26.10.2023 Views

Atlas Tarih Özel Sayı

Atlas Tarih, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını özel bir sayıyla selamlıyor. Bu özel sayıyı, yarım asra yaklaşan tarihiyle cumhuriyetimizin köklü kurumlarından olan Sütaş iş birliğiyle hazırladık.

Atlas Tarih, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını özel bir sayıyla selamlıyor. Bu özel sayıyı, yarım asra yaklaşan tarihiyle cumhuriyetimizin köklü kurumlarından olan Sütaş iş birliğiyle hazırladık.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

âşık veysel sazıyla, sözüyle ses<br />

verdiği türküleri gelecek<br />

kuşaklara taşıdı.<br />

Âşık Veysel: Dostlar Beni Hatırlasın<br />

Halk şiiri geleneğinin büyük ozanı Âşık<br />

Veysel, Sivas Şarkışla’nın Sivrialan<br />

köyünde 1894 yılında doğdu. Yedi<br />

yaşında çiçek hastalığı nedeniyle sol<br />

gözünü, ardından bir kaza sonucu sağ<br />

gözünü kaybetti. 13 yaşında saz çalmaya<br />

başlayan Âşık Veysel, 5-7 Kasım<br />

1931’de Ahmet Kutsi Tecer ve Muzaffer<br />

Sarısözen’in düzenlediği 1. Sivas Halk<br />

Şairleri Bayramı’na katıldı. Cumhuriyetin<br />

onuncu yılı için yazdığı “Cumhuriyet<br />

Destanı” şiirinin Hakimiyet-i Milliye<br />

gazetesinde yayımlanmasıyla adı tüm<br />

ülkeye yayıldı. Tercüman gazetesinde<br />

Ahmet Kabaklı’nın yazdığı gibi “Sağca,<br />

solca, devletçe, milletçe, halkça,<br />

aydınca üzerinde birleştiğimiz son<br />

kıymetlerden birisi” idi. Ruhi Su ise onu,<br />

“Karacaoğlan Sünni bir ozandı fakat<br />

Alevi halk tarafından da sevilirdi. Âşık<br />

Veysel ise Alevi bir ozandı fakat Sünni<br />

halk tarafından da sevilirdi. İkisi de<br />

inançlarında bağnazlıktan kurtulmuştu”<br />

sözleriyle anlatmıştı.<br />

“Güzelliğin On Par’etmez”, “Uzun İnce<br />

Bir Yoldayım”, “Benim Sadık Yarim Kara<br />

Topraktır” gibi eserleriyle bilinen Âşık<br />

Veysel’in şiirleri Ümit Yaşar Oğuzcan’ın<br />

düzenlemesiyle “Dostlar Beni Hatırlasın<br />

1970-1971” adlı kitapta toplandı. Yaşamı,<br />

senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun<br />

yazdığı ve Metin Erksan’ın çektiği “Âşık<br />

Veysel’in Hayatı/Karanlık Dünya” adıyla<br />

1952’de filme alındı. Sonunda Veysel<br />

gitti, adı kaldı, dostları onu Hümeyra,<br />

Fikret Kızılok, Selda, Esin Avşar, Ersen,<br />

MFÖ plaklarıyla hatırlamaya devam<br />

etti…<br />

Bedri Rahmi<br />

Eyüboğlu<br />

yurt gezileri<br />

kapsamında<br />

Edirne ve<br />

Çorum’a<br />

gitmişti.<br />

Ressamların yurt gezileri<br />

CHP’nin 28 Temmuz 1938’de milli<br />

sanat bilincini geliştirmek amacıyla<br />

başlattığı atılım, resim sanatında bir<br />

dönüm noktası oldu. Alınan karar gereği<br />

dönemin ünlü ressamları yurt gezilerine<br />

çıkacak ve gerçekleştirdikleri yapıtları<br />

belirli dönemlerde “Yurt Sergisi” adıyla<br />

sergileyeceklerdi. Güzel Sanatlar<br />

Akademisi’nin sanatçıları belirleyip çağrı<br />

yapmasıyla karar uygulanmış oldu.<br />

1938’den 1943’e kadar altı yurt gezisi<br />

düzenlendi ve aralarında Hikmet Onat,<br />

Abidin Dino, Feyhaman Duran, Elif Naci,<br />

Zeki Faik İzer, Nurullah Berk, Bedri Rahmi<br />

Eyüboğlu’nun da bulunduğu ressamlar,<br />

Edirne’den Konya’ya, Antalya’dan<br />

Gaziantep’e, Erzurum’dan Bursa’ya<br />

yurdun çeşitli bölgelerine gönderildi,<br />

böylelikle yerelle bağ kurmaları sağlandı.<br />

Bu girişimi, “Devlet Baba ile ressamlar<br />

arasındaki en hayırlı alışveriş” diye<br />

niteleyen Bedri Rahmi Eyüboğlu,<br />

1938’de Edirne’ye, 1942’de de Çorum’a<br />

gitti. El baskı, yazma, gravür, seramik,<br />

heykel, vitray, mozaik, hat, serigrafi,<br />

litografi gibi birçok formlarda eserler<br />

üretmesi, geleneksel süsleme ve halk el<br />

sanatlarında seçtiği motifleri yapıtlarında<br />

Batı’nın teknikleriyle birleştirerek<br />

kullanmasıyla öne çıktı.<br />

Abidin Dino bu gezilere katılan en<br />

genç ressam olarak 1939’da Balıkesir’e<br />

gittiğinde 26 yaşındaydı. Balıkesir’de<br />

kaldığı bir buçuk ay boyunca sadece<br />

resim yapmadı, maniler ve türküler<br />

dinledi, ciğerlerine halk kültürü çekti.<br />

Balıkesir dönüşü getirdiği resimler<br />

arasında bulunan ‘ibrik’ resimleri, Türk<br />

resim tarihinin en tartışılan resimleri<br />

oldu. Bir grup bu ibriklerin kitlelere resim<br />

hazzını vermekten uzak olduğunu, Orhan<br />

Veli’nin şiirindeki nasırın karşılığı olduğunu<br />

söylerken diğerleri de bu kişileri resimlerin<br />

güzelliğini anlamamakla suçluyordu. Ama<br />

her koşulda bu tartışma, yurt gezilerinin<br />

amacına ulaştığının kanıtıydı.<br />

104 ATLAS TARİH<br />

100_111_K-E-CF-cumhuriyetsanat.indd 104 20.10.2023 17:15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!