26.10.2023 Views

Atlas Tarih Özel Sayı

Atlas Tarih, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını özel bir sayıyla selamlıyor. Bu özel sayıyı, yarım asra yaklaşan tarihiyle cumhuriyetimizin köklü kurumlarından olan Sütaş iş birliğiyle hazırladık.

Atlas Tarih, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını özel bir sayıyla selamlıyor. Bu özel sayıyı, yarım asra yaklaşan tarihiyle cumhuriyetimizin köklü kurumlarından olan Sütaş iş birliğiyle hazırladık.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ruhi Sarıalp<br />

olimpiyatlardan<br />

dönüşünde<br />

Cumhurbaşkanı<br />

İsmet İnönü ile<br />

birlikte.<br />

Ruhi Sarıalp olimpiyat üçüncüsü<br />

1936 yılında Berlin’de düzenlenen<br />

olimpiyatlarından sonra İkinci Dünya<br />

Savaşı nedeniyle 1948 yılına kadar<br />

turnuva düzenlenemedi. Olimpiyat<br />

meşalesi, 12 yıllık aranın ardından<br />

Londra’da yandı. Ruhi Sarıalp,<br />

atletizmde Türkiye’nin adını dünyaya<br />

duyurdu. Üç adım atlama yarışmalarına<br />

katılan Ruhi Sarıalp, 15.25 metrelik<br />

derecesiyle olimpiyat üçüncüsü<br />

olarak bronz madalya kazandı. Sarıalp<br />

bronz madalyanın öyküsünü şöyle<br />

anlatıyordu: “Sabah 6’da kalkarak<br />

Wembley Stadı’na gittik. Hocam Naili<br />

Moran’la kum havuzun yanındaydık,<br />

stadın boş olması heyecanımızı daha<br />

da artırmıştı. Yanımıza bir İngiliz<br />

yaklaştı. Kendisini stat görevlilerinden<br />

Bay John olarak tanıttıktan sonra<br />

Ruhi Sarıalp üç adım<br />

atlamada 15.25<br />

metrelik atlayışıyla<br />

bronz madalya<br />

kazandı (sağda).<br />

‘Ne o Türk, heyecanlı mısın yoksa?’<br />

diye sordu. Cevap vermeme fırsat<br />

vermeden ‘Beni dinle. Babamın dedesi,<br />

Kırım Savaşı sırasında Türklerle omuz<br />

omuza silah arkadaşlığı yapmış. Savaşa<br />

girecekleri sırada büyük dedem de çok<br />

heyecanlıymış. Bunu fark eden bir Türk<br />

askeri, cebinden çıkardığı küçük bir<br />

madeni parayı dedeme vererek, savaşa<br />

başlayacakları anda bu parayı dilinin<br />

altına koymasını söylemiş. ‘Bu para hem<br />

senin heyecanını önleyecek hem de seni<br />

koruyacaktır’ demiş. Dedem de askerin<br />

söylediğini yapmış ve salimen yurda<br />

dönmüş’ diyerek büyük dedesinin anısını<br />

anlattıktan sonra, cebinden çıkardığı<br />

bir penilik meteliği bana uzattı ve parayı<br />

yarış sırasında dilimin altına koymamı<br />

istedi. Ben de öyle yaptım.”<br />

Türk gibi güçlü<br />

Türk serbest güreş milli takımı, 29 Temmuz-14<br />

Ağustos 1948 tarihleri arasında İngiltere’nin<br />

başkenti Londra’da düzenlenen 14. Olimpiyat<br />

Oyunları’nda fırtına gibi esti. 57 kiloda Nasuh<br />

Akar, 62 kiloda Gazanfer Bilge, 67 kiloda Celal<br />

Atik, 73 kiloda Yaşar Doğu altın madalya aldı. 52<br />

kiloda Halit Balamir ile 79 kiloda Adil Candemir<br />

ise sıkletlerinde ikinci olarak gümüş madalya<br />

kazandılar. Serbest güreş milli takımımız dört<br />

altın, iki gümüş madalyayla olimpiyat şampiyonu<br />

oldu. Grekoromen milli takımı ise beş madalyayla<br />

olimpiyatları ikincilikle tamamladı.<br />

Türkiye güreşteki başarısını sonraki yıllarda<br />

da sürdürdü. Güreşçilerimiz katıldıkları 23<br />

olimpiyatın 18’inde madalya almıştı. Türkiye’nin<br />

olimpiyatlarda kazandığı 104 madalyanın 66’sı<br />

güreşçilerden gelmişti. Bu madalyaların 29’u<br />

altındı. Mustafa Dağıstanlı, Ahmet Ayık, Hamza<br />

Yerlikaya, Taha Akgül gibi isimler kürsüde ilk<br />

sırada yer aldılar.<br />

Yaşar Doğu<br />

Gazanfer Bilge<br />

116 ATLAS TARİH<br />

112_121_K-E-CF-sporzaferleri.indd 116 20.10.2023 17:16

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!