HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUHAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUsuzluk muhakkak eğitim yoluyla değiştirilmelidir.Çalışanların eğitim düzeyleri ne kadar yüksek olursa, hızla değişen çalışma ortamlarına da o derece hızlı uyum sağlamaktadırlar.Bu nedenle, küreselleşmenin ve sosyo-ekonomik değişimin/dönüşümün getirmiş olduğu ortama uyum sağlayacak, işpiyasası taleplerini karşılayacak, iş gücünü geliştirecek eğitim sistemleri oluşturulmalıdır.Eğitim sistemleri oluşturulurken, iş gücünün çalışma yaşamı boyunca kolay bir şekilde yeni beceriler elde edebilmesineimkan verecek şekilde yapılanmalı, aksi takdirde bütün ömrü boyunca tek bir teknik beceriye sahip olan bir kişinin bilgiçağında yetersiz hale geleceği unutulmamalıdır.II. MESLEKİ EĞİTİM VE İŞSİZLİKLE MÜCADELEDEKİ YERİA. İŞSİZLİKLE MÜCADELE POLİTİKALARIİşsizlikle mücadelede, birbirini tamamlayan iki farklı emek piyasası politikası mevcuttur.1. Pasif Emek Piyasası Politikaları: Amacı, işsizliği önlemeye yönelik çalışmaktan ziyade, işsizliğin olumsuz sonuçlarınıtelafi etmek, bu yolla işsiz kalanlara belirli bir ekonomik güvence sağlamaktır.•İşsizlik sigortası,•İşsizlik yardımları,•Erken emeklilik, vb. çeşitleri bulunmaktadır.Pasif istihdam politikaları, işsizliği azaltmak, yeni iş yaratmak vb. amaçları doğrultusunda faaliyetlerde bulunmak yerine,iş gücü piyasasındaki bozukluklar nedeniyle bireylerin karşı karşıya kaldığı maddi olumsuzlukları önlemeye yöneliktedbirler almaktadır.2. Aktif Emek Piyasası Politikaları: Amacı, işsizliğin olumsuz sonuçlarını bertaraf etmekten ziyade, çalışanların iş gücüpiyasalarına girişini kolaylaştırmak amacıyla bizzat emek talebini arttırmak ve işsizliği önlemektir.Aktif emek piyasası politikaları; iş piyasasının işleyişindeki bozuklukları iyileştiren ve mesleki becerilerin gelişimini veemek piyasalarının etkinliğini artıran politikalardır. Dört temel hedefi bulunmaktadır. Bunlar;•Mesleki eğitim•Eşleştirme ve danışmanlık hizmetleri•Teşviklerle/sübvansiyonlarla istihdamı artırma•Gençlere ve özürlülere yönelik istihdam politikaları, vb.Aktif iş piyasası tedbirlerinin iki bölümden oluştuğu söylenebilir:Birinci bölümde yer alan tedbirler ekonomik karakterli olup, amacı çeşitli yatırımlarla, teşviklerle vb. iş gücü talebiniarttırıcı ve işsizliği önleyici ekonomik tedbirler almaktır.İkinci bölümde ise mesleki eğitim, iş ve meslek danışmanlığı vb. daha farklı tedbirler söz konusudur.İlk kez gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan iş gücü piyasası politikaları, zaman içerisinde değişkenlikler göstermiştir. İşsizliklemücadelede, pasif istihdam politikalarının geçmişi daha eskiye dayanıyorken ve daha yaygın biçimde gelişmişken, aktifistihdam politikaların ortaya çıkışı görece olarak daha yenidir.Ancak, şunu da unutmamak gerekir ki, pasif ve aktif emek piyasası politikaları birbirlerinin yerine geçen tamamenfarklı iki yöntem değildir; ülke uygulamalarına bakıldığında, birbirlerini ikame etmekten ziyade tamamladıkları görülmektedir.Ülkemizde, işsizlik sigortası gibi pasif istihdam politikaları yanında, epeydir aktif istihdam politikaları da uygulanmaktadır.En yaygın aktif istihdam politikaları mesleki eğitim ve işe aracılık politikalarıdır.Türkiye’de, mesleki eğitim kurslarını MEB, İŞKUR ve KOSGEB sağlamaktadır. Bazı yerel yönetimler de kendi bünyelerindemeslek kursları açarak, daha çok kimsenin mesleki eğitimle buluşmasını sağlamaktadır.B. İŞSİZLİKLE MÜCADELEDE MESLEKİ EĞİTİMİN ÖNEMİGelişmiş ülkelerin hemen hemen hepsi, işsizlikle mücadelede mesleki eğitim, yeniden eğitim, yaşam boyu eğitimin tümimkanlarını kullanarak vatandaşlarının niteliklerini yükseltmekte, böylece iş gücü piyasası ile eğitim sistemi arasındakibağı kuvvetlendirmektedir.Mesleki eğitim, iş gücünün niteliğini artırmak amacıyla programlanan ve uygulanan özel bir eğitim olup, çok geniş kapsamlıdır.Bu kapsam içerisine meslek okulları, işletmelerin düzenlediği seminerler ve kurslar, İŞKUR gibi kamu istihdamkurumlarının organize ettiği işbaşı eğitim programları vb. girer.1. Hayat Boyu Öğrenim / Eğitim KavramıHayat boyu öğrenme (sürekli eğitim) kapsamında öğrenme üç farklı türün bileşiminde oluşmaktadır. Bunlar; örgün(formel) eğitim, yaygın (non-formel) eğitim ve enformel eğitimdir. Bu kavramlar şöyle tanımlanabilir.Örgün (formel) eğitim: Daha çok okul vb. yerlerde gerçekleştirilen ve elde edilen öğrenme çıktısı bir diploma ile belgelendirilen,amaçlı, planlı, programlı, sistemli olarak yapılan eğitimdir.Yaygın (non-formel) eğitim: Daha çok formel eğitim/örgün eğitim dışında kalanlara dönük, amaçlı, planlı, sistemli, veesnek bir eğitim biçimidir. Eğitim karşılığında elde edilen öğrenme çıktısını gösterir bir sertifika verilebilir.Örgün eğitimden ayrılan en önemli farkı kurallarının esnek olmasıdır. Yaygın eğitim kurumlarına devam edenler, yaş,eğitim düzeyi gibi özellikler açısından farklı niteliklere sahip olabilirler.Enformel öğrenme: Örgün ve yaygın eğitim gibi planlı organize eğitim ortamları dışında gerçekleşebilen öğrenme olup,amaçlı, planlı, programlı, sistemli değildir ve yaşamda bireyin bulunduğu her ortamda gerçekleştirilebilir.Enformel öğrenme anlayışı, dünyada son yıllarda giderek daha çok kabul görmeye başlamıştır.Mesleki eğitimi ve istihdam edilebilirliği de içeren çatı bir kavram olarak “hayat boyu öğrenme”, esas itibariyle üç uluslararasıkuruluş tarafından şekillendirilmiştir. Bu kuruluşlardan ikisinin (1960’lı yıllardan itibaren UNESCO ve OECD’nin)konu ile bağlantısı çok daha eskiye dayalıyken, bir diğeri (1990’lı yıllardan itibaren AB) çok daha yakın zamanlardakonu ile yakından ilgilenmeye başlamıştır.Ancak, her üç kuruluşun hayat boyu öğrenim yaklaşımında üç farklı perspektif bulunmaktadır:•UNESCO, hayat boyu öğrenme kavramına insancıl ve ülküsel olarak yaklaşırken,•OECD rekabet gücünü artıracak ve ekonomik büyümeyi sağlayacak ekonomik bir araç gözüyle bakmaktadır.•AB ise konuya “sosyal uyum” ve “istihdam edilebilirlik” açısından yaklaşmaktadır.112 113
HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUHAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ ve MESLEKİ EĞİTİM SEMPOZYUMUHer üç kuruluş da, hayat boyu öğrenmenin istihdamı artıracağı, sosyal uyumu sağlayacağı, kişisel potansiyeli geliştireceğive sosyal içermeyi sağlayacağı konusunda hemfikirdir.Özellikle AB düzeyinde konunun ele alınışı, üye ülkelerin ulusal istihdam politikalarını da şekillendirmektedir. Başlangıçtahayat boyu öğrenim kişisel bir konu iken, daha sonra politikaların ve stratejilerin merkezinde yer almıştır.Bugün hayat boyu öğrenme denildiğinde, bu kavramla beşikten mezara kadar (örgün, yaygın ve enformel) bütüneğitim düzeyleri ve biçimleri ifade edilmektedir. Bu nedenle, 2007’den itibaren AB’de bütün eğitim ve mesleki eğitimprogramları hayat boyu öğrenme kavramı çatısı altında toplanmıştır.2. Mesleki Eğitimin Tanımı ve KapsamıMesleki eğitim, çok kaba bir tanımla “İş gücünün niteliğinin geliştirilmesi için verilen özel eğitime” denilmektedir.Daha detaylı bir tanımla; “toplumsal ve bireysel hedeflere yönelik olarak, bireylere belirli bir mesleğin gerektirdiği bilgi,beceri ve uygulama yeteneğinin kazandırılması, böylece kişinin toplumun talepleri ve hedefleri doğrultusunda yetiştirilmesidir.”İki tür mesleki eğitim vardır:1) Mesleğin örgün okul sürecinde kişilere öğretilmesi2) Mesleğin okul sonrasında eğitim yoluyla kişilere öğretilmesiMesleki-teknik eğitimde ülkeden ülkeye değişen farklı modellerle karşılaşmak olasıdır:• ABD’de, serbest piyasa ekonomisinin bir gereği olarak “piyasa modeli” geçerlidir. Aynı model, Japonya’da da uygulanmaktadır.• Bir takım ülkelerde ise (İsveç, Belçika, Fransa, Almanya, Avusturya, İsviçre, İngiltere gibi) ”Okul modeli’’ daha yaygındır.•Bazı ülkelerde de meslek eğitimi, hükümet ve özel işletmeler iş birliğiyle gerçekleştirilmektedir. Bazı durumlarda,teorik meslek eğitim devlet okullarında verilirken, uygulamalı meslek eğitim de iş yerinde sağlanmaktadır. (Bu eğitime“çıraklık modeli” veya ’’ikili sistem’’ (dual system) denilmektedir.)Tablo 10 Kaynak: OECD, Education at a Glance 2011, OECD Indicators, s. 305. (Çevrimiçi): http://www.oecd.org/dataoecd/61/2/48631582.pdfC. TÜRKİYE’DE MESLEKİ EĞİTİM1. Mevcut durumTürkiye’de mesleki eğitim sistemi, mesleki-teknik okul ağırlıklı bir model olarak karşımıza çıkmaktadır.Türkiye’de mesleki eğitim esas itibariyle 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na dayalı olup, üç farklı şekilde sağlanabilmektedir:Örgün mesleki eğitim: Okul ağırlıklı sistem olup, son yıl staj vardır. Okul sonunda meslek lisesi diploması alınır, isteyeniş yaşamına girer, isteyen üniversiteye de devam edebilir.Yaygın mesleki eğitim: Eğitim sonunda sertifika verilen meslek kurslarıdır. Amacı, iş gücü piyasalarında yeterli olmayanbireyleri istihdam edilebilir hale getirmektir. Her yaş grubundaki insanlara hitap etmektedir.Çıraklık eğitimi: 3308 sayılı Kanuna göre, çıraklık eğitimi üçüncü bir mesleki eğitim yöntemidir. Çıraklık eğitimine ikilieğitim de denilmektedir. Bu eğitim sonucunda kalfalık, ustalık ve usta öğreticilik belgeleri elde edilmektedir.9. Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında oluşturulan komisyonlardan biri olan Eğitim Komisyonu, hazırladığı raporunda,Türkiye’deki mesleki eğitim sisteminin eksikleri/kusurlu yönleri ifade edilmiştir. Buna göre, iş gücü piyasasının veişletmelerin gereksinimlerine yeterli olabilecek bir sistem kurulamamış, mesleki eğitim-istihdam ilişkisi zayıf kalmış,bireylerin istihdam edilebilirliği yükseltilememiş, iş gücü potansiyeli verimli kullanılamamıştır.2. UMEM Projesi (Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi)Bir yandan iş gücü piyasasının nitelikli iş gücü gereksinimini karşılamak, bir yandan da bireylerin istihdam edilebilirliğiniartırmak üzere ÇSGB, MEB, İŞKUR, TOBB ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi iş birliğiyle ’’UzmanlaştırılmışMeslek Edindirme Merkezleri Projesi’’ başlatılmış, iş sahibi olmayan işsizlerin daha nitelikli eğitim alabilmelerinin yoluaçılmıştır. Dünyadaki en büyük mesleki eğitim projelerinden biri olan UMEM projesi;•Proje; BECERİ’10•Beceri kazandırma ve iş edindirme seferberliği…•Her beceri bir altın bilezik...sloganlarıyla Haziran 2010 tarihinde faaliyete başlamıştır.Projenin başarısı için öncelikle 19 pilot ilde yerel iş gücü piyasası analizlerinin yapılması planlanmış, 81 ilde faaliyet gösterenteknik ve mesleki eğitim okulları arasından seçilen 111 okul projenin uygulama alanı olarak seçilmiştir.2011 yılında 250 bin kişi İŞKUR’un mesleki eğitimlerinden geçmiştir. Bu sayısının yaklaşık 28 bini UMEM ve UMEMİEP projesinde yer almıştır. Nisan 2012 itibariyle, çok sayıda işletme, istihdam etmek üzere 54 bin 29 stajyer talebindebulunmuştur.Aşağıda, UMEM projesi ile ilgili bazı tablolar yer almaktadır.114 115