23.04.2017 Views

Arthur-Conan-Doyle-Sherlock-Holmes-Kızıl-Soruşturma

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

işe yolu incelemekle başladım ve size önceden de açıkladığım gibi, tekerlek izlerinden yola çıkarak bir<br />

arabanın tüm gece boyunca orada durduğunu anladım. Tekerleklerin bıraktığı dar izler yüzünden arabanın<br />

özel bir araba değil de bir yolcu arabası olduğu fikrine vardım. Londra’daki arabalar, genellikle hususi<br />

arabalardan daha dar oluyor.<br />

“Bu, aklımda beliren ilk düşünceydi. Ardından, bahçenin çamurlu topraklı patikasından yavaşça<br />

yürüdüm, ki bu patika, birtakım düşünceler edinmem için birebirdi. Hiç şüphem yok ki, yol sizin gözünüze<br />

ayaklar altında çiğnenmiş sulu çamur gibi gözükmüştü ama alışkın gözlerim sayesinde, yerde gördüğüm<br />

her izin bir anlamı olduğunu biliyordum. Dedektiflik biliminin, ayak izlerini takip etme diye çok önemli<br />

fakat bir o kadar da ihmâl edilmiş bir dalı vardır. Bunun üzerinde her zaman için çok durmuşumdur ve bu,<br />

pratik yapa yapa bende bir içgüdüye dönüşmüştür. Polis memurlarının ayak izlerini gördüm. Fakat,<br />

bahçeden ilk geçen adamların ayak izlerini de fark ettim. Orada diğerlerinden önce bulunmuş olduklarını<br />

söylemek kolaydı çünkü onların ayak izleri, sonradan gelenlerin ayak izlerinin altında kalmıştı. Böylece<br />

edindiğim ikinci düşünceden yola çıkarak, gece gelen ziyaretçilerin iki kişi olduğu, birinin uzun boylu<br />

bunu adımlarının uzunluğunu ölçerek saptamıştım ve diğerinin de çizmelerinin bıraktığı küçük ve zarif<br />

izlerden yola çıkarak iyi giyimli olduğu sonucuna vardım.<br />

“Eve girince, bu düşüncem doğrulandı. İyi çizmeli adam, karşımda yerde yatıyordu. Öyleyse, cinayeti<br />

uzun boylu adam işlemişti, tabii ortada bir cinayet varsa. Ölü adamın vücudunda herhangi bir yara izi<br />

yoktu ama yüzündeki ıstırap dolu ifade, kendisini bekleyen sonun ne olduğunu önceden gördüğüne işaret<br />

ediyordu. Kâlp rahatsızlığından ya da herhangi bir doğal sebepten ölen insanların yüzünde asla, böylesine<br />

ıstırap dolu bir ifade göremezsiniz. Ölü adamın dudaklarını kokladıktan sonra, biraz acı bir koku duydum<br />

ve zehrin adama zorla içirildiği sonucuna vardım. Zehirin zorla içirildiğine göstereceğim bir diğer kanıt<br />

da, yüzündeki nefret ve korku dolu ifadeydi. Bu sonuca, eleme yöntemini kullanarak varmıştım çünkü<br />

başka hiçbir hipotez, gerçeklere bir açıklama getiremeyecekti. Bunun hiç duyulmadık bir düşünce<br />

olduğunu söylemeyin. Zor kullanılması sonucunda kurbanın zehir içmesi, suç tarihinde yeni bir olay<br />

değildir. Odessa’daki Dolsky41 ve Montpgellier’deki Leturier42 dâvâları, bir zehirbilim uzmanının<br />

aklına gelen ilk dâvâlardır.<br />

“Ve büyük soruya geldik: cinayetin sebebi neydi? Cinayetin amacı hırsızlık değildi çünkü kurbandan<br />

hiçbir şey alınmamıştı. Siyasi bir cinayet miydi? Yoksa, cinayetin nedeni bir kadın mıydı? Karşı karşıya<br />

kaldığım sorular bunlardı. Siyasi katiller, işlerini yapıp sıvışırlar. Fakat bu cinayet önceden tasarlanmıştı<br />

ve suçun faili, cinayet sırasında orada olduğunu göstermek için odanın her yanında, kendinden izler<br />

bırakmıştı. Bu, kasten yapılmış bir yanlış olmalıydı, siyasi bir cinayet, böylesine izler bırakılarak, plânlı<br />

bir şekilde gerçekleştirilemezdi. Duvardaki yazı, düşüncelerimi haklı çıkardı. Dâvâ kesinlikle bir<br />

çıkmaza girmişti. Fakat, yüzük bulununca her şey açıklığa kavuştu. Hiç şüphe yoktu artık: Katilin, yüzüğü,<br />

kurbana ölü ya da kayıp bir kadını hatırlatmak için kullandığı belliydi. Bu noktada, Gregson’a,<br />

Cleveland’e çektiği telgrafta Bay Drebber’ın, önceki yaşantısıyla ilgili önemli bir noktaya değinip<br />

değinmediğini sordum. Olumsuz bir cevap verdiğini hatırlarsınız.<br />

“Sonra odayı dikkatlice incelemeye başladım, ki bu incelememin sonucunda katilin boyu hakkındaki<br />

düşüncem doğruluk kazandı ve Trichinopoly purosuyla tırnaklarının uzunluğu gibi yeni ipuçları edindim.<br />

Etrafta boğuşma izi olmadığı için, yerdeki kanın, heyecanlanan katilin burnundan fışkırdığı sonucuna<br />

vardım. Kan izlerinin onun ayak izleriyle uyuştuğunu gördüm. Hiç kimse, çok asabi bir mizaca sahip<br />

olmadıkça, duyduğu heyecan yüzünden böyle tepki vermeyeceği için, katilin büyük olasılıkla çok güçlü ve<br />

yüzüne ateş basmış bir adam olduğunu düşündüm. Sonradan gelişen olaylar, haklı olduğumu gösterdi.<br />

“Evden ayrıldıktan sonra, Gregson’un ihmâl ettiği işleri yapmaya koyuldum. Cleveland’deki polis<br />

merkezine çektiğim telgrafta, Enoch Drebber’ın, evliliğiyle ilgili sorular sormakla yetindim. Cevap

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!