Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
nucu, ilk 9 ay için büyüme oranı % 8,9. Son çeyrekte<br />
de büyümenin biraz gerileyerek sürmesinin normal<br />
olduğu koşullarda, % 8’e yakın bir oranda büyüme<br />
sağlanmış olacaktır.<br />
Aşağıdaki 2010 yılının ilk üç çeyreğinde GSYİH<br />
gelişme seyrini gösteren tablo bunu ortaya koymaktadır:<br />
göre 2010 sonunda yüzde 3.3, IMF’ye göre yüzde 3.7<br />
büyüyeceğiz” demeyi tercih etti.<br />
Herhalde bu kriz devresinde, uluslararası mali krizin<br />
etkilemesi sonucu çok kısa sürede girilen depresyondan,<br />
canlanma evresine yine kısa sürede geçildi<br />
ve canlanma da ekonomi aktörlerinin beklentisinden<br />
daha boyutlu yaşandı. Kuşkusuz 2010 için şim-<br />
gündem<br />
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Sonuçları 2010’nun ilk üç dönemi<br />
Cari fiyatlarla<br />
GSYH<br />
Gelişme<br />
hızı<br />
Cari fiyatlarla<br />
GSYH<br />
Gelişme<br />
hızı<br />
Sabit<br />
fiyatlarla<br />
GSYH<br />
Gelişme<br />
hızı<br />
Dönem (Milyon TL) % (Milyon $) % (Milyon TL) %<br />
I* 241 829 16.0 160 304 26.9 23 357 11.8<br />
II* 268 274 17.0 174 562 19.6 25 679 10.2<br />
III 298 089 13.6 197 113 13.0 28 762 5.5<br />
2010 9 aylık 808 192 15.4 531 979 19.1 77 799 8.9<br />
(TÜİK Haber Bülteni, Sayı:206, 10 Aralık 2010)<br />
Bu temelde 2010 için beklenen % 8’e yakın büyüme<br />
oranı, 2009 sonu, 2010 başında bütün dünya ve ülkedeki<br />
–hükümet dahil- ekonomi aktörlerinin beklentisinin<br />
üzerinde bir orandır. Bu bağlamda örneğin<br />
OECD’nin Türkiye için 2010 büyüme öngörüsü % 3,7<br />
idi. Dünya Bankası %3,3, IMF % 3,7’lik bir büyüme<br />
bekliyordu. Türkiye’deki ekonomi aktörleri de bunu<br />
baz aldılar. Hükümet orta vadede ortalama büyüme<br />
hedefi olarak koyduğu % 6,8 den küçük, fakat uluslararası<br />
rakamlardan biraz büyük bir büyümeyi “inşallah”<br />
öngörüyordu! Türkiye’nin en önemli ekonomi<br />
aktörlerinden TÜSİAD 21 Kasım 2009 tarihinde<br />
2010 yılı için “Türkiye 2010 sonunda yüzde 2.7 olarak<br />
büyüyecek” diyordu. TÜSİAD bu tahminine gerekçe<br />
olarak “Çünkü krizden çıkış çok yavaş olacak” değerlendirmesini<br />
getiriyordu.<br />
Aynı TÜSİAD 14 Ekim 2010 tarihinde resmî bir<br />
açıklama ile 2010 beklentisini yüzde 7’ye çıkardı.<br />
2009 Kasım’ında “Türkiye krizden çok yavaş çıkacak”<br />
diyen TÜSİAD, bir yıl sonra yayımladığı raporda<br />
bu sefer, “Türkiye beklentilerin üzerinde bir performans<br />
sergiliyor” demek zorunda kaldı.<br />
Hükümete TÜSİAD’dan daha yakın görünen<br />
MÜSİAD‘ta 2010 yılı başında yaptığı öngörüde 2010<br />
yılı sonu için büyüme tahminini yüzde 4-5 aralığında<br />
olarak veriyordu.<br />
TİSK ise büyüme öngörüsü bağlamında Dünya<br />
Bankası ve IMF’e atıfta bulunarak “Dünya Bankası’na<br />
di beklenen % 8‘e yakın büyüme, bir yıl öncesinin %<br />
-4,7’lik küçülmeyi çıkış ve referans noktası olarak<br />
alan, bir yıl önceye göre olan bir büyümedir. Bu büyüme<br />
ile henüz 2007 birinci çeyreğindeki, yeni kriz<br />
devresi öncesindeki seviyeye bile varılmamıştır. Ancak<br />
eğilim, eğer bu arada örneğin uluslararası alanda<br />
patlaması muhtemel yeni bir mali krizin etkileri ile<br />
kırılmaya uğramazsa, 2011’de bu seviyenin yakalanması,<br />
kriz devresinde kalkınma aşamasına girilmesi<br />
yönündedir.<br />
Yani T.C.’nin burjuvazisi açısından işler tıkırındadır.<br />
Sanayide kapasite kullanımı % 80 civarındadır.<br />
Ve sanayi yüksek oranda büyümenin esas yükünü<br />
taşır durumdadır. Bankalar ve tekeller en karlı dönemlerinden<br />
birini yaşamaktadırlar.<br />
Ya işçiler, köylüler, emekçiler ne durumda?<br />
İşler onlar açısından böyledir, fakat işçiler-emekçiler<br />
açısından böyle değildir. Büyüyen zenginlik pastasından<br />
aslan payını, her zaman olduğu gibi burjuvazi, en<br />
başta işbirlikçi, tekelci burjuvazi almaktadır. İşçilereköylülere-emekçilere<br />
artan zenginlikten düşen, relatif<br />
yoksullaşmadır. Onların, aslında onların büyüttüğü<br />
zenginlik pastasından aldıkları pay oran olarak küçülmektedir.<br />
Bütün sömürücü toplumlar için geçerli<br />
olan bu gelişme, T.C. somutunda milyonlarca emekçi<br />
açısından yoksulluk, bir çok halde açlık sınırında<br />
yaşamak, yaşamaya çalışmak anlamına gelmektedir.<br />
25