10.07.2015 Views

49-50

49-50

49-50

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ketlenen nüfus Devlet Planlama Teşkilatı işbirliğiylaHacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsütarafından yapılan araştırmaya göre 9<strong>50</strong> bin-1.2 milyon arasında iken, insan hakları örgütleri vesivil toplum kuruluşları 3-4 milyondan bahsetmektedir(3-5). Bölgedeki kentsel nüfusta gözlenebilenyüksek artışlar, zorunlu Kürt göçünün önceliklekırsaldan kente olacak biçimde bölge içinde gerçekleşmişolduğunu göstermektedir. Zorunlu göçile köylerini boşaltmak zorunda kalan köylülerinen yoğun şekilde yerleştikleri iller Diyarbakır veVan olmuştur. Göçün köyden bölge illeri kent merkezlerine,oradan da Türkiye metropollerine doğrugüzergah izlediği TESEV’in 2006 araştırmasındaortaya konmuştur. Adana, Mersin, Antalya, İzmir,Manisa, İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Ankara illeribölgeden gelen Kürt göçünün vardığı ana merkezlerolmuştur (6). Zorunlu göç uygulamasına maruzbırakılan Kürtlerin mülksüzleşmesi olgusu neoliberalbağlamda Harvey’in kullandığı “mülksüzleştirerekgerçekleşen birikim” kavramı ile açıklanmaktadır.Harvey bu kavramı Marx’ın kapitalizminyükseliş dönemi için kullandığı “ilkel sermaye birikimi”terimine müracat ederek, birikim pratiklerininçoğalma ve devam ettirilme biçimlerini açıklamakiçin kullandığını belirtmektedir. Bu kapsamdaköy korucularının göç ettirilenlerin mülklerini(topraklarını ve meralarını) ele geçirerek önemliroller oynadıkları söylenmektedir. Askeri stratejininaçtığı siyasal alanı, köy korucularının ilkel sermayebirikimi gayretleri için kullanması, göç hareketiningeri dönüşünü imkansız kılmasının yanısıra Kürtlerin beraberinde kentlere taşıyabileceğimaddi ve maddi olmayan sermayenin ya çok azolması ya da hiç olmaması meselesini ortaya çıkarmıştır(7).Zorunlu göç olgusunun, göç edenleri hedefalan kendine has toplumsal dışlanma mekanizmalarınıve yoksullaşmayı da içinde barındırdığı,zorunlu olarak göç edenlerin toplumsal ve politikayrımcılıklara maruz kaldığı ve bunun sonucu olarakda dezavantajlı bölgelerde, radikal eylemlereve sosyal parçalanmaya müsait kendi komüniteleriniyarattığı ifade edilmektedir. 1990’lar ve sonrasındagöç etmiş olan Kürt nüfusunun her neredeolursa olsunlar, yerleştikleri kentlerin yoksulkesimlerine eklemlendiği ve burada, oldukça azsayıdaki seçenekler dahilinde kurulan kente tututürktabipleri birliðim e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k d e r g i s ihem de uluslar arası zeminde kâr maksimizasyonuarayışına girmiş, ucuz emek üzerinden rekabetgücünü artırmıştır. Savaş ortamını Türkiye Kapitalizmiolanağa çevirmenin yollarını ihmal etmemiştir.Savaş ortamının ortaya çıkarttığı milliyetçi rüzgardanemekçi sınıfın atomize olması şeklindeyararlanmıştır. Emekçilerin işe alınması sürecindeayrımcı politikaları kaşıyarak daha ucuz iş gücüçalıştırma yoluna girmiştir. Emeğin taleplerini dilegetiren, örgütleyen, mücadeleye dönüştüren yollarımilliyetçi tohumlar atarak engelleme girişimindebulunmuş ve etkili olmuştur. Daha da önemlisiKürtlerin işçileştirilmesine ve ucuz emek gücü olarakçalıştırılmasına yönelik yapılanlardır. Düşükyoğunluklu savaş konsepti ile birlikte mülksüzleştirilerekzorla yerinden edilen Kürt köylüler en kötükoşullarda yaşayıp, en kötü koşullarda çalışan işçilerhaline gelmiştir. Zorunlu Kürt göçü Türkiyesermayesi için olanağa dönüştürülmüş, düşük teknolojiliemek yoğun vahşi yatırım alanları hızlayaygınlaşmıştır. İnformal sektörün neredeyseçoğunluğu, formal sektörün en vahşi koşullarındaçalışanlar Kürt emekçiler olmuştur. Kapitalizminyatırım yaptığı büyük illerin, turizm bölgelerinin,inşaat sektörünün yaygınlaştığı her yer, sabit olmayanhareket gösteren üretim tesislerinin, gelişmişkapitalist ülkelerin vazgeçtiği düşük teknolojiliemekyoğun sektörlerin ucuz işçileri çoğunluklaKürtler olmuştur(2). Sömürge politikaları, neoliberalpolitikalar ve zorla yerinden edilme geçici(süreksiz) istihdam ve mekan anlamını taşıyanmevsimlik tarım işçiliği Kürtler için zorunlu seçenekhalini almıştır.Zorunlu Kürt GöçüZorunlu Kürt göçü kavramı, savaş sürecindegerçekleşen köy/mezra boşaltma/yakma uygulamalarındanveya sistematik asker-korucu baskısındankaynaklanan zorunlu göç ettirilmenin yanı sıra,uygulamalara/baskılara maruz kalmamakla birliktesavaş koşullarının yaşamı imkansız kılması ve birtakımsosyo-ekonomik nedenlerden kaynaklanangöç hareketliliğini de kapsamaktadır. Bu nedenlerdenbazılarını somutlaştırmak gerekirse; yayla kullanımınınyasaklanması, uygulanan yiyecek ambargoları,ekonomik faaliyetlerin durmaya yüz tutması,eğitim ve sağlık imkanlarının daralması gibiörnekler sayılabilir. Bu yerinden edilme ile hare-64Temmuz-Aralık 2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!