10.07.2015 Views

49-50

49-50

49-50

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

türk tabipleri birliðim e s l e k i s a ð l ý k v e g ü v e n l i k d e r g i s idaha aza razı olmasının yanlış, aptalca ve ahlakiaçıdan zararlı olduğudur; kişinin tatmin olduğundakendini aşırı derece yormayı ve germeyi bırakmasınındeğersiz ve mantıksız olduğudur; dahafazla çalışmak için güç toplama şartıyla değilse dinlenmeninyakışık almayan bir davranış olduğudur.Bir başka deyişle çalışmak başlı başına bir değer,asil ve asalet verici bir faaliyettir” olarak tasviredilmesidir. Ardından emir gelir: “sahip olmadığınveya ihtiyacının olduğunu düşünmediğin nelergetirebileceğini göremesen bile çalışmaya devametmelisin. Çalışmak iyidir, çalışmamak kötüdür”(33).Burada durup çok sayıda soru sormak gerekiyor:İstenen çalışma nedir? İş nedir? Nasıl bir faaliyetiniçersindeyiz? Niçin çalışıyoruz? Nasıl çalışıyoruz?Kimin için çalışıyoruz?Çalışma, yaşamın en büyük dilimini oluşturmasınakarşın emekçilerin çoğunluğu tarafındanistenmeyen, gönülsüz yürütülen bir faaliyettir.Çalışma ritmi doğal değil yapaydır. Tarihin çokuzun bir döneminde insanlar doğayla uyumlu birçalışma ritmine sahip iken, günümüzde yeknesakneredeyse yılın her günü, günün her saati benzeraktivitelerin tekrarının gerçekleştiği çalışma ilegeçebilmektedir. Mevsimler, gündüz ya da geceolması, iklim, yağış olması vb. hiçbir doğa ile ilgiliolaya bağlı olmadan süregiden bir çalışma temposusöz konusudur. Tarih boyunca doğayı izleyerekyapılan her türlü uyum sağlama, yerelliklere göreözgünleşme vb. ortadan kaldırılmış, çalışma ritmitekdüzeleştirilmiş, standartize edilmiştir. Zamandisiplinize edilmiştir.Maga (2007) kapitalist toplumları, “insanlarınzamanla örgütlendirildiği ülkeler” olarak tasviretmektedir. Doğanın egemen olduğu toplumlardainsanların günlük hayat içinde daha bol zamanasahip iken, kapitalist toplumda en sık dile gelensöylem “ zamanım yok”tur. Kapitalizm ekonomikve ideolojik olarak zamanı değerlendirmekte,zamanı kendi için örgütlemekte ve yönetmektedir,diktatoryasını kurmaktadır. Güçlü kapitalist ülkezamanın gün, hafta, ay ve yıl olarak en ince ayrıntısına,gündelik hayatın örgütlendiği ele geçirildiği,baskı altında tutulduğu ülkeler olarak karşımızaçıkmaktadır. Kapitalist toplumda insanların büyükbölümü yaptıkları işten hoşnut olmadığı, parakazanmak için çalışmaya zorlandıkları, baştaküçük molalar, öğle yemeği paydosu, haftasonu,yıllık izin şeklinde sıralanabilecek boş zamanlarsayesinde hayatı katlanabilir hale getirmeye çalışmaktadır(34).Aynı şey mekan için de geçerlidir. Doğrudandoğa içinde çalışma, üretmenin söz konusu olduğubir dönemden yapay çevrede, dar, kasvetli birortamda çalışmaya geçilmiştir. Üretilen ürününbelirlediği koşullara göre mekanda sıcaklık, rutubet,aydınlık vb. değiştirilebilirken, çalışan ile ilgilideğişiklikler ikinci plana itilmektedir.Kapitalizmin erken yıllarında çalışma etiği tamolarak yaşama geçirilememiş, kapitalizmin vaizcileri(politikacılar, düşünürler, vb.) fabrika istihdamınakarşı çıkan, ustabaşı, saat ve makine tarafındanayarlanan ritme itaat etmeyen, direnme eğilimininkökünü kazımaya çalışmaktaydılar. İnsanlar gelenekselinsani eğilimlerde bulunuyorlardı, var olanihtiyaçları karşılandıktan sonra çalışmaya devametmekte ya da daha fazla para kazanmakta mantıkveya anlam görmüyorlardı. Tatminkâr yaşamıneşiği alçak tutulmuştu. Kökü kazınmaya çalışılanbu insani eğilimdi… Modernleşmenin öncüllerininkarşılaştığı asıl sorun, yaptıkları işin amacını belirleyerekve akışını kontrol ederek bu işte anlambulmaya alışmış insanları, hünerlerini ve çalışmakapasitelerini, şimdi başkaları tarafından tayin vekontrol edilen ve yerine getirenler için artık hiçbirşey ifade etmeyen görevlerin yürütülmesinde harcamayazorlama gereksinimiydi (33).Toplumsallığı işlevsel bir “biraradalık” olaraktanımlayan modern devletin toplumsal üyeleri, birdüzen içinde yaşayabilmelerinin koşulu olarak,devletçe taşınan düzen ilkesine uymak, itaatetmek zorundadırlar. İtaat bir yandan güç/şiddettekeli devletin zor, baskı ve kontrol araçlarıyla sağlanırkenöte yandan toplumsal itaat düzenini yerleşikleştirecekbir ideolojik manipülasyon aracılığıylada sağlanmaktadır. Bu toplumsallık, bir itaatilişkisinin gerektirdiği ödev ve sorumluluk ağıdır;düzenin gerektirdiği normatif yapı altında herkesinödevleri ve sorumlulukları belirlenmiş olan biryapıdır. Modern devlete ait özellikle çalışma yaşamı,fabrikalar için de geçerlidir. Modern çalışmayaşamı hiyerarşik bir toplumsal düzenin kendisidirve modernite öncesi ordulara ait olan disiplin,düzene uyma ve önceden belirlenmiş, bildirilmişeylemi gerçekleştirme nitelikleriyle donatılmıştır.73Temmuz-Aralık 2013

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!