Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Çabası ve azmi başarılı olmasına yardım ederse, bu işte de hayâl kırıklığına uğramayacağına yürekten<br />
inanıyordu<br />
O gece ve daha sonraki birçok gece John Ferrier’i ziyaret etti, ta ki çiftlik evinde herkes tarafından<br />
tanınana dek. Vadiye tıkılmış kalmış ve kendini işine vermiş olan John Ferrier, son on iki yıl boyunca<br />
dünyadaki son gelişmelerden habersiz kalmıştı. Fakat, meydana gelen yenilikleri, Jefferson’dan öğrendi.<br />
Jefferson Hope her şeyi, John’u olduğu kadar Lucy’i de ilgilendirecek bir şekilde anlatıyordu.<br />
California’da rehberlik yapmıştı. Barış ve bereket zamanında kazanılan ve kaybedilen birçok servetin<br />
hikâyesini anlattı. İzcilik, avcılık, gümüş arayıcılığı ve kovboyluk da yapmıştı. Heyecanlı maceralar<br />
neredeyse, Jefferson Hope da onların peşini takip etmişti. Çok geçmeden, Jefferson, yaşlı adamın sık sık<br />
erdemlerinden söz ettiği, oğlu gibi sevdiğini söylediği en gözde adamlarından biri oldu. Diğer yandan,<br />
Lucy de genç adamı sevmeye başlamıştı. Ferrier belki bu sevginin farkında değildi ama, bu durum<br />
Jefferson’un gözünden kaçmıyordu.<br />
* * *<br />
Jefferson Hope, bir yaz akşamı, atını dört nala koşturarak geldi ve atını girişte durdurdu. Lucy<br />
kapıdaydı, onu karşılamak için aşağı inmişti. Atın dizginlerini çite doladı ve bahçedeki dar yoldan<br />
yürümeye başladı.<br />
“Burada ki işlerimi bitirdim, şimdilik gidiyorum. Lucy,” dedi kızın ellerini tutup şefkatle yüzüne<br />
bakarak; “Senden benimle hemen gelmeni istemeyeceğim ama, buraya geri döndüğümde benimle gelmek<br />
için hazır olacak mısın?”<br />
“Peki bu ne zaman olacak?” diye sordu Lucy, yüzü kızarıp, başını önüne eğerek.<br />
“Dışarıda iki ay geçireceğim. Sonra gelip seni alacağım, sevgilim. Aramıza hiçbir engel giremez.”<br />
“Peki ya babam?” diye sordu.<br />
“Bu madenleri düzgün bir şekilde işlettiğim taktirde baban da kararımızı onayladı. Bu konuda hiçbir<br />
endişem yok.”<br />
“Oh, pekâlâ; babam ve sen her şeyi ayarladıysanız söylenecek hiçbir şey kalmamış demektir,” diye<br />
fısıldadı, yanağını, Jefferson’un geniş göğsüne dayamış bir şekilde.<br />
Jefferson sevinçle, “Tanrıya şükürler olsun!” dedi kısık sesle ve eğilip Lucy’i öptü. “Her şey yolunda<br />
öyleyse. Beni kanyonda bekliyorlar. Hoşça kal sevgilim - hoşça kal. İki ay sonra görüşeceğiz.”<br />
Konuşurken kızdan kendini çekti ve atına atlayıp arkasına bile bakmadan dörtnala uzaklaşmaya başladı.<br />
Sanki geride bıraktıklarına son bir kez baksa her şeyin altüst olacağından korkuyordu. Lucy, gözden<br />
kaybolana kadar Hope’un arkasından baktı. Ardından, Utah’ın en mutlu kızı olarak evine geri döndü.