Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
değeri 31 Aralık 2007’de 287 Milyar dolar tutarken,<br />
aynı değer 10 Ekim 2008’de 135 Milyar dolara düşmüştü.<br />
Moskova borsası değer düşüşü 2008 Ekim ayı<br />
başında %73’e varmıştı. Moskova borsası Ekim ayı<br />
başında bir süreliğine bütün işlemleri durdurmuştu!<br />
Eylül 2008 Eylül’ü ertesindeki panik satışları ile<br />
2008 Aralığı ortasında bütün dünyada borsa değerleri<br />
27 trilyonla en düşük noktaya vardı. 16 ayda<br />
dünya borsalarında buharlaşıp uçan, kaybolan fiktif<br />
sermaye 36.5 trilyon dolardı. Bu dönemde borsaların<br />
değer kaybı oran olarak % 57,5 di. (Bkz.: http://www.<br />
bloomberg.com/).<br />
Borsalarda hal böyleyken türev ticareti alanında<br />
“kaybolan” fiktif sermayenin boyutları borsalarda<br />
kaybolandan da yüksekti. Karda ve zararda kapıyı<br />
milyarlarla açanlar açısından kayıplar hacim açısından<br />
büyük olsa da, onlar için büyük kayıplar varlık<br />
sorunu olmuyor. 8 yıl boyunca üst üste milyarlarca<br />
dolar fiktif sermaye kazanan, onun bir bölümünü<br />
kaybetse de varlığını sürdürebiliyor. İflas konumuna<br />
gelen firmaların yönetici takımı milyonlarca dolarlık<br />
tazminatla gidiyorlar. Oralarda esas zarar gören işsiz<br />
kalan alt kesim çalışanları oluyor. Fakat elinde biriktirdiği<br />
küçük tasarruflarını az zamanda çok kazanma<br />
hayaliyle “yatırım”cı uzman ve şirketlere verenler açısından<br />
kayıp, belki bütün hayatı boyunca biriktirdiğinin<br />
sıfırlanması anlamına geliyor.<br />
EMPERYALİST KRİZ YÖNETİMİ<br />
LB’ın çöküşüne izin verilmesi ile balonun patlaması<br />
emperyalist ekonomi “bilimcileri”nin beklemediği<br />
büyüklükte depreme yol açtı. Bütün dünya finans sistemi<br />
–eğer devletler tarafından çok yoğun müdahale<br />
gelmezse- çöküşe doğru gidiyordu. Üretim alanında<br />
faaliyet gösteren bütün büyük tekellerin sermayelerinin<br />
küçümsenmeyecek bir bölümünü finans sektöründeki<br />
spekülatif ticarette kullandıkları bilindiğinde,<br />
finans alanındaki krizin zaten devrevi kriz içinde<br />
bulunan üretim alanını (burjuva ekonomistleri buna<br />
“real ekonomi” adını veriyor. Bu isimlendirme bir<br />
yandan bir gerçeği işaret ederken, diğer yandan fiktif<br />
sermaye alanının temelinin de reel ekonomi olduğunu<br />
gözlerden gizleyen bir işlev görüyor) “real<br />
ekonomi”yi olumsuz olarak etkilemesi kaçınılmazdı.<br />
Nitekim öyle de oldu. Dünyanın dev şirketleri –örneğin<br />
ABD’de General Motors- finans krizinden 6<br />
ay kadar sonra iflas noktasına geldiler. Avrupa Birliği<br />
ülkelerinde 2008 ilkbaharı ile 2009 ilkbaharı arasında<br />
endüstri üretimi % 20 geriledi.<br />
IMF 2009 Nisan’ında yaptığı hesaplamalarda<br />
2007’nin 8. ayı ile 2009 Nisan’ına kadar olan dönemde<br />
dünya ekonomisindeki toplam değer kaybını<br />
4,054 trilyon olarak veriyordu. Bu kriz patlamadan<br />
kısa süre önce verilen en yüksek rakam olan 1,3<br />
trilyonun üç mislinden fazlaydı. Bu 4,054 trilyon<br />
dolarlık kaybın 2,7 trilyonunu “zehirli” (geri dönüşü<br />
olmayan “kokmuş” krediler, sigorta poliçeleri,<br />
değeri neredeyse sıfıra düşmüş tahviller vb. Bunlar<br />
Bankalarda “Bad Bank”-Kötü Banka adı altında paketleniyor,<br />
kurtarma planları çerçevesinde devletler<br />
bunları satın alıyordu!) ABD “değerli kağıtları”; 1,2<br />
trilyonunu Avrupa’daki zehirli değerli kağıtlar oluşturuyordu.<br />
Japonya 150 milyar dolarlık “zehirli” değerli<br />
kağıtla relatif “iyi” durumda bulunuyordu! 4,054<br />
trilyonluk değer IMF ye göre kaybolup gitmişti. Bu<br />
Türkiye’nin 2009 GSYİH‘nın yaklaşık 5,8 katı bir<br />
büyüklüktür. Fakat kayıp konusunda yapılan hesaplar<br />
burada durmadı. Aynı IMF çok değil 5 ay sonra,<br />
Ağustos 2009’da kayıp hesaplarını düzeltti! Ağustos<br />
2009’da IMF uluslararası ekonomik kriz sonucu kayıp<br />
değerin 11,9 trilyon dolar olduğunu açıkladı! Yani<br />
Nisan’da açıklananın neredeyse üç katı! Devletlerin<br />
“kurtarma programları” ile devreye girdiği ortamda,<br />
bu programlardan yararlanmak için de uluslararası<br />
finans kuruluşları ve tekeller gerçeğe yakın bilançolarını<br />
açıkladıklarında kayıp şişiyordu. Hangi rakam<br />
baz alınırsa alınsın değer kayıplarının, yaşamını aldığı<br />
açlık ücreti ile sürdürmeye çalışan milyarlarca<br />
emekçinin hayal bile edemeyeceği olağanüstü boyutlarda<br />
olduğu açıktır. LB’ın iflası ile artık gizlenemez<br />
ve ertelenemez hale gelen finans krizi emperyalist<br />
dünyanın ikinci dünya savaşı sonrasında yaşadığı<br />
krizlerin en derini idi. Bu kriz kayıp değer hacmi temel<br />
alındığında, 1929 krizinden de büyük bir krizdi.<br />
Bütün dünya finans sistemi çökme tehdidi ile karşı<br />
karşıya idi. Bu ortamda emperyalist dünyanın yaşadığı<br />
en büyük kapsamlı “kriz yönetimi” devreye<br />
girdi. Emperyalist dünyanın efendileri birbiri ardına<br />
yaptıkları toplantılarda “ulusal” kriz yönetim tedbirlerini<br />
uluslararası alanda uyumlu hale getirmenin<br />
yollarını aradılar. 23 Eylül’de G7 zirvesinde ABD’nin<br />
AB’nden talep ettiği “Avrupa Birliği genelini kapsayan<br />
bir ıslahat planı” İngiltere dışındaki devletler tarafından<br />
reddedilmişti. Bundan çok değil 20 gün sonra 12<br />
Ekim’de Paris’te AB ülkeleri Maliye Bakanları toplantısında<br />
20 gün önce reddedilen kabul edildi. Ardından<br />
G 20 toplantısında bu kez emperyalist büyük<br />
güçler dışındaki devletler de ortak “kurtarma planı”<br />
gündem<br />
9