HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUHAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUTablo 3 Kaynak: Kemal Erdem, İşsizlikle Mücadelede Mesleki Eğitimin Önemi: Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi,(Yayınlanmamış YL Tezi), İstanbul: İÜ SBE, 2012, s. 16.Tablo 5 Kaynak: OECD, Economic Outlook, (Çevrimiçi): http://www.oecd.org/document/0,3746,en_2649_201185_46462759_1_1_1_1,00.htmlB. Türkiye İş Gücü Piyasasına İlişkin Bazı VerilerTürkiye uzun zamandır iş gücü piyasası göstergeleri bozuk olan ülkeler arasında yer almıştır. 2008 ekonomik krizi baştaolmak üzere, her ekonomik krizde göstergeler daha da bozulmuştur. Ancak, ülkemizin özellikle son 6-7 yıl içerisindegösterdiği ekonomik performansın bir sonucu olarak, 2011 yılından itibaren göstergelerde memnuniyet verici bir iyileşmebaşlamıştır. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, işsizlik oranı, özellikle 2012 yılı için % 8’li rakamlarainme temayülündedir.Tablo 4 :Kaynak: OECD, Economic Outlook, (Çevrimiçi): http://www.oecd.org/document/0,3746,en_2649_201185_46462759_1_1_1_1,00.html108 109
HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUHAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUTürkiye’deki işsizlik sorununun nedenleri arasında birçok faktör vardır (Örneğin, ekonomik istikrarın sağlanamamasıvb. ekonomik nedenler gibi). Ancak, iş gücünün eğitimim düzeyinin düşük olması, eğitim-istihdam arasında güçlü birilişkinin kurulamayışı ve iş gücü piyasasının talep ve gereksinimine duyarlı olmayan bir eğitim sisteminin ve insan gücüplanlamasının varlığı, işsizliğin en başta gelen yapısal nedenleri arasında yer almaktadır.Aşağıdaki tablo incelendiğinde, ülkemizde iş gücünün eğitim düzeyinin ne kadar düşük olduğu görülmektedir. 2011verilerine göre, işgücünün yaklaşık % 58’i lise altı eğitime sahip kişilerden oluşmaktadır. Buna okur-yazar olmayanlarıda eklediğimizde, bilgi çağında istihdam edilebilirlik niteliği oldukça zayıf olan % 63,18’lik büyük bir grup karşımızaçıkmaktadır. Bu oranın hızla düşürülerek, Türkiye’nin eğitimli iş gücü açığı kapanmalıdır.İçinde mesleki eğitimin de olduğu “hayat boyu öğrenme” kavramı gelişmiş ülkeler tarafından çok önemsenirken vemesleki eğitimin yaygınlaştırılmasıyla ilgili her türlü tedbir alınırken, ülkemiz iş gücü piyasalarında meslek veya teknikliselerden mezun olan iş gücünün oranı yalnızca % 9,66’da kalmıştır. Keza, Yüksek Öğretim mezunu iş gücünün oranıda, ancak % 16,75’lere kadar ulaşabilmiştir.Tablo 6 Kaynak: TÜİK, Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları Veri Tabanı, 2012.Tablo 9 Kaynak: TÜİK, Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları Veri Tabanı, 2012.Meslek veya Teknik Liselilerin toplam iş gücündeki payı her ne kadar yüksek olmasa da (% 9,66), bu grubun iş gücünekatılım payı % 65,5 ile Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir. Ne var ki, aynı grubun işsizlik oranı da bir hayliyüksektir (% 11). Bunun temel olarak iki sebebi bulunmaktadır. Birincisi, iş gücüne katılma oranın yüksek olması,bu grupta işsizlik oranlarının da yüksek olmasına yol açmaktadır. İkincisi ise, mesleki eğitimin yetersizliğiyle ilgilidir.Ülkemizde mesleki eğitim iş gücü piyasasının gereksinimleri doğrultusunda verilememekte, iş gücüne, iş piyasasınıngereksinim duyduğu nitelikte eğitim verilemediğinden, iş gücü taleplerini karşılamak mümkün olamamaktadır.Eğitim ile iş gücü piyasası arasındaki bağın en kısa zamanda güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu sorunu çözmeye yönelikpolitikaların uygulandığını ifade etmek, ne yazık ki hala mümkün değildir.Dolayısıyla, işsizliğin önemli bir sebebi de, eğitim sistemi ile iş gücü piyasası arasındaki bağın etkin bir biçimde kurulamadığıekonomilerde gençlerin iş gücü piyasasının gereksinimlerini karşılayacak biçimde eğitim almamalarıdır.Tablo 8 Kaynak: TÜİK, Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları Veri Tabanı, 2012.Her ülkenin bu konuda yapacağı şey bellidir. Eğer bir ülkede emek arzı, emek talebinin yapısına uymuyorsa, bu uyum-110 111