13.07.2015 Views

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ürolardaki ücretli çalışmanın en çok yapı üretimiyledoğrudan ilgili olan mimarlar ve inşaat,elektrik, makine mühendisleri arasında gözlenmesitesadüfi değildir. Yapı üretimi, kapitalist ülkelerinhemen hepsinde, ürünün niteliği, pazarınkarakteri, üretimin toprak üzerindeki mülkiyetilişkilerince koşullandırılması, vb. nedenlerle tekelleşmeninen geç ve zayıf gerçekleştiği, üretimsüreçlerinin ‘modernleştirilmesi’nin geciktiği biralan olmuştur. Mimarlık, yapı teknikleriyle sıkıbağları, tarihinin köklülüğü, yapı üretimiyle mesleğinkendine özgü bağları ve dolayısıyla gelenekselkarakterini korumaya eğilimi nedenleriyle sözkonusu ilişkilerin daha güçlü olarak kendini belliettiği bir alandır.VÜretimin belirli alanlarında bilimin sistemli olarakuygulanması henüz gerçekleşmemiştir. Üretimeyön veren, bilimden ayrı olarak varlığını koruyantekniklerdir; bilim bu alanlarda henüz bir üreticigüç olarak etkili değildir. Dolayısıyla bilimin üretimeuygulanışının bir aracısı olan mühendis bualanlarda işlevini yerine getiremez ve işlevi henüzmühendisin yerinin oluşmadığı üretici güçlerinmevcut gelişme düzenine uyarlanır.VIModern mühendislik 19. Yüzyılın ortalarındanbaşlayarak olgunlaşmıştır. Sermayenin bilim üzerindeve bilimin de üretim süreci üzerinde tamegemenliklerini kurmalarından önceki dönemde,bilimin gelişmesinde edilgen, alıcı yan ağır basıyordu.Bu dönemde, zanaatkârlıktan edinilenbilgilerin sistemleştirilmesine çaba gösteriliyorve zanaatkârlıkla mühendislik iç içe gelişiyordu;geleneksel el emeğine dayanan teknik öğenin rolüdaha baskındı. Bilimin önderliği ele geçirmesi,doğa bilimleri öğreniminin atölyeler ve zanaatkârderneklerinin dışında, modern üniversiteler içindeörgütlenmesiyle birlikte 20. Yüzyılın hemenarifesinde gerçekleştirmiştir. Mühendis, bağımsızüreticinin, zanaatkârın yitirdiği tüm zihinsel işlevleridevralan, adeta onun bir mirasçısı olarak budönemde doğmuştur.Modern mühendisler kafa ve kol emeği arasındakikopuşun aracı ve sonucudurlar. Kendi zihinselfaaliyetlerinin de parça süreçler halinde ayrıntılaşmasıyla,emek süreçlerinin bütünlüğü üzerindekizihinsel denetimlerini yitirerek bu kopuşu kendiiçlerinde de yaşarlar.VIIMaddi üretim alanındaki modern bir kapitalist işletmedeücretli olan mühendis üreticidir. Emeğinniteliğinin ve işgücünün değerinin farklılıklargöstermesi, bir üretim sürecinin sonuç ürünününbütün bu değişik niteliklerdeki emeğin ortak ürünüolması durumunu ortadan kaldırmaz. O halde,mühendisin emeği, salt işyerinin işbölümü içindekiözel yerinden ve bununla uyumlu niteliğindenhareket edilerek artı-değerin yaratılması dışındagörülemez ve üretici olmayan kategorisinde tanımlanamaz.Ancak kendi başına, ücretli ve üreticiolması, onun toplumsal belirlenişini açıklamadayeterli değildir. Mühendislik, sermayeye ait olanve sermayeye özgü özellikler taşıyan yönetim vedenetim işlevinin gerçekleştirildiği otoriter yönetimyapısıyla bütünlenir. Mühendis, sermaye adınaemir ve kumanda yetkisine sahiptir. İşyerinde,kafa ve kol emeği kutuplaşması içinde kafa emeğinitemsil eder. Ancak bu kutuplaşmayı şiddetlendiren,ayrıntıda işbölümünün kafa emeğinede uygulanması ve mühendislik faaliyetlerinin demakineleşmesi sürecinde, bulunduğu kutuptanuzaklaşmaya başlar; mühendislik giderek kitleselbir karakter kazanır. Kapitalist işletmelerde emeksüreçlerinin örgütlenmesi, gelişmiş modellerinekıyasla önemli farklar gösterir. İşletme içi işbölümündeayrıntılaşma çok daha geri durumdadır.Yönetim, henüz, çok sayıda uzmanın çalıştığı,çeşitli bölümleri ve alt-bölümleriyle geniş bir şebekeyeyayılmış başlı başına bir örgüt durumunukazanmamıştır ve kitlesel karaktere sahip bir yapıyabürünmemiştir. Yönetime bağlı mühendislikfaaliyetleri dardır. Dolayısıyla işletme içindekimühendislik faaliyetlerinin örgütlenişi de henüzkitlesel bir görünüm taşımaz. Sonuç; sermayeyeait yönetim ve denetim işlevleri büyük ölçüdeayrıcalıklı durumlarını koruduğu için, mühendisde bu ayrıcalıklardan yararlanır; sermayeye ait işlevleritemsil ederken etkinliğini yitirmemiştir, buyönden sermayeyle bağı belirgindir.VIIIDevletin bir kapitalist olarak belirdiği üretim alanlarıdışında, devlet cihazında görevli olan mühendisbir bürokrat kimliğine bürünür. Doğrudanmesleğiyle ilgili öğeler onu bürokratik yapı içindebir kademeye oturtmanın dışında ikincil kalır. Pekçok durumda mesleğiyle ilgili bilgilerin büyük birbölümü, hatta tamamı görevini yürütmesi için gereklideğildir. Bir bürokratın özel işi ve buna bağlıolarak özel çıkarları, devletin işlevleri ve çıkarlarıylauyumludur. Varlığı bürokrasinin kendi yeraldığı dalının varlığını belirler. Üretim araçlarınınmülkiyetine sahip olmaması, maaşı dışında birgelirinin bulunmaması ve bu gelirinin düzeyininbüyük ölçüde üretim alanındaki ücretlere tabi olması,onun toplumsal ilişkiler ağı içindeki yerininbelirlenmesinde ağırlıklıdır. Ancak maddi üretimdosya <strong>mimarlığı</strong> <strong>“sosyolojik</strong> <strong>olarak”</strong> <strong>anlamak</strong>23

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!