Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
Sayı 149 - YDÄ° ÃaÄrı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
gündem<br />
52<br />
hurbaşkanı ,en sonunda CHP ve MHP tarafından<br />
suskunlukla suçlanan RT Erdoğan’ da Anayasa ‘nın<br />
değiştirilmesi bile teklif edilemez ırkçı maddesi<br />
“TC: dveltinin dili Türkçedir” maddesine sarıldılar.<br />
Anayasa’nın bu değiştirilmesi bile teklif edilemez<br />
maddesi, aslında KK/T gerçekliğine ters, bir milyonlarca<br />
insanın ulusal dilini, kimliğini yok sayan ırkçı<br />
bir maddedir. Şimdiye kadar süngü zoruyla ayakta<br />
tutulan bu madde, artık Fiili olarak toplum yaşamında<br />
geçerliliğini yitirmiş bir maddedir. Bu tartışma<br />
fakat Türkiye’de ulusal sorun söz konusu olduğunda,<br />
bütün egemen sınıf partilerinin aynı öze sahip olduklarını,<br />
hepsinin ırkçı olduğunu bir kez daha göstermiştir.<br />
Demokratik Toplum Kongresi ve Özerklik<br />
Tartışmaları:<br />
Demokratik Toplum Kongresinin, kimi Türkiyeli aydınların<br />
da katılımı Aralık ayında yaptığı Çalıştay’da<br />
bir “Özerklik Bildirgesi” dağıtıldı. Çalıştay ertesinde<br />
BDP Çalıştay’da dağıtılan ‘Türkiye’nin Demokratikleşmesi<br />
ve Kürt Sorununda Çözüme Dair Siyasi Tutum<br />
Belgesi” başlıklı bildirgeye sahip çıkarak, bunu<br />
yayınladı.<br />
Bu bildirge üzerine burjuva medyada kıyamet<br />
koptu. Medyanın büyük çoğunluğunda bu bildirge<br />
BDP’nin gerçek ayrılıkçı görüşlerini ortaya koyduğu,<br />
PKK yanlısı bölücü ve terörist olduğunu gösteren bir<br />
belge olarak değerlendirildi. Savcılar göreve çağrıldı.<br />
Aslında bu çağrıya hiç gerek yoktu, Çünkü bildirgenin<br />
yararlandığını ertesi günü kötü ünlü Cumhuriyet<br />
Başsavcısı yayınladığı basın bildirisinde BDP hakkında<br />
soruşturma başlatıldığını bildiriyordu! BDP başı<br />
üzerinde kapatma davası kılıcı sallanmaya başlanıyordu.<br />
Neydi bu belgede istenen “Demokratik Özerklik”?<br />
İçi açıldığında istenen ise, Avrupa’da örneğin<br />
Almanya’da olduğu biçimiyle bir eyaletler örgütlenmesi<br />
ve yerel yönetimlere geniş yetkiler.<br />
Gözleri “bölünme paranoyası” yüzünden her türlü<br />
ezber bozan gerçeğe kapalı olanlar açısından bu talepler<br />
ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik, ayrılıkçı<br />
taleplerdi. Gerçekte ise bu talepler Kürt sorunu denen<br />
sorunun, burjuvazinin iktidarına ve TC devletinin<br />
toprak bütünlüğüne dokunulmaksızın, yani düzen<br />
içi çözümü için ortaya konmuş reformist taleplerdi.<br />
Ama bunlar bile çok geldi Türk burjuvazisinin önemli<br />
bölümüne! Pavlof’un köpeklerinin şartlı refleksi<br />
gibi öfkeli tepkiler yağdı BDP’ne ve DTK’ne. AKP<br />
Genel Başkan yardımcısı Ömer Çelik, aslında çözüm<br />
konusunda inisiyatif alan ve reformist bir çözümün<br />
ana hatlarını formüle eden BDP’nin tavrını “Türkiye’deki<br />
gerçek demokratikleşme sürecine, gerçek açık<br />
toplum arayışlarına suikast teşebbüsü “ olarak değerlendirdi.<br />
Tepkiler o kadar yoğundu ki, BDP “biz bunları<br />
yalnızca tartışmak için öne sürdük” biçiminde,<br />
bunları yalnızca bir tartışma belgesi olarak savunabildi.<br />
A. Öcalan da sorunun böyle ve bu zamanlama ile<br />
konmasını yanlış bulduğunu belirten bir açıklama<br />
yaptı. Ocak başındaki yılın ilk avukat görüşmesinde<br />
bu konuda söyledikleri şöyle:<br />
“Kongre de, Parti de Demokratik Özerkliği çok dar<br />
ve basit ele almışlar. Onlardan beklenen bir taslak<br />
veya kırmızı bir kitap ortaya koymaları değildir. Bu<br />
projeyi daha iyi sunabilirlerdi” “Mesela Demokratik<br />
Özerkliğin tüm Türkiye’nin projesi olduğunu yeterince<br />
açıklayabilirlerdi. Öncelikle Türklerle nasıl bir<br />
demokratik bütünleşme sağlayabileceğini açıklayabilirlerdi.<br />
Türkiye’deki milliyetçi kesimin ne kadar güçlü<br />
olduğunu, dirençli olduğunu bilmeleri gerekirdi.<br />
DTK’nın basit ve dar şekilde Demokratik Özerkliği<br />
kırmızı kitapçık şeklinde ele alması tehlikeli olabilir.<br />
Bu tarz, yarar yerine zarar da verebilir. Onlar çözüm<br />
projelerini ortaya koydular, buna karşı Türkiye’deki<br />
milliyetçi güçler ayağa kalktılar. Onların sinir uçlarına<br />
dokunmuş deniliyor. Her iki taraf da sertleşerek<br />
çatışmaya gidebilirler, ben de her zaman olmayabilirim.<br />
Ben burada bunun önünü almaya çalışıyorum”<br />
Öcalan bu şekilde bir kere daha kendisi olmazsa,<br />
kendisinin yanlış anlaşılması temelinde, kötü işler<br />
olabileceğini vurgulayarak, bölünmeyi önleyecek çözüm<br />
için tek adresin kendisi olduğuna, onsuz olmayacağına<br />
işaret ediyor! Onun temel derdi de bu!<br />
Aslında Kürt ulusal sorununun sistem için reformist<br />
tüm çözüm önerileri, bunların gerçekleşmesi<br />
halinde de, gerçek çözüm olmayacaktır.<br />
Gerçek çözüm, bütün ulusların kendi kaderlerini<br />
tayin, ayrılıp ayrı devlet kurma hakkını kayıtsız koşulsuz<br />
tanıyan, büktün milliyetlere tam hak eşitliğinin,<br />
eşitler arasında gönüllü birliğin temelini oluşturacağı<br />
Demokratik Halk Devletindedir. Görev bunun<br />
için çalışmaktır.<br />
11 Ocak 2011 ✓