You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
“Peki nereye gidiyorsunuz?”<br />
“Bilmiyoruz. Tanrının eli, Peygamberimize yardım ederek bizlere yol gösteriyor. Onun karşısına<br />
çıkmalısınız. Sizinle ne yapacağımıza o karar verecektir.”<br />
Bu sırada, tepenin eteklerine varmışlar ve çevrelerini bir hacı kalabalığı sarmıştı - soluk yüzlü, uysal<br />
bakışlı kadınlardan; güçlü, şen çocuklardan ve ciddi, sıkıntılı erkeklerden oluşan bir kalabalık.<br />
Yabancılardan birinin küçük bir kız çocuğu olduğunu, diğerinin de perişanlığını görünce, şaşkınlık ve<br />
teselli dolu sözler yükseldi. Büyüklüğü, aşırı süslülüğü ve güzelliğiyle göze çarpan bir arabaya varana<br />
kadar yabancılara yol gösteren Mormon, hiç durmadan yoluna devam etti, peşlerinden kalabalık bir<br />
Mormon kitlesi takip ediyordu. Diğer arabalara iki ya da en çok dört at bağlanırken, bu arabaya altı at<br />
bağlanmıştı. Sürücünün yanında otuzundan fazla göstermeyen bir adam oturuyordu ama tavırları ve<br />
yüzündeki kararlı ifade, onun bir lider olduğuna işaret ediyordu. Siyah ciltli bir kitap okuyordu.<br />
Kalabalığın yaklaştığını görünce, kitabı bir kenara koydu ve olup bitenleri anlatan Mormon’u dikkatle<br />
dinledi. Ardından, yolunu kaybetmiş adamla kıza döndü.<br />
“Sizi yanımıza alırsak,” dedi ciddi bir şekilde, “ Ancak, bizim inancımıza bağlı inananlar olursanız<br />
alabiliriz sizleri. Sürümüzde hiçbir kemirici kurda yer yoktur. Bu vahşi doğada sizlerden geriye<br />
kemiklerinizin kalmasını istemiyorsanız, meyveyi çürüten o küçük kurtlardan olmadığınızı zamanla<br />
kanıtlamalısınız. Bu şartlar altında bizimle gelecek misiniz?”<br />
“Sanırım, şartınız ne olursa olsun sizinle geleceğiz,” dedi Ferrier, bu sözü öyle üstüne basarak söyledi<br />
ki ağırbaşlı yaşlılar bile, gülmekten kendilerini alamadılar. Yalnızca lider, o sert ve etkili ifadesini<br />
korudu.<br />
“Onu götürün, Stangerson Kardeş,” dedi, “Ona, ve çocuğa yiyecek ve içecek verin. Ona kutsal<br />
inançlarımızı öğretmek de sizin göreviniz olsun. Çok zaman kaybettik. İleri. Zion’a, [38] ileri!”<br />
“Zion’a ileri!” diye bağırdı mormon kalabalığı; bu sözler, kervan boyunca dalgalanıp çok uzaklarda bir<br />
mırıltı olarak kaybolana kadar ağızdan ağıza dolaştı. Kırbaçların şaklamasıyla ve tekerleklerin<br />
gıcırtısıyla, büyük arabalar harekete geçtiler ve çok geçmeden tüm kervan bir kez daha yola koyuldu.<br />
Yolda rastladıkları adamla kıza bakmakla görevlendirilen Yaşlı adam, onları, bir şeyler yiyip içmeleri<br />
için arabasına götürdü.<br />
“Burada kalacaksınız,” dedi. “Birkaç gün içinde bitkinliğinizden eser kalmaz. Bu sırada, şu andan<br />
itibaren sonsuza dek bizim dinimizdensiniz. Brigham Young böyle buyurdu ve Tanrının sesi olan Joseph<br />
Smith’in sesiyle konuştu.”