13.07.2015 Views

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ezberimizi Bozan Mimar Olma Sürecimiz…Ali Sinan, Mimar, Araştırmacı 1Hayatın tekdüzeliği artarken, insanlar, zamanlar, objeler..., her şey birbirine benzemeye başlamıştı. O yıllardaher insan, bir sistemin içerisine itilip belli kurallara sahip olan toplumda yaşamaya zorunlu kılınıyordu.Birey olarak davranmak yerine birer makina gibi sorgulamadan, düşünmeden ilerledik. Önümüze koyulanbir sınav vardı ve niteliği ne olursa olsun bunu aşmak yaşıtlarımızın hedefi haline gelmişti. Sanattan,edebiyattan, bilimden yoksun yetişen bir neslin içerisinde kıvranan birer tek hücreli yaratıklardık sanki.Yaptığım ilk sistem dışı davranış ODTÜ Mimarlık bölümünü yazmak oldu. Hem de ilk tercih! Ne bilgisahibiydim ne de ailemden bir fert bu meslek ile meşguldü. Yazdım çünkü o zamana kadar gördüğüm tümmeslek grupları bu sisteme dâhil olmak üzere ilerliyorlardı. Mimarlık ise belki de bu ilerleyişin en öndegiden dalıydı. Binalar yıkılıyor yerine yeni yapılar geliyor insanlar artıyor, kentler büyüyordu. Rantın ençok dâhil olduğu alandı. Mimarlık eğitimine başlamadan “mimarlık” sadece bunları andırıyordu bana.Bölümüm içerisinde girdiğim ilk ders temel tasarım oldu. Hayatımda duymadığım kelimeler daha öncerastgelmediğim terimler ile karşılaştım. Ödevler arda arda geliyordu ve hayatımın o anına kadar böylebir eğitimden geçmediğimden dolayı anlam veremiyordum. Anlamıyordum! Dayanamayıp en sonundabunların ne olduğu sordum çünkü aklımda hep sadece çizmek ve yapı üretmek vardı. Değerli bir hocamdangelen cümle tüm düşüncelerimi değiştirdi.“Biz sizin ezberinizi bozuyoruz”. O andan itibarenbiz de ezberimizi bozmaya başladık. Kurallarımızı kendimiz oluşturuyor, projeler üretiyor ve fikirlerimizijüriler önünde çekinmeden sunuyorduk. ODTÜ Mimarlık eğitiminin bize ilk verdiği bu idi: “tartışmak.”İnsanların önünde açıkça fikrimizi söylemeyi, kabul etmeyi-ettirmeyi öğrendik ilerideki gerçek dünyadanhabersiz. Diğer bölümlerin aksine biz, ilk olarak insanı tanıdık. Bu öyle bir hal almıştı ki toplumdakiher bireyi bir hoca olarak görmeye başladık. İşte entelektüel olmanın başlangıcıydı sanırım stajlarımızda,proje için gittiğimiz yer görme gezilerimizde, karşılaştığımız her insana ve mekâna ayak uydurabilme,anlama-anlatma yeteneğini kazanma sürecimiz. Analizlerimizi hep insana, doğaya, yaşayan tüm varlıklarayönelik yapmayı öğrendik. Mekânları kurgularken aldığımız referanslar sosyolojiden, felsefeden, bilimdenoldu. Mimarlık eğitimimiz bize tüm bunları yorumlama ve sorgulama becerisini kattı. Biz stüdyolarımızdatoplu konutlar, hapishaneler, beş yıldızlı lüks oteller değil müzeler, eğitim alanları tasarladık. AVM’lerüretmek yerine insanların haklarını aradıkları, toplandıkları, sosyal-kültürel etkileşim içerisinde bulunduklarımeydanları çizdik, sosyal alanlar ürettik. Mimarlık eğitiminde ne yazık ki (!) biz rantı öğrenmedik.Mülkiyet diye bir kavram olmadı. Düşündüğümüz tek şey insandı. İnsanı da zengin-fakir, siyah-beyaz,kısa-uzun vs. gibi gereksiz yere gruplandırmadan, sadece insan olarak ele aldık. Tüm insanlığa hizmetvermek üzere eğitim hayatımızı tamamladık. Dört sene içerisinde biz ezberlediklerimizi unuttuk, toprağagömdük. Mimarlık eğitiminde her birimiz kendi sistemimizi yaratıp onunla yaşamaya başladık. Kentiöğrendik, sokağı tanıdık, insanı gördük. Diğer üniversitelerin eğitimi daha farklı olabilir ama sanırım biz“ODTÜ Mimarlık Bölümünde” bina yapmayı değil, yapmamayı öğrendik. Anladık ki mimar olmak sadeceyapı çizmekten öte bir şey, mimar olmak uygarlığı şekillendirmekti.Hepimiz heyecanla mezun olduk. Dışarı çıktık. Yavaş yavaş o bıraktığımız dünyaya, topluma geri döndük.Kızdığımız, bağırdığımız, tepki gösterdiğimiz yöneticilerin yanlarına yerleştik, beton canavarlarını üretenlerehizmet vermeye başladık yada buna yönlendiriliyoruz. Mimarlık eğitimi aldık ama bu sisteme göremimar olarak mezun olmadık. Eğitimimiz mi yanlış yoksa bu toplumun sistemi mi yanlış kavrayamadık.Sanırım hepimiz yavaş yavaş ezberimize geri döndük, döndürüldük.“Ezberlemeye” direnenlerin, direnecek olanların yetişmesi dileğiyle…DİPNOTLAR1ODTÜ Mimarlık Bölümü 2012 Mezunu46dosya <strong>mimarlığı</strong> <strong>“sosyolojik</strong> <strong>olarak”</strong> <strong>anlamak</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!