10.07.2015 Views

49-50

49-50

49-50

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

türk tabipleri birliðim e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k d e r g i s itek ağlarından sağladığı için az masraflı Kürtemekçiler temsil etmektedir.” (9).Koç bu durumu; “zorla göç ettirilen, geçimaraçlarından koparılan, büyük kentlerin varoşlarınafırlatılıp atılan ve kendilerine tamamen yabancıbir ortamda ‘tehdit’ muamelesi gören insanlarınemek piyasasının en kırılgan, en dayanıksız vedolayısıyla, en şiddetli sömürü koşullarını kabuletmeye yatkın grubunu oluşturması kaçınılmaz”şeklinde vurgulamaktadır(11).Zorunlu Kürt Göçü, her ne kadar siyasi birsüreç olsa da, ekonomik ve sınıfsal “niyetlenilmemişsonuçları” oluşmuştur. Kürtlerin zorunlu göçü,Türkiye'de neoliberalizmin hem inşasını, hem debaşarısını mümkün kılmıştır. Ekonomik ve siyasigücü neoliberal sermaye birikimine engel teşkileden formal işçi sınıfı, esnek sermaye birikimineolanak sağlayacak Kürt enformel işçi sınıfı ileikame edilmiştir. Zorunlu göç, devletin Kürt illerindekihareketi kontrol etmek için uygulamayakoyduğu askeri-siyasi bir tedbir olsa da, aynızamanda Türkiye tarihindeki en kapsamlı ve enhızlı mülksüzleştirme ve proleterleştirme süreciolmuştur. Bugün batı illerindeki inşaatlarda, konfeksiyonatölyelerinde, yazları tarlalarda çalışanişçilerin; sokaklardaki hamalların, seyyar satıcıların,temizliğe giden kadınların büyük bir kesiminiKürtler oluşturmakta, bu insanlar kayıtdışı ekonomininyükünü omuzlamaktadırlar. Zorunlu göç ilekentlere getirilen Kürtler, esnek sermaye birikimininihtiyaç duyacağı pazarlık gücünden yoksun,her işte çalışmaya hazır, mülksüzleşmiş işçi arzınıbüyük oranda artırmıştır(8).Türkiye, kendi klasmanındaki diğer ülkelerekıyasla neo-liberal küreselleşme sürecinde çokdaha yüksek bir performans sergiliyorsa, 2008yılında inşaat sektöründe dünya üçüncüsü, konfeksiyondadünya dördüncüsü olabiliyorsa, bunuzorunlu göçün sağladığı ucuz maliyetli emek arzınıdüşünmeden açıklamak çok zordur. Fernand Braudel'indediği gibi, kapitalizme can veren en önemliözelliği onun esnekliği, yani değişen siyasi ve yapısalkoşullara adapte olabilme ve bu koşulları avantajaçevirebilme kapasitesidir. Türkiye'de de sermayebu esnekliği gösterebilmiş, devlet eliyle yepyenive upucuz bir işçi sınıfı yaratmıştır(8). Tümbu süreçlerin belli başlı kimi sektörlere yansımasınıaçmaya çalışırsak.İnşaat SektörüHarvey’e göre kentleşme, “kapitalizmin tarihiboyunca sermaye ve emek fazlasının soğrulmasınısağlayan kilit yöntemlerden biri olagelmiştir”. Kentmekânı, gerek duyulduğunda yeniden üretilen,dağıtılan, satılan ya da takas edilebilen bir metahaline dönmektedir. Türkiye’de inşaat faaliyetleriile gayrimenkule dayalı yatırımların yoğunlaştığıiki büyüme dönemi yaşanmıştır. İlk dönem, neoliberalpolitikaların benimsenmesiyle 1980’li yıllardabaşlayan kentsel mekân üretimine yönelik müdahalesürecidir. 1980 öncesinde, ithal ikamesini desteklemekamacıyla kaynakları sanayileşmeye ayırandevlet, 1980 sonrasında politika değişikliğinegiderek kentsel mekân için de kaynak ayırmayabaşlamıştır. İkinci dönem ise 2001 krizi sonrasında‘yapısal uyum’ olarak adlandırılan son sürecinardından başlamıştır. İlki ANAP, ikincisi AKPhükümetleri dönemlerine denk gelen bu evrelerinortak özelliği, devletin kentsel mekânın yenidenüretilmesinde önemli bir rol oynaması ve sektördekibüyüme ve hareketliliği artıracak politikalarıhızlıca yürürlüğe koymasıdır (12). Kendisi demekan üretimi süreçlerinden gelen AKP’liler kentselmekanı tekleyen, üretkenlikten uzaklaşan sermayebirikim sürecinin kaldıracı olarak kullanmaısrarıyla, çevresindeki köy ve kasabaları yutacakbiçimde azman bir kentleşmeye, metropolleşmeyehizmet edecek düzenlemeler gerçekleştirmektedir(13).İç talep odaklı büyümenin şekillendiği herdönemde inşaat sektörü ön plana çıkmıştır. 2008sonrası TOKİ kanalı ile yürütülen inşaat odaklıbüyüme modeli hem ekonomik hem de siyasi birproje olarak kullanılmaktadır. Bu kapsamadakonut yapımında kullanılan malzemelerin oluşturduğutalep ile ekonomik büyümenin sürdürülmesiiçin kentsel dönüşüm gündemi hep sıcak kalmış,TOKİ odaklı bir birikim süreci, talebin canlanmasıiçin aktif olarak kullanılmıştır. Bankacılık dasürece dahil edildiğinde süreç daha da anlaşılırhale gelecektir (14).Kent mekanının yeniden üretimi, yol-barajyapımı, HES’ler, fabrikalar, turizm, hastane, okulvb. her türlü politika inşaat sektörü ile birlikteyaşama geçmiştir. İnşaat sektörü hem ekonomininher alanına yayılarak hem de istihdam kaynağı olarakişlev görmektedir (12, 15).66Temmuz-Aralık 2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!