GT1
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
1950’li yıllar BMW için şizofreni dönemiydi diyebiliriz. Bir taraftan çok<br />
lüks ve pahalı otomobiller üretiliyordu, öbür yandan da Isetta gibi,<br />
günümüzde kült statüsünde olan mikro otomobiller... Günümüzde<br />
koleksiyonerlerin gözdesi olan 507 Roadster gibi bir otomobil de diğer<br />
bir taraftaydı. BMW 507’nin bir diğer önemi de, marka tarihinde<br />
ilk defa Mercedes’e direkt bir rakip üretilmiş olmasıdır. Evet, tahmin<br />
ettiğiniz üzere 300 SL’den bahsediyorum.<br />
Ancak işler öyle çok da yolunda gitmiyordu. Öyle ki iflasın eşiğine<br />
gelen BMW’nin Daimler Grubu ile birleşmesi bile gündeme gelmişti.<br />
BMW 1500, 700 ve 507 Roadster<br />
Hissedarlar tarafından şiddetle red edilen bu durumun ardından iki<br />
kardeşin yönettiği Quandt Group en fazla hisseyi ellerinde toplayarak<br />
yönetimi ele aldılar. Esas yükseliş de bu saatten sonra başladı.<br />
BMW’NİN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ BAŞLIYOR<br />
Quandt kardeşlerin yönetiminde ilk iş olarak 1500 adındaki model<br />
tanıtıldı. Döneminin modern tasarımını barındıran 1500, disk frenleri<br />
ve dört tekerleğindeki bağımsız süspansiyonu ile tam bir sürücü<br />
otomobili idi. Hepsi bir yana, BMW’nin bugün bile istisnasız her<br />
modelinde kullanılan “Hofmeister Kink” yani arka yan camlarındaki<br />
çizgi ilk defa bu modelde uygulandı. Kasası hızlı bir şekilde dolmaya<br />
3 Serisi ile BMW global başarıyı yakaladı<br />
başlayan BMW’nin ikinci atağı 1976 yılına kadar üretilecek olan 02<br />
Serisi ile sürdü. 1968 yılına gelindiğinde marka yeniden 6 silindirli<br />
modeller üretebilmeye başladı. Bu dönem Daimler’dan transfer<br />
edilen yönetim sayesinde artık sadece Avrupa’ya değil tüm dünyaya<br />
otomobil satmak için strateji değişimi yaşandı. 1972’de 5 Serisi<br />
ortaya çıkarken 02’nin yerini 1975’te 3 Serisi ve 1977’de de 7 Serisi<br />
ile BMW bugünkü ürün yelpazesinin temellerini attı. O yıllarda seriye<br />
bir de 6 Serisi eklendi.<br />
Seksenleri 4 ana model ile başarıyla geçiren BMW, doksanların sonunda<br />
yapacağı 4x4 hamlesi için uygun bir aday arıyordu. 1994’te<br />
Rover Grubu’nu satın alan BMW, Land Rover’ın know-how’ı ile X5’i<br />
geliştirdi. Rover bünyesinde yer alan MG ve Mini gibi markaları da<br />
5 Serisi ile BMW bugünkü kodlandırmasını başlattı<br />
ayrıca pazarladı. Doksanlar BMW’nin adeta kabuğundan sıyrıldığı bir<br />
dönem oldu. Finansal olarak iyice güçlenen BMW, Chris Bangle gibi<br />
marjinal bir tasarımcıya markasını emanet etti. Bazılarına göre Bangle<br />
imzalı BMW modelleri markanın imajını yerle bir etti, bazılarına<br />
göreyse çok ileriye atılan adımlar oldu. Doksanlarda BMW, Z8, Z3, 6<br />
Serisi, X5 ve X3 gibi modelleri ardı ardına tanıttı. Doksanların başında<br />
elektrikli araç konseptleriyle de günümüzdeki i3 modelinin atalarını<br />
gösterdi. BMW o yıllarda Rolls-Royce’u da bünyesine kattı. Volkswagen<br />
ile çekişmeli geçen bu satın alma dönemi sonucunda, daha lüks<br />
olan Rolls-Royce BMW’de kalırken, Bentley Wolfsburglu’larda kaldı!<br />
MOTOSİKLETLER VE M MODELLERİ<br />
BMW’nin ilk SAV modeli X5<br />
Tüm bu hikaye içerisinde elbette BMW motosikletler ve M modelleri-<br />
126 Otomobil