13.07.2015 Views

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Mimar ve Mimarlık Üzerine DüşüncelerHasan Ünal Nalbantoğlu 1Modern yaşamın birçok alanında olduğu gibi mimarlıkve öteki sanat alanlarında da azgın ego’laraözgü erk istençlerinin at koşturduğu günümüzdemekân oluşturmanın veya mekânları yaşamanınölçüsü belki de (…) “yaşamın işlenmemiş düzyazısı”nın ne çok yakınında durarak ne de fazlauzağına çekilerek yakalanabiliyor. Bu ölçü sözgelimi mimar Da-sein [insanın insan olarak içindevar olduğu Varlığa açılış (E.N.)]’ının vesile olduğuaçık ve temiz alanda, o kayranda kendini hissettirdiğinde,işte ancak o zaman ‘şey’lerde uyuklayanezgiyi uyandıran bir <strong>mimarlığı</strong>n terennümettiği hakiki ‘şiir’den de söz edebilmek mümküngörünüyor.Soru şu: Acaba, bu yeni koşullar altında şiir mümkünse,bu koşulların şiiri ne? Makinalaşmanın,otomasyonun şiiri mi? O tasarımlarda mecburiyetaltında kalındığında yahut ilgili piyasada kolunbüküldüğünde, en azından şirketin ayakta kalmasıiçin kavga verildiğinde o duruma boyun eğmekmi, yoksa onun dışında taviz vermemek şeklindetezahür eden, ortaya çıkan göreli özgürlük alanımı? Özgürlüğün reçetesi yok bir kere. Biliyoruzher özgürlük bir faturayla gelir, yani siz diyebilirsinizki, “ben sizin elinize oynamıyorum sayın bayım,paranız olabilir, ama paranız var diye banaaykırı geleni yapmam” diyebilir, direnebilirsiniz.O da “öyleyse ben de size vermiyorum, zatenyapacak olan sürüsünce var, onlar yapar” der,geçebilir.Mesele yalnızca bununla kalsa iyi. “Yaşamın işlenmemişdüz yazısı”nın ne fazla yakınına düşmedenne fazla uzağında kalmaksızın tasarımladığınızyapılar bir yere dikildiğinde o yerde ve çevresindeyaşayanları acaba ne kadar ve hangi yönlerdeetkileyecektir? Aslında bilmediğiniz bir şeyi söylemiyorum;bu bütün mimarların öğrenciliğindenberi bildiği, hissettiğiniz bir olay, sadece bir hatırlatmadabulunuyorum. Bu hatırlatmayı kendimizeyapabildiğimiz ölçüde zindeliğimizi bir biçimdeidame ettiririz diye düşünürüm.Ama örneğin Heidegger’in şu vurgusu çok önemli:Eğer, ben zamanla ebediyet arasına çekilen yanlışkarşıtlığı atıverirsem elimde ne kalır? Bunun birmimar tarafından düşünüldüğünü söyleyelim. Ozaman mimar ne yapar? Ebediyete kadar kalacakşeyler bırakarak ölümlülüğün üstesinden gelmektasası mı, yoksa yukarıdaki gibi ve benzer karşıtlıklarınve şablonların kapanına düşmeksizin kendiaçıklığı, kendi özgürlüğü içinde en güzelini,en uygununu kendi tasarımıyla yaratma çabasınagirmek mi olmalıdır derdimiz?dosya <strong>mimarlığı</strong> <strong>“sosyolojik</strong> <strong>olarak”</strong> <strong>anlamak</strong>19

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!