25.01.2017 Views

ISBN 9786054735846

isem-2016-bildiriler

isem-2016-bildiriler

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

E. ÇELEBİ / ISEM2016 Alanya – Turkey<br />

1. Güzel ve İyi Terimleri<br />

Gündelik dilimizde iki değer terimi olan güzel ve iyi’nin sırasıyla estetik ve ahlakî<br />

nitelemeler için kullanılması yaygındır. Gerçekte Aydınlanma döneminde ve sonrasında<br />

dünyamızda vuku bulan ekonomik, toplumsal ve bilimsel gelişmeler, ki bunlar aynı zamanda<br />

modernitenin de ana bileşenleridir, ile birlikte insan zihni çok köklü bir değişim ve kırılma<br />

yaşamıştır. Bu yeni paradigmaya dair kuşkusuz birçok nitelemede bulunulabilir. Ancak söz konusu<br />

paradigmanın konumuz açısından vurgulanması gereken en önemli hususiyeti, parçacı, parçalayıcı,<br />

dolayısıyla parçalanmış bir doğaya sahip olmasıdır. Parçalanmışlıktan kastettiğimiz, insan<br />

tasavvurunun varlığın bütünlüğüne dair kavrayışının ortadan kalkmasının neticesi olarak insanın<br />

kendi doğasından tutun, bilimde, kültürde, medeniyette, sanatta, kısacası varolana dair her alandaki<br />

ontik ve ontolojik kopuştur. Dolayısıyla bütünlüklü yapının ortadan kalkması derin ve holistik<br />

kavrayışı oldukça zorlaştırmaktadır. Bu durumu Simonnet edebi bir biçimde şöyle dile<br />

getirmektedir. "Sanayi toplumunun insanı doğasından koparılmış, yarattığı kültürün batağına<br />

gömülmüş bir varlıktır. Kaba veya yontulmuş, kendi yarattığı hapishanenin inatçı gardiyanı olan<br />

bir varlık" [1]. Coomaraswamy ise Avrupalının durumunu şöyle ifade eder: Avrupalıların şuur ve<br />

idraklerinin kendileri dışındaki şeylere yönelmesiyle öz yerine yüzeysel şeylerle, görünüşle meşgul<br />

olmalarına yol açmış ve netice itibarıyla da Avrupalı zihinlerin birlik yönünde düşünmeleri gittikçe<br />

güçleşmiştir [2].<br />

Dolayısıyla ontolojik yabancılaşma veya kırılma olarak değerlendirebileceğimiz bu<br />

durumun estetik ve ahlak alanına sirayet etmesi, hatta bize göre en tahripkar boyutunu burada<br />

göstermesi de doğaldır. Bunun için incelemelerimizde geriye doğru gidip, sahih ve kökensel bir<br />

çözümleme yaparak oradan elde edeceğimiz perspektifle değerlendirmelerde bulunmak daha doğru<br />

olacaktır. Konumuzun sınırları içerisinde kalarak meseleyi irdelediğimizde, iyi ve güzel<br />

terimlerinin Grek düşüncesinde aynı anlama geldiğini görmekteyiz. O dönemde güzel olmayan iyi<br />

ve iyi olmayan güzel düşünülemezdi [3]. Neredeyse Kant'a kadar felsefe tarihinde güzel kavramı<br />

ahlak kavramıyla beraber düşünülmüştür [4]. Duyulardan edinilen algı (hassasiyet) anlamına gelen<br />

Yunanca "aisthesis" teriminden türeyen estetik teriminin, bugünkü anlamıyla "sanatın<br />

mahiyetinden muhtelif sanatların tekniğinden bahseden ilim" olarak ilk kullanan kişi ise Leibniz'in<br />

öğrencisi Baumgarten'dir [5].<br />

436

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!