13.07.2015 Views

LIFELONG LEARNING CULTURE - İSMEK - İstanbul Büyükşehir ...

LIFELONG LEARNING CULTURE - İSMEK - İstanbul Büyükşehir ...

LIFELONG LEARNING CULTURE - İSMEK - İstanbul Büyükşehir ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUHAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUçeveden bakıldığında, ekonomik ve sosyal yaşam içinde istikrarlı ve sürekli bir yapıya sahip olmak, toplumsal değerlerlesağlıklı bir iletişim halinde bulunmayı peşinen gerektirmektedir. Altını çizdiğimiz bu tespitler bizlere mesleki eğitim venitelikli eleman ihtiyacı konusunda alınacak önlemleri kurumsal sosyal sorumluluk çatısı altında değerlendirmek imkânıvermektedir. İnsani gelişme ve nitelikli insan kaynağı konusundaki hassasiyetlerin, toplum içerisindeki her sosyal aktörebelirli ödevler yüklediği açıktır. Toplumsal refahın artması ve ülke ekonomisinin sürdürülebilir büyüme hedefinin gerçekleşmesiiçin, mesleki eğitim alanında önemli çalışmalar yapılması bir zorunluluk halini almaktadır.Ülkemizde yaşanan iş bulamama sorunu, aynı zamanda nitelikli eleman bulma sorunuyla iç içe geçmiş durumdadır.Senelerden beri devam eden bu sorun aslında toplumsal ve ekonomik yönlü kronik bir sorundur. İşçinin verimli çalışmaşartlarının işverenin eğitimli iş gücü ile buluşturulması, ilgili kurumların topluma karşı duyarlı olma halinin de göstergesiolsa gerektir. Nitekim İstanbul Ticaret Odası’nın mesleki eğitim konusunda yaptığı çalışmalar, bu sorumluluğun açık biryansımasıdır.“Mesleki Eğitimin Etkinleştirilmesinde Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü: İTO Örneği” başlıklı çalışmanın konusu, temeldemesleki eğitimin ülke ekonomisi açısından önemi ve sosyal aktörlerin taşıdığı sorumluluğu içermektedir. Bu çalışmadaİstanbul Ticaret Odası’nın sosyal ve ekonomik hayatın içerisinde beliren ihtiyaçları karşılamak amacıyla geliştirdiği çalışmalarekseninde iş dünyasının beklentileri ifade edilecektir.Öncelikle tarihsel arka plan içerisinde mesleki eğitimin dayandığı düşünsel ve kültürel zemin incelenerek günümüzeyansıması ele alınacak ve mevcut sistemin sorunları belirtildikten sonra İTO’nun çalışmaları anlatılacaktır. Sonuç kısmındaise yeni bir model önerisi geliştirilecektir.2- TARİHSEL PERSPEKTİFTürk toplumunda 18. yy’a kadar mesleki eğitim, geleneksel yöntemlere dayalı bir yapı içerisinde devam etmiştir. İş vemeslek edinme süreci, ahilik ve lonca teşkilatı gibi halk içerisinde geniş nüfuz sahibi olan sosyal kurumlar aracılığıylayürütülmüştür.Bu kurumlarda, genç yaşta aileleri tarafından meslek öğrenmek amacıyla bir ustanın yanına verilen çocuklar, çıraklık,kalfalık ve ustalığa terfi ettiriliyordu. Osmanlı esnaf teşkilatının görev ve yükümlülükleri, çalışanların bilgi ve yeterlilikleriusta-çırak ilişkisi içerisinde sözlü ve yazılı kurallar ile belirlenmiştir. Çeşitli kaynak ve çalışmalarda bu kurallar ‘fütüvvetname”olarak ifade edilmektedir. Fütüvvet terimi bir manasıyla, gençlik, yiğitlik ve cömertlik gibi erdemleri karşılarken,diğer yandan iktisadi teşekkülleri kapsaması ve meslek-sanat erbabını bir teşkilat haline getirmesi yönüyle ekonomik biranlam taşımıştır. Bu kapsamda sözü geçen kurumlar tarafından meslek öğreniminin gerçekleştirildiği iş yeri eğitimleriverilmiştir.Ahilik (Fütüvvet de denilebilinir.) teşkilatında, bir dereceden daha üst bir dereceye geçmek için ahlaki ehliyetin yanındameslekte beceri ve başarı çok önemli yer tutmuştur. Bu mekanizmanın kuralları ve denetimi ise oluşturulan esnaf teşkilatlarıyla,yani yine Ahilik müesseseleri ile sağlanmıştır.Standartlar ve yeterlilikler konusunda kıstaslar tayin eden bu iktisadi yapının işleyişini anlamak maksadıyla bir örnekvermek gerekirse, şu önemli uygulamayı hatırlayabiliriz: Teşkilat, meslek erbabına yönelik yaptırım uygulama gücünesahipti. Örneğin ahlaki kurallara ve kalite standartlarına uygun olmayan bir üretim veya ticaret yapan kimselerin iş yerininkapanması kararını verebilmekteydi. Hatta ‘Pabucu dama atılmak’ deyişi bu misal içerisinde manasını bulmaktadır.Kurala uygun hareket etmeyen ustanın iş yerinin önünde esnaf temsilcisinin başkanlığında toplanan meslek sahipleri,hatalı üretim yapan esnafın pabucunu dama atarak cezalandırmaktadır. Ceza alan meslek sahibinin iş yeri kapatılarakusta unvanı geri alınmaktaydı.Yerel ve sektörel düzeyde farklılaşan mesleki eğitim, Osmanlı esnaf hayatını bir arada tutan ve nitelikli eleman yetiştirenbir organizasyonu o dönemin ekonomik yapısı içerisinde geliştirmiştir.İlerleyen dönemler içerisinde, sanayi devriminin etkisiyle Osmanlı Devleti’nde 19. yy’ın ikinci yarısında modern anlamdamesleki teknik eğitim kuruluşlarına rastlanmaktadır. Mithat Paşa’nın Tuna Valiliği döneminde 1860 yılında Niş’te, dahasonra 1864 yılında Rusçuk ve Sofya’da açtığı ıslahhaneler ile mesleki teknik eğitim kurumlarının temelleri atılmıştır.1868 yılında İstanbul’da Mithat Paşa’nın açılmasına öncülük ettiği İstanbul Sanayi Mektebi ise diğer bir örnektir. İstanbulSanayi Mektebi: sanatlar, sanayi, demircilik, dökmecilik, makinecilik, mimarlık ve her türlü maden imalatı gibiderslerin yer aldığı ilk modern sanat okuludur. Cumhuriyet dönemine kadar bu okulları örnek alan pek çok meslekokulu Osmanlı Devleti’nin farklı yerlerinde kurulmuştur. Bu okullardan birisi ise İstanbul Ticaret Odası’nın kuruluşundanbir yıl sonra 1883 yılında İTO’nun himayesinde açılan Sultanahmet Meslek Lisesi’dir.Cumhuriyet dönemindeki gelişmelere kısaca bakacak olursak, mesleki teknik eğitim modernleşme sürecini devam ettirmiş,1931 yılında 1867 sayılı kanunla iller 9 bölgeye ayrılmış ve her bölgede malî yönetimi bölgeye dahil illerce finanseedilmek üzere birer sanat okulu faaliyete geçirilmiştir. Bu okulların kurulması ile birlikte Mesleki Teknik Eğitim kurumsalbir yapıya kavuşturularak, 1933 yılında 2287 sayılı kanunla, Mesleki ve Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü kurulmuştur.Söz konusu kanun 1941 yılında 4113 sayılı kanunla değiştirilerek Mesleki ve Teknik Öğretim Müsteşarlığı kurulmuştur.Meslek okullarının ihtiyacı olan öğretmenleri yetiştirmek için lisans düzeyinde eğitim vermek üzere ilk olarak 1937yılında Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi açılmıştır. Kız Teknik ve Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulları 1983yılında Teknik Eğitim, Mesleki Eğitim, Endüstriyel Sanatlar ve Ticaret-Turizm Eğitimi fakülteleri olarak yapılandırılmıştır.Özetle Cumhuriyet döneminin başından günümüze mesleki eğitim sistemi merkezileştirilerek, devlet sistemi içerisindetemsil edilmeye başlanmıştır.3- MESLEKİ EĞİTİMİN MEVCUT DURUMU ve İŞ DÜNYASININ BEKLENTİLERİCumhuriyet döneminden günümüze kadar mesleki eğitimin devlet kurumları nezdinde kurumsallaşması önemli gelişmelergöstermiş, ancak, küresel eğilimler ve teknolojik değişimlerin belirlediği iktisadi ve ticari yapıya uyum sağlayanbir mesleki eğitim sistemi bugüne kadar geliştirilememiştir. Bu yapının sonucu olarak, ülkemizde yeterli nitelikli elemanyetiştirilememesi ve işsizlik sorununun kronikleşmesi tarihsel süreç içerisinde net bir şekilde gözlenmektedir.Dış ülkelere yönelik üretim yapmaya başlayan işletmelerin artması ile birlikte eleman ihtiyacındaki değişime ayak uyduramazhale gelen mesleki eğitim sistemi günümüzde çeşitli arayışlara yönelmektedir. Bu arayışlar aynı zamandasorunları da ifade etmektedir.Mesleki eğitim sisteminin başlıca sorunlarını şöyle sıralayabiliriz;İ – Meslek seçiminde ve yönlendirmede yaşanan olumsuzluklarÖğrencinin ilgi alanı ve yetenekleri ile mesleğin gerektirdiği özellikler arasındaki uyum, işteki başarısında etkili olanasli faktördür. Meslek seçimindeki başarı, bireyin ilgisi ve yeteneğiyle işin gerektirdiği nitelikleri anlaması ve tanımasıile mümkündür. Ülkemizde öğrenciye verilen rehberlik hizmeti, uygun ve isabetli meslek seçimi yapmasını sağlayacaknitelikten uzaktır.Meslek seçiminde etkili olan faktörler, bilinçli rehberlik ve tanıtımdan ziyade aile ve çevrenin zihniyetinde kabul görenön yargıların dayatılması ile gerçekleşmektedir. Aile, çevre ve iletişim kanallarının öğrencileri etkilediği bir düzlemdemantıklı ve tutarlı meslek seçimi yerine, öğrenci mantıksız ve potansiyelini hayal dünyasında ziyan eden alanlara yönelmektedir.İİ – Eğitim müfredatının iş dünyasının beklentilerini karşılayamamasıEğitim sistemindeki aşırı merkezi ve verimsiz yapı ile iş dünyasının dinamik ve esnek yapısı arasında koordinasyon oluşamamasıkaynak israfına sebep olmaktadır. Eğitim müfredatları, teknolojik gelişmelerden uzak, durağan bir içeriğe sahipolduğundan iş dünyasının talep ettiği vasıfta iş gücü yetiştirilememektedir. Programlar sürekli ve iş dünyası ile irtibatlıbir şekilde oluşturulamamakta, mezun olan öğrenciler istihdam edildiğinde iş yerlerinde mesleki eğitimden geçirilmekzorunda kalınmaktadır.Bölgesel farklılıklar gösteren mesleki ihtiyaçlar aynı zamanda teknolojik yeniliklerden dolayı da hızla değişmektedir. Merkeziyapının bu değişim karşısında güncel müfredat oluşturması imkânsız hale gelmektedir. Ders programları ile ilgilikararlar bölgelerde istihdam sahibi olan işverenlerden uzak, merkezi karar organlarında verilmektedir. Neticede okullarınsanayi sektörü ve iş hayatı ile işbirliği yapmaları zorlaşmakta, bu da istihdam problemini artırıcı bir unsur olmaktadır.88 89

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!