HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUHAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUİV- Meslek Lisesi Yapımı ve Altyapı YardımlarıYüksek maliyetli ve istihdam olanağı fazla sektörlere yönelik kurulmuş olan mesleki eğitim kurumlarının altyapı ve teknolojiihtiyaçlarının karşılanması amacıyla iş dünyası ile sıkı iş birliklerinin geliştirilmesi bir zorunluluk teşkil etmektedir.Ayrıca ihtiyaç duyulan ancak henüz devlet tarafından kurulmamış okulların yapımı konusunda da iş dünyası gerekli olanyatırımların yapılmasında destekleyici konumundadır.İstanbul Ticaret Odası mesleki eğitim kurumlarına önemli alanlarda altyapı ve teknoloji desteği sağlamaktadır. Ayrıcabugüne kadar İTO tarafından yapılan ve/veya yapım aşamasında olan okul sayısı 54 olup 4 meslek lisesi tamamlanmış8 meslek lisesinin yapımına da karar verilmiştir.V- İstanbul Ticaret Odası Mesleki Eğitim İhtisas Komitesiİş dünyasının mesleki eğitim ile ilgili ihtiyaçları ve beklentilerine yönelik çalışmalar yapılması, meslek standartlarının gözdengeçirilmesi, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan görüş talebiyle gönderilecek müfredat programlarının incelenmesi ve meslekieğitim konusunda İTO adına diğer çalışmaları gerçekleştirmesi amacıyla “Mesleki Eğitim Komitesi” oluşturulmuştur.Bu çalışmaların haricinde, mesleki eğitim konusunda yurt içi ve yurt dışı örneklerin görülüp analiz edilmesi ve önerilergeliştirilmesi amacıyla İTO çeşitli inceleme ve araştırma gezileri düzenlemektedir. Oluşturulan bilgi ve edinilen tecrübelerise bakanlıklara ve hükümete rapor olarak sunulmaktadır.5. SONUÇÜlke ekonomisinin gelişimi gözlemlendiğinde, makalenin başlarında özetlenen Cumhuriyet dönemi mesleki eğitim sistemiile ilgili çalışmalar bizlere merkeziyetçi uygulamaların hâkim olduğu bir dönemi göstermektedir. Devam edensüreçte, 1960’lı yıllarda oluşturulan ithal ikameci politikalar bugünün merkezde bulunan büyük firmalarını belirlemiştir.Bu firmalara ve devlet politikalarına endeksli oluşturulan mesleki eğitim sistemi dış dünyadan kopuk ve içe kapalı biryapı oluşturmuştur.24 Ocak 1980 kararları ile başlatılan ihracata yönelik büyüme politikaları ile çevrede bulunan daha çok KOBİ niteliğindekifirmaların kurulduğu ve geliştiği gözlenmektedir. 1990’lı yıllara geldiğimizde ise merkezde yer alan ekonomikaktörler ile çevredeki ekonomik aktörler arasında gerilimli bir ilişki gerçekleşmiştir. 2000’li yılların başından günümüzeise KOBİ’lerin ve merkezden uzakta bulunan büyük firmaların yükselen bir çizgide gelişim gösterdiği görülmektedir. Budeğişim ülkemiz ekonomisinin dinamizmini ve yurtdışı pazarlarda rekabetçiliğini artırmıştır.Belirtilen iktisadi ve ticari gelişmelere rağmen uluslararası pazarlarda rekabet etmek isteyen işletmelerin farklılaşan üretimyöntemleri ve iş yapma biçimlerine uyum sağlayacak bir mesleki eğitim sistemi bugüne kadar tesis edilememiştir.Bu gelişmeler doğrultusunda, yerel, bölgesel ve sektörel düzeyde farklı nitelikte iş gücü ihtiyacına cevap verebilen,uluslararası üretim ve mesleki yeterliliklere uyum sağlayan bir mesleki eğitim sisteminin oluşturulması gerektiği açıktır.İş dünyası, değişime ayak uyduran ve meslek ile eğitimi birbirine yaklaştıran yeni bir okul modeli geliştirilmesine ihtiyaçduymaktadır.İstanbul Ticaret Odası yapmış olduğu çeşitli çalışmalar sonucunda, mesleki eğitim kurumlarının yönetim modelinindeğiştirilmesi ve mesleki eğitimin iş dünyası tarafından yönlendirilen bir sisteme dönüştürülmesinin uygun olacağınıtespit etmiştir. Sektörel ve bölgesel olarak iş dünyası temsilcilerinin etkin olarak yer aldığı mesleki eğitim kurumlarınınyönetimlerinin oluşturulması ile iş dünyasının ihtiyaçları direkt olarak eğitim kurumlarına aktarılabilecek ve müfredat,değişen iş koşullarına hızlı bir şekilde intibak ettirilmiş olacaktır.Meslek liselerimizin daha iyi bir eğitim verebilmesi amacıyla yönetim ve uygulamaların yanı sıra yeterli bir altyapı veetkin bir donanım imkânı sağlanması için okul ile yerel paydaşlar arasında sıkı bir işbirliği ve katılımcı bir yönetim modelizorunluluğu bulunmaktadır.Bu yeni yönetim modelinde, okul yöneticilerinin yanı sıra okulların etkileşim alanında bulunan firmalar, bölgedeki önemliisimler, dernekler, ticaret/sanayi odaları, yerel yönetim kuruluşları (Valilik - İl Özel İdaresi Temsilcisi, Kaymakamlık- İlçe Milli Eğitim Temsilcisi), üniversitelerden öğretim görevlileri ve okul aile birlikleri temsilcilerinin oluşturduğu “OkulYönetim Kurulu” ihdas edilerek milli eğitim sistemine monte edilmelidir.Aynı zamanda özellikle İstanbul gibi büyükşehir statüsündeki illerde ise; farklı sektörlere (tekstil, makine, kimya, yapıvb.) yönelik çok sayıda branşı bulunan okulların gruplandırılarak ortak yönetim altında hizmet vermesi amacı ile OKULYÖNETİM KURULU temsilcilerinden oluşturulacak “Sektörel Okullar Yürütme Kurul”larının oluşturulması gerekli görülmektedir.Bu kurullar, okul idaresini destekleyici ve yönlendirici bir rol üstlenmeli ve okul idaresine “Bütçe, Personel, Müfredat veAraç-Gereç” konularında yönlendirmede bulunmalıdır.Böyle bir yönetim şekli ile;1- Piyasanın ihtiyaç duyduğu nitelikte eleman yetiştirilmesi sağlanmış olacak,2- Müfredat ile sektörlerin beklenti ve ihtiyaçları arasında ki uyumsuzluk azaltılacak,3- Stajyerlerin staj yapma olanakları ve imkânları artacak,4- Okulların fiziksel imkânları arttırılacak,5- İşletmelerde uygulanan iş yeri eğitimlerinin niteliği artacak,6- Staj programlarının yeterliliklerinin kontrol ve denetlenme imkânı artacak,7- Meslek kuruluşlarının mesleki eğitime katkısı artacak,8- Eğitimcilerin sektör ile olan ilişkileri güçlenmiş olacaktır.KAYNAKÇAAktaşlı, İ. ve Tüzün, I. (2012), Hayat Boyu Öğrenme Çerçevesinde Mesleki Beceri Kazanımı, KOÇ – ERG işbirliği Meslek Lisesi MemleketMeselesiAktaşlı, İ. ve Tüzün, I. (2012), Mesleki ve Teknik Eğitimde Kalite Strateji Belgesi, KOÇ – ERG işbirliği Meslek Lisesi Memleket MeselesiAkyüz, Y. (1982), Türk Eğitim Tarihi, Ankara.Akpınar, B. (2005), “Teknik Öğretmen Yetiştime sorunu ve Teknik Eğitim FakültelerininGeleceği”, G.Ü Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 25, 1, 259-274.Doğan, H. (2008) Mesleki ve Teknik Eğitimin Yeniden Yapılandırılması AnkaraEşme, İ. (2007), “Mesleki ve Teknik Eğitimin Bugünkü Durumu ve Sorunlar”,T.C. YÖK Uluslararası Mesleki ve Teknik Eğitim Konferansı,Ankara.Fer, S. (2000), “Modüler Programlama Yaklaşımı ve Bir Öneri”, Milli Eğitim,147, http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/147/fer.htm. http://etogm.meb.gov.trGölpınarlı,A.B.;(2011) , İslam ve Türk İllerinde Fütüvvet Teşkilatı, İTO yayınlarıİTO, (2011-2012) Mesleki Eğitim İhtisas Komitesi RaporlarıKatırcıoğlu, E., (2010), Rekabet Kurumu KonuşmalarıKayır, Ö. ve diğer, (2006), İş dünyasının mesleki eğitime bakışı : iş dünyamızın ihtiyaçları ve işgücü arzı karşısında mesleki eğitimimiz,İTO yayınlarıKayır, Ö. ve Kılıç, H., (2008), Mesleki Eğitim ve Teknik Eğitim Fakülteleri Araştırması, İTO yayınlarıKazu Y. ve Demirli, C. (2002), “Mesleki ve Teknik Orta Öğretim KurumlarındakiGelişmeler”, Milli Eğitim Dergisi, 155-156, http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/155-156/kazu.htm.Kurul-Tural, N. (2002), “Eğitim Finansmanı”, Anı Yayıncılık, Ankara.MÜSİAD, (2009). Mesleki Teknik Eğitimin Sorunları Ve Çözüm Önerileri, http://www.lpghaber.com/Musiad-%22mesleki---Teknik-Egitimin-Sorunlari-Ve-Cozum-Onerileri--haberi-85771.html [02.01.2009]Semiz, Y. ve Kuş, R. (2004), “Osmanlı’da Mesleki Teknik Eğitim (İstanbulSanayi Mektebi 1869-1930)”, SÜ Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 15,272-295.Özcan, K., ( 2010), Mesleki ve Teknik Ortaöğretimde Finansman, Harcamalar ve Maliyet, İTO yayınları92 93
HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUHAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUDavetli Konuşmacı / Keynote SpeakerMEDENİYET ALGIMIZDA HİKMET,BİLGİ ve ÖĞRENME GELENEĞİ:BİREYSEL ve TOPLUMSAL YANSIMALARITHE TRADITION OF WISDOM, KNOWLEDGE AND <strong>LEARNING</strong> IN OUR CIVILISATION PER-SPECTION, AND ITS REFLECTION IN OUR INDIVIDUAL AND SOCIETAL LIFEProf. Dr. Saadettin ÖktenFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyeti ÜyesiMember of Board of Trustees, Fatih Sultan Mehmet Vakif UniversityProf. Dr. Sadettin Ökten 1942 yılında İstanbul’da doğdu. 2004 yılında kırk yıldır çalışmalarını yürüttüğü MimarSinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden emekli oldu. Yapı mühendisliği alanındaki eğitim-öğretim vearaştırma faaliyetlerinin yanı sıra bilim tarihi ve felsefesi, kültür, medeniyet ve sanat alanlarında özel ilgi sahibidir.Prof. Dr. Sadettin Ökten bu konudaki çalışmalarını farklı üniversitelerde verdiği Bilim Tarihi, Yapı Teknolojisi Tarihi,Kent Kültürü ve Kent Estetiği dersleri ile değerlendirmiştir. Halen mesleki faaliyetinin yanı sıra kültür ve sanatalanındaki ilgilerini de sürdürmektedir.ÖzetGünümüze geçmişten intikal eden ve bugün yeni bir yorum ve açılım bekleyen medeniyet algımız İslammedeniyetinin Osmanlı yorumudur. Bu medeniyet yorumu içinde bilgi ve hikmet, ilim ve irfan olarak adlandırılmıştır.İlim ve irfanı bir nesilden diğerine aktarırken ve bu sayede medeniyet algısının devamı sağlanırkenbelli bir tarz ve usul takip edilmiştir. Bu usul bir nev’i görgüdür ki bunun belirleyici kuralı edeptir. Eski medeniyetimiziinşa edenler bu edebi İslam Peygamberi’nden ve onun varisleri olan ulemadan öğrenmişlerdir. Hattaçoğu kez bizzat ulema, medeniyeti inşa faaliyetini, genel ilkeleri vazederek başlatmış ve yönlendirmişlerdir.Eğitim ve öğretim eylemleri de bu çerçeve içinde mütalaa edilmiştir. Burada eğitim, öğretimden önce gelir.Diğer bir deyişle irfan, ilimden üstündür amma hepsinin üzerinde edep yani görgü veya tarz, üslup yer alır.Özgün medeniyet algımız, eğitim ve öğretim alan kimseye talip, verene de muallim diyor. Bu algıya göretalip, muallime bir emanettir, ona dikkat ve ihtimam ile muamele olunması lazım gelir. Talip aynı zamandaeşref-i mahlukattan olduğu için ihtirama da layıktır. Özgün medeniyet algımızın eğitim ve öğretime getirdiğitemel ilkeler kısaca bunlardır.MEDENİYET ALGIMIZDA HİKMET, BİLGİ ve ÖĞRENME GELENEĞİ:BİREYSEL ve TOPLUMSAL YANSIMALARIHepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Bana tebliğ edilen konu “Medeniyet Algımızda Hikmet, Bilgi ve ÖğrenmeGeleneği: Bireysel ve Toplumsal Yansımaları.”“Bize ait bir medeniyet algısı var mıdır?” sorusuyla başlıyoruz. Tabii bu arada “Biz kimiz?” ile devam edeceğiz. Görebildiğim,bilebildiğim kadarıyla İslam medeniyetinin büyük akışı içerisinde iki önemli hamle var. Bunlardan bir tanesi9. yy.’ın başında ortaya çıkan, Bağdat’ta simgeleşen büyük hamle. Eski dünyanın tümünü kuşatan bir hamle bu. Buhamle 1258 Moğol istilasına kadar bir şekilde gelişerek, duraklayarak, tekrar gelişerek devam ediyor. Bu hamlenin birucu Endülüs’te bir ucu Hindistan’da olmak üzere. Fakat Haçlı Seferleri ve Moğol istilası İslam medeniyet hamlesini ciddimanada inkıtaa uğratıyorlar. Ondan sonraki ikinci hamle birinci kadar şaşalı ve görkemli olmasa da Anadolu’da Osmanlıüzerinden ortaya çıkıyor. İkinci hamlenin simge şehri ise İstanbul. Üçüncü hamleyi İslam medeniyetinin müntesipleribekliyor. Bütün dünya da bekliyor. Çünkü bugün dünyada modernitenin ortaya koyduğu sonuçlar bellidir. Moderniteninortaya koyduğu sonuçlara göre dünyanın şefkate, merhamete ve hizmete ihtiyacı var. Bu üç sözcüğün yahut kavramınarkasında duran, bunlara hayat veren bir başka kavram var. Bir başka ruh hali var. Dünyanın bugün “aşk”a ihtiyacı var.94 95