13.07.2015 Views

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

mimarlığı “sosyolojik olarak” anlamak - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kennedysöyleyerek,mimarın mesleğini uygularken kendisine rehberlik eden etik kodların esas olarak eğitimle kazanıldığınıanlatıyor. Mimarlık eğitiminin, tasarım derslerinin daha önce soru sormasına izin verilmemişöğrenciler için başta yarattığı kaygıyı anlatırken aynı eğitimin bireyin “kendi sınırlarını zorladığı ve bireyselözgünlüğünü ilan etmesini desteklediği için” ne kadar coşku dolu olduğuna da dikkat çekiyor.İkinci Bölümün ikinci yazısında Yiğit Acar, “kökenleri fizik ve matematik alanlarında olan KompleksSistemler Teorisi ya da Kompleksite Teorisi”ni mimarlık eğitimine uygularken, mimarlık eğitimi alan herkesinhatırlayabileceği bir Temel Tasarım dersinden de örnek veriyor. Acar yazısında, Burçak Altay’ınbahsettiği,“öğrenciyi önce kaygıya sonra coşkuya yönelten” mimarlık eğitiminin başka hiçbir disiplindeolmayan özgünlüğünü bir kez daha vurguluyor.Üniversiteden yeni mezun genç bir mimarın, Ali Sinan’ın, sadece kendi düşüncelerine odaklanarak yazdığıyazısı, önceki iki yazıda bahsedilen eğitimin eğitici tarafından değil, öğrenci tarafından bakarak mesleğinsosyolojik analizinde anlamamız gereken ve Leach’in de bahsettiği <strong>mimarlığı</strong>n farklı düşünce biçimininnasıl şekillendiğini gösteriyor. Ali Sinan’ın yazısı meslek bölümünde anlatılanları daha yolun başındaki birmimarın nasıl algıladığını göstermesi açısından da önemli ipuçları içeriyor.Dosya’nın Üçüncü ve son Bölümünün başlığı olan Meşruiyet, <strong>mimarlığı</strong> sosyolojik olarak anlamamızındiğer önemli bileşenlerinden birisidir. Aydan Balamir meşruiyetin bir “haklılık” durumunu anlattığını vekaçınılmaz olarak “uyulması, tabi olunması söz konusu olan bir otoritenin varlığını ima ettiğini” 13 söyler.Öte yandan Balamir’e göre “meşruiyet konusu eninde sonunda güç ilişkilerini, bir statü arayışı ve güç mücadelesinibarındırır.” 14 Bu bağlamda <strong>mimarlığı</strong>n hem kentsel planlamayla, hem iç mimarlıkla hem de peyzajmimarisiyle kesişen faaliyet alanı da bir güç mücadelesi yaratmıştır. Dolayısıyla bugün mevcut iktidarınher türden mesleğin meşruiyet alanına doğrudan müdahale ettiği bir ortamda “kardeş disiplinler” olarakadlandırılabilecek bu üç disiplin ile ilgili farklılıkların ve benzerliklerin ortaya konulması mesleğin toplumsalkonumunu <strong>anlamak</strong> açısından önemlidir. Bugüne kadar “kardeş disiplinler”in meşruiyet konusundakikendi görüşleri ile ilgili olarak birbirlerinin ortamlarında söz alabildikleri pek görülmemiştir. Bu nedenlebu Dosya şehir ve bölge planlaması, iç mimarlık ve peyzaj <strong>mimarlığı</strong> ile ilgili üç yazıyla bu eksikliği aşmaya,farklılıkları ve benzerlikleri anlamaya yönelik bir katkıda bulunmaya ve bunu yaparken sosyolojik biranalizin eleştirel olmasını hayata geçirmeye çalışmaktadır.Üçüncü Bölümün ilk yazısında Meltem Gürel iç <strong>mimarlığı</strong>n dünyada ve Türkiye’deki gelişimini tarihsel birperspektifle anlatmakta ve “içle dış arasındaki çizgi nerede ve nasıl çizilir? İçi dıştan ayıran mimari tasarımnerede başlar, nerede biter? Buna kim karar verir?” sorularını sorarak aslında yapay bir “öteki”leştirmesorununa dikkat çekmektedir.İkinci yazıda Yıldız Tokman, daha çok kendi deneyimlerine dayanarak ve esprili bir dille ülkemizdekiplancı/mimar çekişmesinin ilk yıllarını bize aktarmaktadır. Tokman yazısını “meslek alanlarımıza odaklanan“iktidarın rant ve yağma politikalarını” durdurabilmek için kardeş mesleklerle/disiplinlerle uzlaşmave güçlerimizi birleştirme gereksinmesi eskisinden daha fazla...” sözleriyle bitirirken hepimizi tekrardüşünmeye çağırıyor.Üçüncü Bölümün son yazısında Selin Çavdar, peyzaj mimarisinin tarihsel gelişimini anlattıktan sonra günümüzdeözellikle konut pazarlanmasında konutun iç/dış mimarisinden daha çok çevre düzenlemesininkullanılmasının nedenlerini konut piyasasındaki reklamlardan örnekler vererek tartışıyor. Çavdar “ortayaçıkan mimarlık ve peyzaj <strong>mimarlığı</strong> üretimleri, temelde, projenin baş aktörü olan yatırımcının estetikzevklerini, bilgisini ama en çok da inşaat sektöründe yarışabilecek stratejik kurgularını yansıtmaktadır”sözleriyle aslında meşruiyet sorunun bütün “kardeş disiplinlerin” sorunu olduğunu çünkü esas otoriteninher zaman yatırımcı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.Dosya, içinde yer alan bütün yazıların bir özeti olarak kabul edilebilecek ancak bunları yazı yerine çizgiyleanlatan Behiç Ak’ın eğitim ve meslek ile ilgili karikatürleriyle kapatılıyor.Mimarlığın bir meslek olarak sosyolojik incelenmesi çok daha kapsamlı çalışılması gereken bir konudur.Örneğin kamuda, özel sektörde, akademide çalışan mimarlar, büyük veya küçük ölçekli bir büroya sahipdosya <strong>mimarlığı</strong> <strong>“sosyolojik</strong> <strong>olarak”</strong> <strong>anlamak</strong>5

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!