25.01.2017 Views

ISBN 9786054735846

isem-2016-bildiriler

isem-2016-bildiriler

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

R.ASLAN / ISEM2016 Alanya – Turkey<br />

“Ümmetimin iyi ve kötü bütün amelleri bana arz edilip gösterildi. İyi amelleri arasında,<br />

yoldan kaldırılmış ezayı da gördüm. Kötü ameller arasında ise, yere gömülmemiş tükürük de<br />

vardı”[50].<br />

“Bir adam yol üzerinde insanlara eziyet veren bir diken dalına rastladı ve insanlara eziyet<br />

olmasın diye uzaklaştırdı. Bu sebeple cennete konuldu”[51].<br />

Kendisine, yararlı bir iş öğretmesini isteyen bir sahâbîye Hz. Peygamber: “Müslümanların<br />

yolundan rahatsızlık veren şeyleri kaldır”[52] şeklinde buyurmuştur.<br />

Görüldüğü gibi eza kelimesi hadislerde sıklıkla rastlanan bir kavramdır. Söz konusu<br />

rivayetlerde; yollarda, sokaklarda, evlerin önlerinde insanlara sıkıntı veren, geçişi zorlaştıran<br />

şeylere, söz ve davranışlar eza kavramıyla nitelendirilmiştir. Bu anlamda ağaç, dikenli dal, taş<br />

veya tiksinti veren çöp, süprüntü ve pislik gibi şeylerin umumi mahallere atılmaması veya<br />

böyle yerlerin bu gibi nesnelerden arındırılması tavsiye edilmiştir.<br />

Hadiste kalpteki tevhid inancının sözlü ifadesi demek olan “Allah’tan başka ilah yoktur”<br />

ikrarının, iman tezahürlerinin en yükseği ve en üstün olduğunu, yine aynı imanın, yerine<br />

getirilmesi en kolay olanının tezahürünün de “yoldan, eziyet veren şeyleri gidermek”<br />

olduğunu beyan etmektedir. Biri tamamen manevî ve kalbî bir kabulün ifadesi; diğeri yoldan<br />

mesela bir taşı kenara iteklemek gibi maddî ve fevkalade kolay bir eylemdir. Fakat hadiste her<br />

iki eylemde aynı iman gövdesinin dalları sayılmıştır. İnsan davranışlarının iman ile ilgisi, din<br />

ile dünyanın birbiriyle olan birlikteliği ve madde-mana kaynaşması özlü bir şekilde ortaya<br />

konulmuştur[53].<br />

Rivâyette geçen “yoldan, eziyet veren şeyleri gidermek” başka bir ifadeyle “gelip geçenleri<br />

rahatsız edecek maddeleri yoldan uzaklaştırmak” ifadesi geniş anlamda yorumlanmalıdır. Bu<br />

anlamda söz konusu ifade, yerlere sigara izmariti atmaktan her türlü çöpe; kömür dumanından<br />

zehirli kimyasal atıklara kadar çevreye zarar veren her şeyi kapsamaktadır. Bu sebeple<br />

temizlik, sadece yakın çevrenin kirletilmemesi demek değil, bilakis karasıyla, deniziyle ve<br />

havasıyla bütün tabiatın temiz tutulması demektir. Günümüzde piknik ve mesire alanları,<br />

konserve kutuları, pet ve cam şişeler, yiyecek artıkları vs. nedeniyle kirletilmektedir. Yeşil<br />

evrenimiz, masmavi deniz ve gökyüzümüz daimi bir şekilde nükleer ve petrol sızıntılarından<br />

dolayı kirlenmektedir[54]. Tüm bu kirliliklerle nasıl yaşayacağımızı düşündüğümüzde, Yüce<br />

Allah’ın örnek model olarak tavsif ettiği Hz. Peygamber’in çevreyle ilgili bu nasihatlerinin<br />

değerini daha iyi anlamaktayız.<br />

Hz. Peygamber’in “Yoldan, eziyet veren şeyleri gidermek” mesajını günümüz açısından şöyle<br />

değerlendirmeliyiz: Yollara diken, çivi, cam kırığı veya araçların tekerleklerine zarar veren<br />

şeyleri atmamak, taş ve benzeri engeller koymamak; taş ve benzeri nesnelerin tehlike arz eden<br />

durumu varsa bunları kaldırmak veya ilgili yetkilileri haberdar etmek gerekir. Bunları yapmak<br />

aynı zamanda yolun hakkıdır. Aracı uygunsuz yer ve şartlarda yola park etmek, trafik<br />

kurallarına uymamak gibi trafik suçları da eza olarak değerlendirilmelidir. Ev ve işletme<br />

sahiplerinin yaya ve araçların geçişini zorlaştıracak, trafiği aksatacak şekilde yollara eşya<br />

koymamaları da yol hakkından sayılmalıdır. Sürücü ve yayaların kurallara uyması da bu<br />

rivayet kapsamında ele alınmalıdır[55].<br />

Yukarıdaki bilgileri destekleyen yolun hakkını vermek, yolları işgal etmemekle ilgili Hz.<br />

Peygamber şöyle buyurmuştur: “Yolların kenarlarında oturmaktan sakınınız.” Sahabe, “Ey<br />

Allah’ın Elçisi! Oturmadan edemeyiz, oralarda oturup konuşuyoruz” dediler. Bunun üzerine<br />

1004

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!