11.07.2015 Views

Direnisin@Hali2

Direnisin@Hali2

Direnisin@Hali2

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

82 83lanmayacak ya da kullanmama ihtimali olduğunu sezdiren ülkelerin,grupların ya da kişilerin de bu teknolojiye ulaşmasına ya da anonimşekilde ulaşmasına tabii ki izin verilmeyecektir ve bunun için de demokratikkurallar zaten bir kenara bırakılsın, noter gibi onay verenmahkemelerin verdiği kararlara dahi ihtiyaç duyulmayacaktır.Bu noktada Türkiye’den örnek vermek gerekirse; kendi sitesinde amacının“ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren siber suç örgütleriyle,evrensel, insan haklarına saygılı, sosyal çevrenin değerlerinide dikkate alarak topluma karşı sorumluluk duygusuyla, yasalarıntanıdığı yetki ve sorumluluklar çerçevesinde etkin şekilde mücadeleederek; gelişen bilişim teknolojisi sistemlerinin suçun hedefi veyaaracısı olarak kötüye kullanılmasının önüne geçmek suretiyle suçundevamını ve oluşumunu önlemek” olduğunu bildiren Siber SuçlarlaMücadele Daire Başkanlığı’nın “milyonlarca Twitter mesajını incelemeyealarak” hangi suç örgütüyle mücadele etme çabasında olduğunuanlamlandırabilmek güçtür. Başkanlığın görev alanına girmeyen yani“siber suç” olmayan Twitter vb. sosyal medya temelli internet siteleriüzerinden vatandaşların “hakaret”, “tehdit”, “şantaj” vb. internete/siberaleme özgü olmayan “klasik” suçların başkanlıkça araştırıldığınıntopluma açıklanmasının altında başka bir neden aramamak iyi niyetlibir yaklaşım olarak kalacaktır.Türkiye’deki faşist hükümetin tüm dünyanın tepkisini çekecek “siteengelleme” uygulamasındansa Türkiye’de bir muhatapla görüşmeyitercih ettiği son dönemde açıkça anlaşılmaktadır. Hesapların Twittertarafından Türkiye’den görüntülenemeeycek şekilde askıya alınmasıuygulaması ise belki de çok daha vahim bir geçiş sürecine dair olabilir.Padişahlıkla yönetilen TC hükümeti, URL bazlı engelleme içinciddi teknolojiler satın almış ve bunları çocuk pronografisiyle savaşiçin edindiğini iddia etmiş ve bunların satın alındığı yabancı şirketlerde bu yalan iddiaları desteklemek için bin dereden su getirmeyeçalışmıştırlar. Şu an için bu teknolojilerle Tumblr gibi araçlar üzerindeURL engellnebiliyor olsa da Twitter vb uygulama ve site karışımıURLler henüz engellenmeye başlanmamıştır ve belki de bu geçiş sürcinde“witheld/buzlama” olarak da ifade edilen askıya alma yöntemihükümetin anlık talepleriyle Twitter tarafından uygulanmaktadır.Bu noktada hepimiz açıkça bilmeliyiz ki seçimlerde oy veren halkınsiyasette yeri yoktur. Demokrasinin erdemi oy verip devleti yönetecekpartinin kimliği hakkında karar alınmasına yardımcı olmak olmamalıdır.Bu demokrasinin erdemi bünyesinde sayılamayacak kadar pasifve yetersiz bir haktır. Türkiye’de Halkın söz hakkı olmadığı gibi öğrenmeve bilgi alma hakkı da yoktur. Erişim engellemelerle, site kapatmalarla,sansürle, kişisel verilerin ifşasıyla ve benzeri diğer tüminternette insan haklarını ilgilendiren konularda bizlere söz hakkıtanınmadığı gibi yapılan hukuksuzluklara karşı etkin itiraz ve başvuruhakkı da tanınmamaktadır. Son dönemde Anayasa Mahkemesi’ninbir kaç olumlu kararı dışında ülkemiz bu konuda tam bir karanlıktadırve dünyada vatandaşına en çok hakkı vermiş gibi gözükmeyeçalışıp esasen en az hakkı vermiş olan ülkelerden biridir. Aynı şekildeTwitter vb. araçları kullanan kişilerin de bu uygulamaların kullanıcısözleşmeleri üzerinde gerçek ve doğrudan hiçbir etkileri bulunmadığıgibi kendileri hakkında ilgili araçların sahibi olan şirketlerce uygulananyaptırımlara da etkili şekilde karşı çıkma ve itira zetme hakları veolanakları bulunmamaktadır, tek yetkili ve söz sahibi olan ilgili siteyi/uygulamayı/aracıüretip sunmuş olan şirket olarak görülmektedir.Dolayısıyla insanla devlet arasındaki hukuksuzluğun giderilmesi içinyıllarca süren çabalar sonucu ortaya çıkan insan hakları hukukununtemellerinden hareketle insanla çoğu zaman çok uluslu bir yapı çizenve devletlerden çok daha fazla ifade özgürlüğü vb. haklara müdahaleedebilen bu şirketler arasındaki hukuksuzluklar da ilerleyen dönemdebizler gibi hukukçuların çabalarıyla insan hakları hukukunun içerisindeyerini alacak ve kullanıcıların da bu şirketler karşısında haklarıolduğuna ilişkin uluslararası sözleşmeler imzalanacaktır.Şöyle düşünelim: “Dünyadaki liderlerin önünde iki seçenek var: ülkelerindeinternetin canlanmasına izin verebilir ve bunun sağladığıözgürlüklerin daha fazla siyasi hak taleplerini beraberinde getirmeriskini alabilirler. Ya da internete sınırlamalar getirebilir, özgürlükleriyok edebilir ve bir iletişim toplumunun getirebileceği tüm ekonomikve sosyal faydaları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler.” şeklindekonuşabilen bir politikacının 3. Dünya savaşının çığırtkanlığınıyapmadığını, birilerine askeri gözdağı vermediğini ve bizzat devletterörüne ön ayak olabilmek için demokrasi havarisi gibi davranmadığınıkim iddia edebilir? Sosyal medyanın hükümetlere, daha fazlainsanla sanal ya da gerçek yollarla bağlantıya geçmek için en güçlüaracı sunduğunu deneyimlediğimiz zamanlar yaşıyoruz. Normalde,egemen ulus devletler arasındaki ilişkilerden ibaret olan diplomasi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!