Bölüm 3: meşruiyetMimarın Ötekisi Olarak ‘İçmimar’Meltem Ö. Gürel, Doç. Dr., Bilkent Üniversitesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü“Bir bina sabun köpüğünün baloncukları gibidir.Eğer, hava içeriden düzenli bir şekilde dağıtılıp kontroledilirse baloncuk kusursuz ve muntazam olur. Dışiçerinin sonucudur.” 1Bu ifade 20. yüzyılın en etki bırakan mimarlarınınbaşında gelen Le Corbusier tarafından BirMimarlığa Doğru (Vers une Architecture, 1923)kitabında yazılmıştır. Le Corbusier’e göre plan içtendışa doğru gelişir; kütle ve yüzey planla belirlenir.Le Corbusier’in sözleri Frank Lloyd Wright,Mies van der Rohe, Walter Gropius gibi ModernAkım’ın yıldız mimarlarının iç mekâna verdiğiönemi yansıtır. Bu önem Henry-Russell Hitchcockve Philip Johnson tarafından iki büyük dünya savaşıarasındaki yıllarda Avrupa Modernizmi’niAmerikan mimari camiasına tanıtmak amacıylakaleme alınan Uluslararası Stil (The InternationalStyle,1932) kitabında da kendini gösterir. Herne kadar temelinde sosyal reform fikirleri yatanAvrupa Modernizmi’ni bir stile - bir reçete silsilesine- indirgeme tarafıyla kritik edilse de, kitapmodern mimariyi tanıştırma ve yaymada etkili olmuştur.Kitapta Hitchcock ve Johnson “hacim olarak<strong>mimarlığı</strong>n” Uluslararası Stil’in ana prensiplerindenbiri olarak tanımlar ve bu görüşü “çağdaşyapı metodlarının bir strüktürel iskelet veya kafes”sağlamasına bağlarlar. 2 Kuşkusuz, planın taşıyıcısistemden bağımsız olarak düşünülebilmesiEndüstri Devrimi sonrası 19. yüzyıl <strong>mimarlığı</strong>nınönemli gelişmelerindendir. Joseph Paxton tarafından1851 yılında inşa edilen sergi salonu, TheCrystal Palace, ve Victor Horta tarafından tasarlananve mimari yönüyle olduğu kadar dekoratif tarafıylada kendini gösteren Art Nouveau akımınınikonik temsilcilerinden Tassel House (1892-93), içhacmin açılmasının en seçkin örnekleri arasındadır.Modern Mimari bağlamında, Le Corbusier’nin1914 tarihli Dom-ino projesi taşıyıcı sistemi dışcephe ve iç hacimden ayıran öncü bir tasarımveya prototip olarak kabul edilir. Walter Gropiustarafından 1926 yılında tasarlanan Bauhaus binalarıyine kütle yerine hacim veya iç mekân olarak<strong>mimarlığı</strong>n ön plana çıkarıldığı önemli bir örnektir.Yaratılan iç hacim tasarım anlamında mimaridilin uzantısı olarak çerçevelenir.Modern Mimarlık’ta iç mekân vurgusu ünlü Türkmimarları Sedad Hakkı Eldem ve Seyfi Arkan’ınişlerinde de ön plandadır. Mekânın tek elden vetek tasarım felsefesi ile yoğrulması gerektiğini savunanModernist “usta mimarlar” gibi Eldem veArkan da iç mekânı mimarinin ayrılamaz bir bütünüolarak görmüşler, kendilerini iç, dış ve mobilyadahil olmak üzere mekânın tamamının tasarımındansorumlu aktörler olarak kabul etmişlerdir. Busöylem 1931 yılında basılan ilk Mimar dergisindedosya <strong>mimarlığı</strong> <strong>“sosyolojik</strong> <strong>olarak”</strong> <strong>anlamak</strong>47
Aptullah Ziya tarafından kaleme alınan “Binanınİçinde Mimar” 3 başlıklı başmakalede ve Celal EsatArseven’in 1931 yılında yayınladığı Yeni Mimariadlı kitapta da karşımıza çıkar. Arseven bu konudaşöyle yazar:...odaların eşyası yorgancılık işinden çıkarak bugünartık bir mimar işi olmuştur. Eskiden mimar dörtduvarlı bir oda yapar, oda döşemesini yorgancılığabırakırdı. Bugün mimar evin içine konulacak en küçükiskemleyi ve o iskemlenin yerini düşünmeyemecburdur. 4Yirminci yüzyılın başından itibaren ve özellikleModern Mimarlık çerçevesinde, iç mekâna ve tefrişatınaverilen bu öneme karşın mimarlar ve mimarlıkprogramları iç mekânı ve kullanıcıyı önemsememeklesuçlanmıştır. Örneğin, İç Mimarlık(Interior Architecture) adıyla 1993 yılında basılankitaplarında John Kurtich ve Garret Eakin, “<strong>mimarlığı</strong>niç mekânı tariflemek için yaratılmasınakarşın, mimarlık öğrencilerine nesillerdir binalarınkalbini görmezden gelmelerinin öğretildiğini”savunurlar. 5 Mimarlık eğitiminin iç mekân donanımıiçin gerek duyulan konuları büyük nispettekapsam dışı bıraktığı tezi öne sürülür. 6 Mimarlığagetirilen bu eleştirilerin tohumlarına 19. yüzyılsonlarında, örneğin roman yazarı Edith Whartonve mimar Ogden Codman tarafından 1897 yılındakaleme alınan Evlerin Dekorasyonu (Decorationof Houses) kitabında rastlamak mümkündür.Kitaplarında Wharton ve Codman mimarın işinincephe ve planla sınırlandığını, buna mukabil içmekân tefrişatının ve iç mekânın detaylanarak hayatageçirilmesinin mimarlar tarafından önemsenmeyenbir meşkale olarak algılandığından şikâyetederler:Bugün önemsiz detaylar olarak görünen kalıp süslemeler,baştabanlar ve kornişleri tasarlamak aceleyle,baştan savma olarak yapılan önemsiz işler halinegelmiştir. Bu işler bittiğinde odaları dekore etmek vekullanıma hazırlamak için döşemeci çağrılır. 7Yazarlara göre bu durum çerçevesinde “ev dekorasyonu<strong>mimarlığı</strong>n branşı olmaktan çıkmıştır;” buboşluğu doldurmak için mimarlık eğitimi almış dekoratörlereihtiyaç vardır. 8 Mimarlığa getirilen bueleştiri aynı zamanda 19. yüzyıl sonunda ve 20.yüzyıl başında iç mimarlık/iç mekân tasarımı veyadönemsel tabirle dekorasyon mesleğinin mimarlıktanayrı yeni bir meslek olarak ortaya çıkışını datemsil eder. İç <strong>mimarlığı</strong>n ayrı bir meslek olarakilk örgütlenmesi 1877 yılında Amerika BirleşikDevletleri’nde New York Dekoratif SanatlarTopluluğu’nun Candace Wheeler tarafından kurulmasıylaanılabilir. Bir tekstil tasarımcısı olanWheeler aynı zamanda mesleki eğitimin gereğininsavunucusu olmuştur. Her ne kadar tartışmayaaçık olsa da kendini ilk “profesyonel dekoratör”olarak adlandırıp kartvizit bastıran dekoratör, yineAmerika Birleşik Devletleri’nden bir isim, Elsiede Wolfe’dur. Kariyerine tiyatro sanatçısı olarakbaşlayan De Wolfe, 40’lı yaşlarında kendini dekoratörolarak ilan eden bir kadın girişimcidir vebu alanda diğer kadın girişimciler üzerinde etkiliolmuştur. Bu bağlamda, yeri gelmişken belirtmeliyimki, ABD kapsamında iç mimarlık mesleğininkadın girişimcilere profesyonel hayatta biralan açtığı ve kamusal zeminde söz sahibi yaptığıyadsınamaz. ABD bir yana, dekorasyondan içmimarlığa giden zorlu yol çeşitli ülkelerde değişikseyirler aldıysa da, mimarlar ve iç mimarlararasında 20. yüzyıla geçişten bu yana tanımlananayırım ve iç mimarların profesyonelleşma çabaları,Massey’nin deyişiyle, “dekoratör atalarıyla”olan organik bağla doğru orantılıdır. 9Dekoratif sanatları, süsleme ve bezemeyi, ön planaçıkaran “dekoratör atalar” Modern Mimarlıkakımının usta mimarlarının süslemeye getirdiğieleştirilerden nasiplerini fazlasıyla almışlardır.Günümüzün Dekoratif Sanatları (L’Art Decoratived’Aujourdhui, 1925) adlı kitabında Le Corbusier“modern dekoratif sanatlar dekore edilmez” diyerek“kendi zamanlarını” anlamadığını düşündüğüdekoratörleri yoğun bir şekilde eleştirmiştir. 10Buna mukabil ünlü tasarımcı Charlotte Perriandile 10 yılı aşkın bir süre beraber çalışmış, zamanınaynası olarak yorumladığı birçok modern içmekân ve mobilya tasarımını binanın bir bütünüolarak işlemiştir. Tasarımlarında bezemeye büyükyer veren ünlü Amerikalı mimar Frank LloydWright ise dekoratörlüğü mekânın bütünlüğünübozan, dekorasyonu mekânsal kabuktan ayırandeğersiz bir meslek olarak görmüştür. 1952 yılındaAmerikan Dekoratörler Enstitüsü’nün (AID)şerefine düzenlediği bir organizasyonda Wright,zamanın ünlü dekoratörlerinden birini hedef alarak,bu düşüncesini açıkça dillendirmiştir.Modernizmin dekoratif sanatlara, mekânın dekoratifunsurlarına ve zamanın dekoratörlerine getirdiğibu duruş, uluslararası mimarlık camiasındayankılanarak derin izler bırakmıştır. Negatif birolgu olarak inşa edilen dekoratörlük, <strong>mimarlığı</strong>n,dekoratör de mimarın ötekisi olarak algılanmıştır.İç mekân tasarımının modern mimarlık çerçevesindekivurgusuna rağmen “dekoratör” kelimesininaşağılayıcı çağrışımı bu vurguda bir çelişkiyaratmıştır. Bu bağlamda, Amerikan <strong>Mimarlar</strong>Enstitüsü’nün İç Mekân komitesinin ilk başkanı48dosya <strong>mimarlığı</strong> <strong>“sosyolojik</strong> <strong>olarak”</strong> <strong>anlamak</strong>