11.07.2015 Views

Direnisin@Hali2

Direnisin@Hali2

Direnisin@Hali2

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

104 105Mikhail Bakhtin, Sanat ve Sorumluluk kitabında deneyimi böyle tanımlıyor.Deneyim hayatımızın en önemli kısmı, yaşadıklarımız yanideneyimlediklerimiz dünya görüşümüzü, düşüncelerimizi, duygularımızıve doğal olarak davranışlarımızı biçimlendiren en temel unsur.Dijital iletişim teknolojilerine baktığımız zaman da bu “sanal dünyayı”anlamlı kılan üç temel etken var. Bu üç etken biribiriyle içiçe geçmişşekilde tek bir olgu meydana getiriyor aslında. Bunlar: Dialog, etkileşimve deneyimdir.Konuya giriş yaparken de detaylı bir şekilde dialog kavramının dijitaliletişim teknolojileri bağlamındaki önemini açıklamaya çalıştım. Dialogkavramıyla içiçe geçmiş biçimde, etkileşim ve deneyim de içindebulunduğunuz dijital platformun veya mecranın bu dialoğu anlamlıkılacak deneyim ve etkileşim imkanları sunması demektir.Yani, sizin Facebook ve Twitter’da yaptığınız eylemlerin ve tıkladığınızdüğmelerin bir anlamı olmasa, siz bu eylemleri yapmazdınız. Dahabasit bir dille şöyle söyleyebilirim: Her mecranın bir felsefesi vardır,ve o felsefe içerisinde hareket ettiğiniz sürece yaşadığınız deneyim anlamlıolabilir.Aynı şekilde düşündüğünüzde, daha önce bir bakış açısı, bir felsefeolarak konumlandırdığım dijital aktivizmin de anlamlı olabilmesi içiniçinde bulunduğu mecranın prensiplerine, felsefesine ve dinamiklerineuygun hareket etmesi gerekir. Savunduğunuz fikri, Facebook’taonun dinamiklerine uygun olarak, Twitter’da onun dinamiklerine vediğer mecralarda ona göre uygulamanız gerekir. Twitter ve Facebook’tanbaşka örnek vermedim diye onların olmadığını sanmayın, varolan tüm mecra, platform ve araçları kast ediyorum.Bu açıdan baktığınızda, dijital aktivizm de belli bir eylem değildir. Birbakış açısıdır, dijital iletişimin belli bir amaca yönelik düzenlenmesidir.Bu bağlamda, bir Zaytung haberi, Bobiler.org’daki bir görsel, özündedijital aktivizm amacıyla üretilmemiş olsa bile “uygun yerleştirmeile” dijital aktivizmin en önemli içeriklerinden biri olabilir. Bunu yapabilmekiçin belli bir hikaye kurgusu, belli bir etkileşim dizgesi ilehareket ederek mecralar-arası bir deneyim düşünebilmeniz gerekir.Dışarıdan baktığınızda, bir Facebook sayfasını beğenmek politik veyaaktivist bir eylem olarak görünmeyebilir. Sizin için. Ama her eylemkendi içinde bulunduğu şartlar çerçevesinde değerlendirilmelidir. Busözünü ettiğim hikaye kurgusu içinde o sayfayı beğenmek hikayeninbelli bir alanını oluşturuyor ve deneyimi tamamlıyor olabilir. Dijitalteknolojiler çok katmanlı ve sonsuz bir evrende size etkileşim imkanısunar ve bu yüzden hiçbir deneyimi tek başına incelememek gerekir.Bir şeyi gördüğünüzde ne anlama geldiğini anlamak için içinde bulunduğuetkileşim ağını incelemeniz ve anlamlı bir bütün oluşturuncayakadar bu incelemeye devam etmeniz gerekir.Bir başka açıdan, her eylem kendi içinde bulunduğu şartlar çerçevesindedeğerlendirilmelidir dediğimiz şeyi bir de kullanıcı çerçevesindedüşünmek gerekiyor. Sizin için belli bir politik sayfayı veya sosyaldireniş konusundaki sayfayı beğenmek “birkaç tıklama” olabilir, amaArap Baharı örneğine değinecek olursak, o ülkedeki birinin dayanmagücü olabilir. O sayfayı beğenmek kamuoyu önünde bir duruş sergilediğini,birilerinin acısını paylaştığı anlamına gelebilir. Bu durum,dijital iletişim teknolojilerinin sağladığı en büyük iletişim gücünününharekete geçmesini sağlayabilir. Bu iletişim gücü, gündelik kullanımiçinde “viralite” veya “virallik” olarak kullanılıyor. Bir kişinin bir fikriniveya sıkıntısını paylaşması, aynı şeyi hisseden, düşünen, isteyendiğer insanların da bu düşünce etrafında birleşmesini, başkalarını dadavet ve ikna etmesini ve bu sarmalın büyüyerek geniş bir kitle oluşturmasınısağlayabilir.Örneğin, Change.org’da Ekim ayında başlatılan bir kampanya, OlgunŞimşek’in oynadığı Türkiye Ekonomi Bankası’nın “Biriktiren Kredi”reklam filminde bankada görevli kadın çalışanla flört ederek bankayıövdüğü ve bunun iş yerinde kadınların sık sık maruz kaldığı sözlütacizi normalleştirerek durumu daha da kötüleştirdiği için yayındankaldırılmasını talep ediyordu. 44 Her ne kadar banka bu konuda biraçıklama yapmadıysa da bir hafta sonra reklam bir daha görülmedi.Burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu kampanyayı başlatan kişibunu değiştirmek için bir adım attı ve bir hafta içinde kampanya bukonuda rahatsızlık hissetmiş ve iş yerinde tacize maruz kalmış birçokkadını bir araya getirdi. Kampanyanın altındaki yorumlara baktığımızdabirçok kişinin benzer şeyler söylediğini gördük:”Ben de bu reklamıntacizi normalleştirdiğini düşünüyordum ama sadece ben böyledüşünüyorum zannediyordum.” İnsanlar böylece yalnız olmadıklarınıgörüyor ve hiç birbirini tanımayan fakat aynı şeyi düşünen bir toplulukolduklarını hissediyorlar.44 Duygu Yaşar, “Olgun Şimşek’in oynadığı “Biriktiren Kredi” reklamı YouTube’dan kaldırılsın”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!