26.10.2023 Views

Atlas Tarih Özel Sayı

Atlas Tarih, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını özel bir sayıyla selamlıyor. Bu özel sayıyı, yarım asra yaklaşan tarihiyle cumhuriyetimizin köklü kurumlarından olan Sütaş iş birliğiyle hazırladık.

Atlas Tarih, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını özel bir sayıyla selamlıyor. Bu özel sayıyı, yarım asra yaklaşan tarihiyle cumhuriyetimizin köklü kurumlarından olan Sütaş iş birliğiyle hazırladık.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1927 sayımına göre<br />

Türkiye nüfusunun<br />

yüzde 80’i kırsalda<br />

yaşıyordu ve<br />

yüzde 65’i tarımla<br />

geçiniyordu.<br />

Prof. Dr. Cemal Taluğ, Ankara Üniversitesi<br />

Ziraat Fakültesi’ndeki müzede.<br />

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin<br />

tarihi konferans<br />

salonundayız. 90 yıl önce<br />

Yüksek Ziraat Enstitüsü olarak<br />

açılan bu bina, Türkiye’de<br />

çağdaş ziraat eğitiminin başladığı yer. Ziraat<br />

yüksek mühendislerinin en kıdemli isimlerden<br />

Prof. Dr. Cemal Taluğ ile buluşuyoruz.<br />

“Burası benim en fazla konuşma yaptığım<br />

salon” sözleriyle bizi karşılıyor. Cemal Hoca,<br />

yarım asır önce öğrenci olarak girdiği bu kurumda<br />

asistanlık, hocalık ve dekanlık yapmış:<br />

“Burası Ernst Egli tarafından mimarisi<br />

yapılan Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün rektörlük<br />

binası. Ne demek enstitünün rektörlüğü?<br />

Çünkü Yüksek Ziraat Enstitüsü gerçek bir<br />

üniversite olarak kurulmuştur.” Söyleşimize<br />

geçmeden önce kampüsü birlikte geziyoruz.<br />

Kurulduğu zamandaki mimarisi hemen<br />

hemen hiç bozulmamış ve bugüne taşınmış.<br />

Zengin kütüphanesindeki asırlık kitaplar, ülkemizdeki<br />

ziraat eğitiminin nasıl başladığını<br />

gösteriyor. Müzesindeki fotoğraflar, belgeler,<br />

üretim aletleri bizi zaman yolculuğuna<br />

çıkarıyor. Enstitünün nasıl kurulduğunu konuşacağız.<br />

Ancak önce Atatürk’ün nasıl bir<br />

köy ve çiftçilik tahayyül ettiğini konuşarak<br />

başlıyoruz.<br />

Cumhuriyetin ilk yıllarında köye ve tarıma<br />

bakış nasıldı?<br />

Bunun için iki referansım var. İkisi de<br />

Büyük Atatürk’ün daha cumhuriyet kurulmadan<br />

önce, cumhuriyetin şafağında yaptığı<br />

iki konuşmadır. Bunlardan ilki 1 Mart<br />

1922’de yaptığı Meclis açış konuşmasıdır.<br />

O zaman 1 Mart’ta açılıyordu Meclis. Büyük<br />

Önder “Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi<br />

kimdir?” diye sorar ve “Türkiye’nin gerçek<br />

sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan<br />

köylüdür” der. Bu konuşmayı bazı insanlar<br />

şöyle algılar, “Köylüler yüzde 80’ini oluşturuyordu<br />

toplumun, onlara bir selamlama”<br />

gibidir. Halbuki hiç öyle değildir. Bu, çok<br />

64 ATLAS TARİH<br />

062_071_K-E-CF-cemaltalug.indd 64 20.10.2023 17:13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!