136 137şimi engelleyebilir. Diğer bir deyişle, YouTube, Facebook, Twitter farklıkullanıcılar tarafından defalarca yüklenen videolardan ötürü tamamenkapanabilir.Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (“TİB”) Başkanı, re’sen ve tamamenkendi takdiriyle özel hayatın ihlâli olarak nitelediği bir siteninkapatılmasını emredebilir. Bu emrini Erişim Sağlayıcılar Birliği’ne(“Birlik”) gönderir ve Birlik bu emri derhal ve her halukarda en geç dörtsaat içinde uygulamak zorundadır. Başkan bu kararına 24 saat içindemahkemeden onay almalıdır. Mahkeme kararını 48 saat içinde vermekzorunda olacaktır.Özel hayatının ihlal edildiğini iddia eden kimse mahkemeye dahi gitmedendoğrudan TİB’e içerikten çıkarma talebiyle başvurabilir. TİB butalebi Birlik’e gönderir. Birlik bu talebi derhal ve her halukarda en geçdört saat içinde uygulamak zorundadır. Başvuruyu yapan kimse 24 saatiçinde kapatılma uygulaması için mahkemeden onay almalıdır.Özel hayatının gizliliği dışında sebeplerden mağdur olduğunu iddiaeden kimse doğrudan mahkemeye başvurabilir. Mahkeme talep ile ilgili24 saat içinde içeriği koyanı ve yer sağlayıcıyı (YouTube, Facebook,Twitter vb.) dinlemeden karar verir. Ancak kapatılma kararından sonraiçerik veya yer sağlayıcı bir üst mahkemeye itiraz edebilir.Internet Yasası’na aykırılık ile ilgili konuları inceleyecek olan Sulh CezaMahkemesi, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bugünkü onayı sayesinde artıkAdalet Bakanı’na yani hükûmete bağlanan HSYK tarafından belirlenir.Erişim Sağlayıcılar, bir özel hukuk tüzel kişisi mahiyetinde olacak olanErişim Sağlayıcılar Birliği’ni kurmak zorundadır. Birlik’e katılmayanerişim sağlayıcının lisansı iptal edilir.Yer sağlayıcılar iki yıla kadar trafik bilgisini (IP adresi, hizmetin başlangıçve bitiş zamanını, yararlanılan hizmetin türünü, aktarılan verimiktarını, abone kimlik bilgilerini) iki yıla kadar saklamak zorundadır.Siber güvenlikle ilgili bilgileri (?) TİB yer sağlayıcıdan isteyebilir.Yukarıda açıklanan yirmidört saatlik süreler 10 Eylül 2014 tarihindeyürürlüğe giren yine bir Torba Yasa hükmüne göre dört saate indirilmiştir.Bu düzenleme bütün sektör aktörlerinden, üniversitelerden vehalktan adeta gizlenerek bir gün ansızın bir Torba Yasa teklifi olarakTBMM önüne gelivermiştir.5651 Sayılı Kanunun yanlışlarını ve eksiklerini yıllardır Sayın Başbakandahil herkese her ortamda anlatmış olmamıza, görüşmek, tartışmak,yardımcı olmak amacıyla yeni hüküm, düzenleme ve uygulamatekliflerini yazılı olarak iletmiş olmamıza rağmen ne yazık ki tüm bugirişimlerimiz tamamen göz ardı edilmiştir.Bilişim ve teknoloji ülkesi olacağız, bilişim yatırımlarını artıracağız,Fatih Projesiyle teknolojiyi ilk öğretime indireceğiz derken var olanbilişim ve teknoloji yatırımlarını kaçıracak, zaten çok büyük belirsizliklerve yanlışlar içindeki sektörü gerçek bir kaosa sürükleyecekbir düzenleme yapılmaya çalışılmaktadır. Müstehcenlik, nefret suçu,özel hayatın ihlali gibi kişiden kişiye, yerden yere, zamandan zamanadeğişebilecek münferit olarak her davada mahkelemeler tarafındanayrı ayrı ele alınması gereken en müphem kavramlar idareye filtrelemeve sansür bahanesi olarak sunulmakta ve yargı denetiminden çıkmaktadır.Yukarıda gerekçeleri ile belirttiğimiz üzere zaten ülkemizintaraf olduğu uluslararası sözleşmelere, Anayasaya ve erkler ayrılığınaaykırı olan 5651 Sayılı Kanun düzeltilmesi gerekirken, ülkemizi hemekonomik hem de hukuki bakımdan çok zor durumda bırakacak hükümleriçerirken, diğer yandan da ne yazık ki tüm temel hak ve hürriyetleride ihlal etmektedir.Nitekim son olarak 30 Mart 2014 tarihli Yerel Seçimlerden hemenönce hem Twitter hem de YouTube tamamen hukuki temelden yoksunolarak kapatılmıştır. Her iki hizmet / web sitesi de ancak AnayasaMahkemesi’ne yapılan başvurunun kazanılmasıyla yeniden açılabilmiştir.Kapatılmalarına yol açan potansiyel sebepler üzerinde spekülasyonyapmak yerine, bu konuyu düşünmeyi okuyucuya bırakarakAnayasa Mahkemesi kararının içeriğine değinmekte yarar görüyoruz.Anayasa Mahkemesi, verdiği gerekçeli kararda, TİB’in Twitter’a erişimintümüyle engellenmesine ilişkin kararının, ilgili kanun hükümlerineaçık aykırılık oluşturduğunu, ayrıca bu yönde herhangi bir mahkemekararı olmadığı gibi Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin engellemekararının yürürlüğünü durduran kararının da idare tarafından uygulanmadığınaişaret etmiştir.Mahkeme, Internet’in modern demokrasilerde başta ifade özgürlüğüolmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımındanönemli bir araçsal değere sahip bulunduğu belirtilerek, Internetin sağladığısosyal medya zemini kişilerin bilgi ve düşüncelerini açıklama,
138 139karşılıklı paylaşma ve yaymaları için vazgeçilmez nitelikte olduğutespit etmiştir.Mahkeme, sosyal paylaşım sitesine erişimin kanuni dayanağı olmaksızınve sınırları belirsiz bir yasaklama kararı ile engellenmesinindemokratik toplumların en temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğüneağır bir müdahale oluşturduğunu, kamu otoritesince yapılanmüdahalenin haklı sebeplere dayanması, hak ve özgürlüklerinsınırlandırılması sırasında hakların özüne dokunulmaması ve ölçülüolunması gerektiğini belirtmiştir.Yeni Medya: Klonlanmış Pravda mı,Demokratik Aracı mı?Sarphan UzunoğluYeni sosyal hareketler ve sosyal medya aktivizmi konuları ne zamanaçılsa tarihsel bir tartışma yapılma zorunluluğu varmışçasınageçmişe yönelik referanslarla açıklama ihtiyacı güdenler oluyor.Buihtiyaç, hem güncel koşulları anlayamama durumunun bir sonucuhem de yeni olana yönelik eskinin yöntemleri üstünden bir yorumoluşturma tembelliğinin bir sonucu. Aynı tembellik yeni medya veonun oluşturduğu bilgi akışını tehdit eden yahut kullanan odaklarıinceleme süreçlerinde de ortaya çıkıyor.Oysa sosyal medya aktivizmi de yeni medyanın yarattığı olanaklarailişkin optimizm de teknik olarak aynı sulardan besleniyor. Yeniliğeyönelik çoğunlukla eleştirellikten yoksun ve güncel tecrübeleri gözardıeden bir bakış açısından. Yine de yeni medyanın geleceği veetkileriyle ilgili Malcolm Gladwell ve Evegeny Morozov tarafındanortaya atılan pesimist fikirler 48 ve en özgürlükçü web projelerini hayatageçiren Assange gibi öznelerin bugün dünya üzerindeki durumlarıyeni medyanın devletler için bir ‘tehdit’ olduğu kadar rahatlıklaavantajlarına kullanabilecekleri bir unsur olduğunu da gösteriyor.Yani sonsuz iyimserlik de geçmişten bugüne doğru taşınan bir bakışaçısı da yeni medyanın günümüzdeki ‘özgürlük’ temelli rolünü çözümlemekonusunda yeterli bir işlev görmüyor.Benim bakış açıma göre ise yeni medyayı pesimist düşünürlerinçoğu gibi yalnızca devlet/şirket tekelinde tartışmak kendi içerisindebazı sorunlar içeriyor.Zira günlük hayatta iktidarı artık devlet ve şirketdışı mekanizmalarda (komüniteler, aile, arkadaş grupları, siyasiörgütler, sivil toplum örgütleri vs.) de hissediyoruz. 2013 yılında tamamladığımMaster Tezi sürecimde Gezi’nin yaşanmasından önceve sonra yaptığım mülakatlarınortak özelliği, her ne kadar devletinyeni medya üzerindeki yaptırımları bu dönem içerisinde daha çokgündeme gelse de, aile vb. kurumların anonim ve neredeyse anonimyahut yaru anonim kullanımlarda çok daha belirgin olduklarıydı.48 http://www.slate.com/articles/arts/books/2011/02/tangled_web.html