başlayan süreçte, tekstiltekellerinin gelişmiş kapitalist ülkelerde çok büyükoranda kısıtlanmış olan kumlama faaliyetini azgelişmiş ülkelere kaydırması ve işçi sağlığı önlemlerialınmaksızın ucuz işgücü çalıştırılabilen ülkelerdenbiri olan Türkiye’nin uluslararası iş bölümündekot kumlama faaliyetinin taşeronlarından birihaline gelmesi tesadüf olmasa gerek.” (23).Tarım ve hayvancılıkta yaşanan neo-liberaldönüşümün emek piyasasına sürdüğü ucuz ve herkoşulda çalışmaya razı işgücünün, özellikle eskiDoğu Bloğu ülkeleri ve Türkî cumhuriyetlerdenTürkiye’ye akan “kaçak” işçi ordusu ve köylerinden“sürülen” Kürt yoksullarının “kot kumlama”sektörü tarafından nasıl “emildiğini” işçilerin anlatısıile aktaran Bakır neoliberalizm ile savaşın iç içegeçmiş halini gözler önüne sermektedir (23).69Temmuz-Aralık 2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!