Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
şirket hisse senetlerinin toplam değeri 31 trilyon dolar<br />
civarında idi. O dönemde bile bu değer, hisse senetlerin<br />
üzerindeki yazılı değerin, karşılığı olan gerçek<br />
değerin 6 trilyon dolar üzerinde idi. 2003-2007<br />
arasında borsalarda kaçınılmaz olan günlük dalgalanmalar<br />
dışta tutulduğunda şirketlerin “borsa değeri”<br />
sürekli yükseldi. 2007’nin 8. ayında dünya borsaları<br />
en yüksek seviyesine ulaştı: Yaklaşık 63,5 trilyon<br />
dolar! Yani borsalarda işlem gören, alınıp-satılan<br />
şirket hisse senetleri, onların sahiplerine 4 yıl içinde<br />
değerini ikiye katlayarak, yüzde yüzün üzerinde<br />
kar sağlamıştı. Aynı dönemde dünya GSYİH’sı yılda<br />
ortalama % 5,1, kümülatif olarak yaklaşık % 25 civarında<br />
büyümüştü. Yani artan borsa değerinin 4’te<br />
üçünün maddi karşılığı yoktu. Borsa spekülatörleri<br />
maddi karşılığı olmayan para kazanıyorlar, bu parayı<br />
yeni “daha karlı” spekülasyonlara yönlendiriyorlardı.<br />
Ve TÜREV ticareti…<br />
Arka planında üretim yapan anonim şirketlerin hisse<br />
senetleri olan “normal” borsa spekülasyonu dışında<br />
son on yıllarda gelişen, borsa dışı ve borsalardan da<br />
çok daha karlı yeni spekülasyon alanları oluştu. Bu<br />
alan “türev” (Derivat) satışı alanı. Örneğin bir banka<br />
bir kişiye veya şirkete belli bir faiz karşılığı kredi<br />
veriyor. Bir sigorta şirketi Bankanın verdiği krediyi<br />
belirli bir ücret karşılığı sigorta ediyor. Bu Kredinin<br />
sigorta poliçesi kredinin türevi oluyor. Sonra sigorta<br />
şirketi bu poliçeyi bir başka bankaya veya mali kuruluşa<br />
satıyor. O da o poliçeyi sigorta ettiriyor. Türevin<br />
türevi! Çark dönüyor. Varsayımsal sermaye, varsayımsal<br />
olarak çoğalıyor. Ne zamana kadar? Verilen<br />
kredi geri döndüğü sürece sorun yok. Dönmezse iskambilden<br />
kule çöküyor.<br />
Borsa dışı işlem gören mali türevlerin (Finans Derivatları)<br />
nominal değeri 2000 yılında 100 trilyon<br />
dolardı. 2007 Aralığında bu değer 596 trilyon dolara<br />
yükselmişti! 2007 yılının toplam dünya YİH’nın<br />
değeri dolar cinsinden 54 trilyon 312 milyar dolardı.<br />
(Bkz. Der Spiegel 40/2008 , s 28) Yani dünyada bir<br />
yılda üretilen bütün mal (meta) ve hizmetlerin değerinin<br />
11 katı bir değer, borsa dışı spekülasyon alanında<br />
kullanılıyordu. Kumarbaz soyguncular dünya<br />
ekonomisini belirliyor, inanılmaz büyüklükte karlar<br />
elde ediyor, krizsiz, sürekli büyüyen kapitalizm masalları<br />
anlatıyorlardı. Bu “saadet zinciri” sisteminin<br />
sürebilmesi için mali “yatırımcıların” hep alıp-satacakları<br />
yeni mali araçlara ve bu sistemin kesintisiz<br />
süreceğine dair imana sahip yeni kaynaklara ihtiyacı<br />
vardı. Ekonomiden biraz anlayan herkes için bunun<br />
böyle süremeyeceği, aşırı ölçüde şişen spekülasyon<br />
balonunun büyük bir gürültüyle patlayacağı kesindi.<br />
Ekonomi Yönetiminde belirleyici konumlarda olan<br />
kimi burjuva iktisatçıları da “uyarılar”da bulunuyorlar,<br />
spekülasyon balonunun patlaması durumunda<br />
piyasalarda büyük değer kayıplarının yaşanacağını<br />
belirtiyorlardı.<br />
Neler dediler?<br />
Bunların adeta geliyorum diyen mali krizdeki olası<br />
değer kaybı tahminleri, krizdeki gerçek değer kaybı<br />
büyüklükleri ile karşılaştırıldığında, bu burjuva ekonomi<br />
uzmanlarının aslında ne kadar ve ne uzmanı<br />
oldukları görme açısından ilginçtir. Aşağıda bu uzmanların<br />
değişik tarihlerde yaptığı değer kaybı tahminlerini<br />
aktarıyoruz:<br />
(Bkz. Sayfa 8’deki Tablo)<br />
Ne oldu?<br />
ABD’de 2007’nin başından itibaren kendini his ettirmeye<br />
başlayan “İpotek/mortgage” krizinden birçok<br />
banka etkilendi. Birçok küçük banka çöktü. İnşaat<br />
alanında en büyük yatırımcı konumunda olan Fannie<br />
Mae ve Freddie Mac bankalarının verdikleri krediler<br />
karşılığı ipotek hacmi 5,4 trilyon dolardı. Kredilerin<br />
geri dönmemesi sonucu bu bankalar ödeme zorlukları<br />
ile karşı karşıya kaldılar. İflasın kıyısına vardılar.<br />
Kredileri sigortalayan dünyanın en büyük sigorta şirketi<br />
konumundaki AİG’de ödeme zorluğu çekmeye<br />
başladı. Bu bankların iflası, ardından AIG’nin iflasını<br />
beraberinde getirecek, bütün dünyada iştirakleri<br />
olan bu bankaların çökmesi dünyayı bir finans krizi<br />
ile karşı karşıya bırakacaktı. ABD hükümeti devreye<br />
girdi ve bu iki bankanın bütün sorumluluklarını<br />
üzerlendi. Bunun dışında yine zor durumda olan<br />
Bear Stearns isimli bankaya devlet desteği verildi.<br />
Bu bankaların borcu “devletleştirme” yoluyla bütün<br />
emekçilerin, bu arada aslında gerçek değeri kağıt<br />
üzerindeki değerinden çok düşük olan ABD devlet<br />
tahvillerini satın alma yoluyla, ABD devletinin açıklarını<br />
da finanse eden Çin, Japonya gibi devletlerin<br />
emekçilerinin da sırtına yüklendi. Böylece daha 2007<br />
başlarında emperyalist dünyayı tehdit eden genel bir<br />
finans krizi “aşılmış” oldu. Fakat bu sadece görüntüde<br />
böyle idi. Gerçekte olan ise finans krizinin -ilk büyük<br />
finans kuruluşu iflas edene dek- ertelenmesiydi. Erteleme<br />
1,5 yıl sürdü. Fannie Mae ve Freddie Mac ile birlikte<br />
ABD’nin en büyük “yatırım bankaları” arasında<br />
gündem<br />
7