13.07.2015 Views

LIFELONG LEARNING CULTURE - İSMEK - İstanbul Büyükşehir ...

LIFELONG LEARNING CULTURE - İSMEK - İstanbul Büyükşehir ...

LIFELONG LEARNING CULTURE - İSMEK - İstanbul Büyükşehir ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUHAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUBeceri sistemlerini daha şeffaf hale getirmek de başka birhusustur. Bu, bireylerin neler yapabileceğini tespit edebilmekdemektir. Meselâ İSMEK kurslarına devam etmiş bireyler,beklenen odur ki bazı beceriler edinmişlerdir. Bununasıl anlayabiliriz? İçinde bulunup bulunabileceğimiz enkötü konum, bireylerin becerilerinin olduğu, fakat kimseninbu becerilerin farkında olmadığı konumdur. Ben aslındabu konuda iyi bir örnek olarak karşınızda duruyorum.Aslen fizik mezunuyum. Yani fizik okudum ve bu daldadiplomam var. Ama beni bugün bir laboratuara koysanızo kadar iyi iş çıkartamayabilirim. Çünkü ben 25-30 yılönce fizik departmanından mezun oldum. Fakat bu sürezarfında pek çok şey öğrendim elbette. Peki bunu başkalarınasıl anlayacak? Bireylerin edinmiş olduğu becerilerinasıl başkaları tarafından fark edilir kılacağız? KanaatimceİSMEK’in karşı karşıya bulunduğu diğer bir zorluk dabudur. Yani hayat boyu öğrenme süreci, yalnızca bireylerieğitmekle yetinmemeli, bireylerin edinmiş olduğu becerilerigörünür kılmak için de çaba sarf etmelidir. Meselâişverenler fark edebilmelidir bu becerileri. Yani yalnızcavasıf bazlı bir eğitim değil, becerilerin tanıtılacağı ve aktifşekilde kullanılacağı bir eğitim benimsenmelidir. Bazen,meslekî eğitimden geçmiş bireyler, üniversite mezunlarındandaha fazla beceriye sahip olabilirler. Yaptığımızölçümlerde ilginç sonuçlar elde ederek görüyoruz bunu.Fakat kimse bunu fark edemeyebiliyor. Üstelik buna inanmakda istemiyor. Fakat bunun fark edilmesini sağlamak,denklemin önemli bir elemanı konumundadır.Bir başka husus olan iç mobiliteyi kolaylaştırma noktası,Türkiye’nin de ciddiyetle dikkate alması gereken bir noktadır.Çünkü ülkenizin bazı noktalarında beceri kıtlığı yaşanırken,bazı noktalarında ise eğitimden geçecek bireydenfazla okul bulunmaktadır. Bu nedenle, bireylerin, becerilerinien etkili olacağını düşündükleri yerlerde kullanabilmelerinefırsat tanınmalıdır. Ayrıca işverenlerin, çalışanlarınınbecerilerini en iyi şekilde kullanmaları kolaylaştırılmalıdır.Elbette bu, işverenlerle halledilmesi gereken bir gündemdir.Bu gündemin kapsamında, işverenlerin çalışanlarınıdaha iyi tanıması ve onların neler yapabileceği konusundadaha fazla bilgi sahibi olmaları bulunmaktadır. Bu ise yalnızcaCV’de yazılanları ya da diplomaları okumakla olacakşey değildir. Bireylerin kapasitelerinin neleri yapmaya yettiği,mutlaka anlaşılmalıdır. Bu önemli ve zor bir görevdirve özellikle mesleklere özel beceriler noktasında bununönemi artmaktadır. Akademik becerileri tespit etmek kolaydırama bu tür meslekî becerilere gelindiğinde iş zorlaşmaktadır.Diğer bir husus da, katma değeri yüksek mesleklerin yaratılmasınıkolaylaştırmaktır. Bazen, dünyayı olduğu gibi kabuletme eğilimi içinde olabiliriz. “Dünyada şu mesleklervar, bu meslekler var, bu dünyanın hali bu.” şeklinde bireğilimdir bu. Fakat gerçek bu değildir. Elimizdeki veriler,receive.Making skill systems more transparent is another point.Figuring out what people can actually do is crucial. Takepeople who have gone through ISMEK. They do acquireskills, but how do we know that? The worst situationin which we can be is to have people with great skills,and nobody knows about it. I’m a good example. I am aphysics graduate. But if you put me in a laboratory today,probably I’m not going to do a good job, because it was25 or 30 years ago that I studied physics. I have learntother things, though. But how do we know? How do wemake the skills of people visible? I think that is the nextbig challenge for ISMEK. Not only training people, but insuringthat we can see the skills they have acquired, andso can employers. We should not have only qualificationbased frameworks, but actually a skill based framework.Sometimes people from universities are less skilled thanpeople who have gone through vocational education. Wehave very very interesting test results, but nobody knowsthose skills that people who have gone through vocationaleducation have. Nobody believes this either, becausewe don’t have a transparent skill system, which is a veryvery important part of the equation.Facilitating internal mobility is another point, and anotherchallenge for Turkey, because there is a skill shortagein some parts of your country, and huge school surplusesin the other parts. Making sure that people havethe opportunities to use their skills where they are mosteffective is very important. We also should help employersto better use their employee skills. That is an agendathat employers need to solve. Providing incentives andknowing what the employees can do can not be achievedjust by reading their degree and certificates, but actuallyby figuring out what the capacities of the employeesare. This is particularly difficult for job specific skills ratherthan the academic skills, but is very important.Another point is helping to create more higher value addedjobs. Sometimes we accept that the world is given.We tend to think “There are these kinds of jobs, andthose kinds of job, and so is the world”. But that’s notthe reality. Our data show that you can actually do a lotto shape the demand for skills. Silicon Valley is probablythe world’s best known example. Basically, people gottogether and said “we are going to create a differenteconomy.” And created highly value added jobs. In Italy,Rivera de la Brenta is another area where people producedshoes. One day they decide that they won’t becomerich with shoes, and discuss about how they can producefashion. They didn’t change the people, but it was theworld of work that decided to make things different, orbecerilere olan talepleri şekillendirebilmek için aslında yapılabilecekpek çok şey bulunduğunu kanıtlamaktadır. Bununen güzel örneği de, birkaç kişinin bir araya gelip “bizfarklı bir ekonomi yaratacağız” anlayışıyla kurmuş olduğusilikon vadisidir. Bu girişim esnasında, yüksek düzeydebeceri gerektiren pek çok meslek yaratılmıştır. İtalya’nınbir bölgesinde, bir zamanlar ayakkabı üreten insanlar, birgün ayakkabıyla zengin olamayacaklarını anlarlar ve modatasarımına başlarlar meselâ. Aslında insanlar hep aynıydı.Çalışanlar değişmemişti. Değişen, becerilere olan taleplerebiçim vermek isteyen iş dünyasıydı yalnızca.Benim ülkem olan Almanya’da, maden sanayiindeki birkaçsendika bir gün bir araya geldi ve maden işinin kendilerineyeterli parayı kazandıramayacağına karar verdi. Çin’dekiişçiler çeliği daha ucuza ürettikleri için, bizim işçilerimizgünden güne daha az para kazanıyorlardı. Bir araya gelipneler yapabilirizi tartışırken, daha iyi ve daha ucuz işyapmanın yollarını bulmaya, işçileri yapılan işin değeriniyükseltecek bir meslekî eğitime tabi tutmaya karar verdiler.Bu çabaları başarıyla sonuçlandı ve neticede madensanayiini katma değeri yüksek bir meslek haline getirebildiler.Görüyorsunuz ki, bazen işverenler, bazen sendikalar,bazen devletler, ama genelde hepsi birlikte, becerilereolan talepleri şekillendirmede ve katma değerli meslekleryaratmada birlikte çalışmaktadırlar ve meslekî eğitim, tümbu girişimlerde kilit rol oynamaktadır. Çünkü bu tür girişimleriçalışmayan ya da okuyan genç insanlar için değil,çalışmakta olan insanlar için gerçekleştiriyorsunuz.Şimdi de girişimciliği destekleme noktasına bakalım. Eğitim,girişimin doğduğu aşamadır. Çünkü eğitimle insanlararisk almayı ve fırsatları değerlendirmeyi de öğretirsiniz.Girişimcilik açısından son derece önemlidir bu. Bunoktada, yalnızca güvenli ve istikrarlı mesleklerle yetinilmemelidir.Çünkü yeni meslekler yaratabilme kapasitemizmevcuttur. Fakat girişimciliğin desteklenmesi isteniyorsa,eğitim kurumları da girişimciliğe yatkın bir hale getirilmelidir.Meselâ Belçika’da meslekî eğitim veren ilginç okullararastladım. Bu okullara devam etmekte olan gençler, bir girişimcilikprojesinde birbirleri ile çalışmaktadırlar. Meslekîeğitimin en başarılı şekilde gerçekleştirildiği Singapur’dada öyle. Geçmişte bu okullar, üniversiteye gidemeyen bireyleriçin bir nevi son çare konumundaydı. Bugün ise, enprestijli eğitim kurumları arasında yer alıyorlar. Bu okullardanmezun olanların % 90’ı, okuldan ayrıldıktan 1 yılsonra seçmiş oldukları alanda mutlaka bir iş buluyorlar.Bugün herkesin gereksinim duyduğu girişimcilik ruhunuyaratarak taleplere biçim vermek mümkündür. Görüldüğügibi, hayat boyu öğrenmeyi ve meslekî eğitimi daha işeyarar hale getirmek için yapılabilecek pek çok şey bulunmaktadır.Tüm bu bahsettiklerimizin bir özetini yapmam gerekirse,to shape the demand for skills. In Germany, which is mycountry, the trade unions and got together and decidedthat they can no longer make money in the metal industry,and the workers earned less because the workersin China produced steal much cheaper. They discussedabout how they can work better and not cheaper. Theytried to find out how they can produce vocational educationthat allows the people to move up the value chainin the enterprises. They were very very successful. Theywere able to transform the metal industry in a high valueadded job prospect. So you can see that sometimes it isthe employers, sometimes it is the unions, sometimes it isthe government, and usually it should be all of them togethershaping the demand for skills, creating more highvalue added jobs, and vocational education is the key forthis. You can’t do that through formal education. Youcan’t do that for young people, because you need to dothis for people who are already working.Fostering entrepreneurship is another crucial point. Educationis where entrepreneurship is born. Creating theattitude among people that they take risks and theycreate new opportunities is very important. It is not jostsafe and stable jobs we should satisfy ourselves with. Wemust be able to have the capacity and the possibility tocreate new jobs. If you want to create entrepreneurship,though, educational institutions have to become moreentrepreneurial themselves as well. I have seen very interestingvocational schools in Belgium where young peoplein school work with other people, and they are part of anentrepreneurial work. So is the case for some schools inSingapore, which is one of the countries with one of themost prestigious vocational training system. In the past,those institutions were the last resort for people whocouldn’t go to university. Today, though, they are one ofthe most prestigious institutions. 90% of the graduatesget a job in the chosen field of study one year after theyleave the institution. We can actually change those kindsof fields by creating the entrepreneurship that everyoneneeds today. Again, there are a lot of things that we canto to make vocational education and training work.To summarize, lifelong and lifewide learning, which is anaspect of whatever we do throughout our lives is aboutdeveloping relevant skills, activating the skill supply, andputting skills to effective use. Just to wrap up, I want tohighlight a couple of challenges that we are all facedwith.The first thing is the toughest thing. It is about prioritizinginvestments. Should I put my investment in earlychildhood education or vocational education, or lifelonglearning? This is very very difficult tradeoff to be made.26 27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!